ESKİŞEHİR (A.A) - TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti
İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, "Oradan
bir şey çıkmazsa, B ve C planına geçeceğiz. Demek, bu A planı olmuş oluyor.
B planında CHPden başlayarak, üç siyasi partiyi dolaşacağız, metnimizi
götüreceğiz" dedi.
Kuzu, AK Parti Ar-Ge Başkanlığı tarafından Eskişehir Yunus Emre Kültür
Merkezinde düzenlenen "Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor" konferansında
yaptığı konuşmada, Türkiyede koalisyonların, ekonomiyi perişan ettiğini söyledi.
İstikrarın önemine değinen Kuzu, "Bizim devraldığımız Türkiyede, ülkenin
kalkınma hızı eksi 9,9. Geri geri kaçan araç. İyi ki geldik, iyi ki tuttuk.
Türkiye, son anda düşüyordu okyanusa. 7 bin 500 repo gecelik faizler, yüzde
60lara varan enflasyon, Türk parası pul olmuş bir anlamı yok, borç başını almış
gitmiş" diye konuştu.
"Koalisyon dönemleri hiç bize göre değil" diyen Kuzu, şunları kaydetti:
"Rahmetli Ecevit, genellikle Kuzey ülkelerini örnek verirdi. Bu İsveç,
Norveç, Danimarka... Evet oralarda doğrudur, yıllardır üçlü, dörtlü koalisyonlar
var ama 4 milyon, bilemedin 5 milyon nüfuslu yerler. Konya kadar toprak. Başında
PKK, Saddam, Esed, fesat, bir derdi yok. Yani 75 milyonluk Türkiyeyle, 5
milyonluk İsveçi bir tutmak, herhalde çok mantıkla bağdaşmaz gibi geliyor bana.
Böyle bir şey yok. Dolayısıyla o yöntem, yöntem değil. Buralar zor yerler.
Ortadoğu, Uzak Doğu ya da orta bölgeler. Türkiyenin etrafındaki bölge, böyle zor
bir bölge. Bir rivayete göre 124 bin peygamber, bir rivayete göre Kuran-ı
Kerimdeki 25 peygamberin tamamı bu bölgeye gelmiş. Kıyamette buradan kopacak.
Dolayısıyla buralarda üçten ibaret hükümetler yok. Sürekli burada uyanık olmak
gerekiyor. Koalisyon deyip, gevşekliğe katiyen müsait değil bizim topraklarımız.
Yani bizim ya da başka hükümetlerin tek başına gelip biriktirdiği ekonomiyi bir
koalisyon 6 ayda bitiriyor. Bizim Anadoluda ne derler- Hazıra dağ dayanmaz. Bu
kadar basit. Yıkmak kolay, yapmak zor. Orada var bizde de olsun, bunlar doğru
şeyler değil."
Kuzu, parlamenter rejimin yapısına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bugün muhalefet, iktidardan şikayetçiyse ve diyorlarsa ki; Tayyip Bey,
ülkeyi tek başına yönetiyor. Bütün Avrupadaki parlamenter yapının modeli,
aynıdır. Parlamenter rejimin bu yapılanmasıdır. Bunun panzehiri ise başkanlık
modelidir. Başkanlık modelinde başkan zayıf, parlamento güçlü. Başkanlık
modelinde çok güçlü bir kongre var. Bir kere daha söylüyorum; benim Başbakanım,
İngilterenin Başbakanı, Almanyanın Başbakanı, yani parlamenterizmin
başbakanları bilesiniz ki, Amerikadaki Obamadan en az üç kat daha etkilidir.
Bunun cazibesi ne o zaman- O da şu; bir defa güçlü bir denetim var, güçlü bir
parlamento var. Millet güçlü burada, yürütme güçlü ama bunun gücü devamlılıktan
geliyor."
-"Acelemizin sebebi, 2013ün bu manada son yıl olması"-
Yeni anayasa çalışmaları hakkında bilgi veren Kuzu, "Zaman zaman muhalefet,
bizi sıkıştırıyorsunuz diyor. Başbakanımız diyor ki; yeter artık, kardeşim.
Biraz çabuk olalım. Tabii muhalefet ağırdan alıyor ama bizim acelemiz var.
Acelemiz gayet net. Acelemizin sebebi, 2013 yılının bu manada son yıl olması.
Niye son yıl- Çünkü 2013ün ekimine kadar, bilemedin kasımına kadar bu iş
bitmezse, arkasından mahalli seçimin sandığı gözükmeye başlar. Arkasından
cumhurbaşkanlığı...Arkasından 2015te milletvekili seçimi derken bu iş
savsaklanır. Eski yıllarda bunlar oldu. Dolayısıyla muhalefet, belki hani
çıkmazsa çıkmaz modunda mı- Onu bilemiyorum. Günahlarını almayalım ama biz
madem söz verilmişse bir an evvel yapalım diyoruz" diye konuştu.
"Şimdi oradan bir metin çıkma konusunda 1,5 yıl olmuş oluyor" diyen Kuzu,
şöyle konuştu:
"Dünya anayasalarına baktığınız zaman 16 günde Japonlar anayasa yapmış,
Amerika yapmış, 17 yılda yapılabilen anayasalar var ama ortalaması 1-1,5 yılda
anayasaların yapıldığını görüyoruz. Bu süre dolmuş oluyor bir yerde. Peki oradan
bir şey çıkmazsa ne yaparsanız- diye bize sorduğunuz zaman, oradan bir şey
çıkmazsa, B ve C planına geçeceğiz. Demek, bu A planı olmuş oluyor. B
planında CHPden başlayarak, üç siyasi partiyi dolaşacağız, metnimizi
götüreceğiz. Üçünden de herhangi bir sonuç çıkmazsa, biz kendi metnimizi Meclise
getirip, genel kuruldan destek isteyeceğiz. Bizim 5-6 eksiğimiz var. 5-6 vicdanlı
milletvekili bulursak, referanduma gitmek kaydıyla bir metin sunarız. Şimdi bizim
derdimiz şu. O, A formülü diyelim oldu, B oldu, C oldu, üç formül, ama
getirilecek olan anayasa, bu Türkiye için hangi modeli getirmeli- Asıl sorunun
işte bam teli burası. Tamam, bir anayasa yapıyoruz da bu anayasada hangi hükümet
modeli olmalı."
Muhabir: Hicret Özkan - Yıldız Gündoğmuş - Oktay Özden
Yayıncı: Mürsel Çetin