ESKİŞEHİR (A.A) - TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, Türkiyenin geldiği bu yeni tabloya göre,
üniversiteler yasasının, yükseköğrenim düzeninin yeniden biçimlendirilmesi
gerekiyor dedi.
Avcı, partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, 8 Ekimde
Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün davetiyle Çankaya Sofrası etkinliğine
katıldığını söyledi.
Çankaya Sofrasında karar alınmak için toplanılmadığını, sadece
görüşlerin paylaşıldığını anlatan Avcı, şöyle konuştu:
Sohbet havasında cereyan eden bir toplantı oldu. Onun için çok somut
ayrıntıya giren karar alınmadı. Ama herkesin üzerinde mutabık kaldığı bir şey
var; o da mevcut YÖK yasası artık günün ihtiyaçlarına cevap vermiyor. Yamalı
bohçaya dönmüş durumda. 1980lerin başında Türkiyede 27 üniversite vardı. Bugün
üniversite sayımız 200ye yaklaşıyor. Üniversiteler hem sayısı olarak çok arttı
hem de nitelik olarak çok farklılaştı. Yani 1980lerdeki 27 üniversite yapısal
olarak birbirlerine benzeyen üniversitelerdi. Halbuki bugün 200e yakın
üniversite var. Bunların bir kısmı devlet, bir kısmı vakıf, bir kısmı da adı
Türkiyede şu andaki mevcut mevzuatla özel üniversite kurmak mümkün olmadığı için
vakıf şemsiyesi altında faaliyet gösteriyor. Artık Türkiyenin geldiği bu yeni
tabloya göre, üniversiteler yasasının, yükseköğrenim düzeninin yeniden
biçimlendirilmesi gerekiyor.
Avcı, her üniversitenin kendi özel koşullarına göre, hem yönetimini hem de
karar alma süreçlerini belirleyebileceği daha esnek bir yapılanmaya ihtiyaç
olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
O toplantıya katılanların neredeyse tamamı böyle bir ihtiyacın artık
ertelenemez hale geldiği konusunda ittifak halindeydi. İlgili bütün paydaşların
görüşleriyle genel bir çerçeve yasasıyla inşallah yeni bir yükseköğrenim düzenini
de kurmuş oluruz. Ama ben orada da söyledim. Biz dünyanın en mükemmel yasal
altyapısını da yapsak... Çok dinamik bir alandan bahsediyoruz. 30 yılda
Türkiyedeki üniversite sayısı nereden nereye gelmiş. Dolayısıyla bu alanda
yapacağınız yasal düzenleme ister istemez bir süre sonra yetersiz hale gelir. O
yüzden yeni yasal düzenlemeyi böyle anayasa maddesi haline getirip değiştirilmesi
çok zor, imkansız anayasa maddeleriyle koruma altına almamak lazım. Günün
ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde, gerektiği zaman gerekli değişlikleri yapmaya
imkan verecek şekilde yasa konusu olabilecek hususları anayasa maddesi haline
getirmemek lazım. İnşallah yeni düzende şuanda yasaların izin vermediği özel
üniversite kurulmasına da izin verilmesi yönünde de ciddi bir beklenti olduğunu o
toplantıda da gördüm.
-Korktuğumuz ölçüde sıkıntı yaşamadık
Avcı, 4+4+4 eğitim sisteminin işleyişiyle ilgili bir soru üzerine şunları
kaydetti:
Korktuğumuz ölçüde sıkıntılı bir süreç yaşamadık. Hala oturmamış,
düzensizlikler var. Ama bunların giderilme yolları da var. Dolayısıyla çok
dramatik bir altüst oluş yaşamadık. Velilerimizin sağduyusu ve okul
yöneticilerimizin, öğretmenlerimizin fedakar çalışmalarıyla bu süreç korktuğumuz
kadar sancılı yaşanmıyor. Onun için ben bu vesileyle bütün eğitim çalışanlarına,
öğretmenlerimize gerçekten çok teşekkür ediyorum. Çünkü onlar bu yeni düzenin
sağlıklı işlemesi için hiç yaz tatili yapmadılar çok yoruldular. Ama onların
sayesinde bu yeni düzenimiz sağlıklı bir işleyişe kavuşacak.
-Sınav yarışı hiçbir zaman bitmez
Avcı, bir gazetecinin, dershanelerin kapatılması gündemde. Bununla
birlikte üniversiteye giriş sınavsız olabilir mi- sorusunu şöyle yanıtladı:
Sınav meselesi arz taleple ilgili. Yani 100 kişilik kontenjana 200 kişi
müracaat ediyorsa bunları bir şekilde elemeniz lazım. Ama kontenjan 100, müracaat
eden 80 kişiyse o zaman bugünkü sınav vahşetine gerek kalmayabilir. Çok şükür
açılan yeni üniversitelerle üniversite kapasitemiz hızla artıyor. Yeni
düzenlemeyle yeni özel üniversiteler de dahil olacak. Ama bu yarış hiçbir zaman
bitmez çünkü o zaman da insanlar A üniversitesine değil de B üniversitesine
girmek isteyebilir. Ama her problemin kendi içinde çözümü gelir.
Anadolu Üniversitesindeki hazırlık bölümü öğrencilerinin eylemlerine de
değinen Avcı, Öğrencilerin bu konudaki taleplerinin çok da yersiz olmadığı
görülüyor. Yani uygulanan yönetmelik, verilen eğitimle sınav yönetmeliği
birbirini ölçecek şekilde değil. Ama ilgili tarafları bütün boyutlarıyla dinlemiş
değilim. Hazırlık öğrencilerinin taleplerinin dikkate alınması gerektiğini
görüyorum. Bunu için üniversite yönetimiyle gerekli görüşmeleri yapacağız diye
konuştu.
Muhabir: Sinan Balcıkoca
Yayıncı: Mürsel Çetin