BURDUR (A.A) - Murat Çoban - Kemer ilçesine bağlı Yakalar
köyünden 1915 yılında Çanakkale Savaşına katılmak için 18 yaşındayken ayrılan,
ancak bir daha haber alınamayan Nuriden geriye kalan tek hatıra olan kaval,
ailesi tarafından 97 yıldır özenle saklanıyor.
Yakalar köyünde çobanlık yapan Nuri, 1915 yılında 18 yaşındayken Çanakkale
Savaşına katılmak üzere köyden ayrıldı. Bir daha Nuriden haber alamayan annesi
Azime, savaşın ardından oğlunun şehit olduğuna dair bir bilgi de edinemedi.
Savaşa giderken evde bıraktığı ve oğlundan tek hatıra olan kavalı, annesi
yıllarca özenle sakladı. Soyadı kanununun çıkmasının ardından oğlunun anısına
Savaş soyadını alan anne Azime, kavalı uzun yıllar sonra saklaması için
torunu Hüseyin Sayara emanet etti.
Azime Savaş, 1965 yılında hayatını kaybetti. Hüseyin Sayar ve ailesi, aradan
97 yıl geçmesine rağmen kavalı özenle saklamaya devam ediyor.
Çanakkale Savaşına katılmak üzere köyden ayrılan Nurinin kız kardeşinin
oğlu 88 yaşındaki Hüseyin Sayar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dayısı
Nurinin 10 yaşındayken aldığı kavalıyla askere gidinceye kadar köylerinde
çobanlık yaptığını söyledi.
Dayısı askere giderken kavalını evde bıraktığını anlatan Sayar, Dayımın
babası, askere gitmeden çok önce vefat etmişti. Annesi ve 4 kız kardeşi ile
yaşıyordu. Dayım Çanakkale Savaşına gitmiş. Daha sonra ne mektubu gelmiş, ne de
haber alınabilmiş. Savaştan sonra şehit olduğuna dair de bir bilgi alınamadı
dedi.
-Annesi, oğlunun tek hatırası diye özenle sakladı-
Rahmetli anneannesi Azime Savaşın kavalı oğlunun tek hatırası diye
özenle sakladığını dile getiren Sayar, Sonra ben büyüyünce anneannemden alarak
saklamaya başladım. Dayımın hatırası olan kavalı çalmayı öğrendim. Ben de bir
dönem çobanlık yaptım. Dayımın tek hatırası olarak kavalı elimden geldiğince
koruyorum diye konuştu.
Yaşlılığı ve rahatsızlığı sebebiyle kavalı artık iyi çalamadığını dile
getiren Hüseyin Sayar, ailede kavalı çalabilen başka kimse olmadığını, bu nedenle
kavalı iyi çaldığı zamanlarda kasete kaydettikleri, kaval sesini dinleyerek
dayısını hatırladıklarını kaydetti.
Hüseyin Sayarın oğlu, aynı zamanda köy muhtarı Nuri Sayar (57) ise
ailelerine emanet olan kavalı babasından sonra kendisinin, kendisinden sonra da
çocukları ve torunlarının özenle saklamaya devam edeceğini vurguladı.
Kavalın kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Sayar, Dünyayı
bağışlasalar kavalı vermeyiz. Çünkü bu, Çanakkale Savaşına giden dayımızın tek
hatırası. Elimizden geldiğince kavalı saklamaya devam edeceğiz dedi.
Babası Hüseyin Sayarın kavalı çok iyi çalmasına rağmen kendisi veya
kardeşlerinin iyi çalamadıklarını anlatan Nuri Sayar, ailelerinden kavalı
çalabilecek bir kişiyi yetiştirmeye çalışacaklarını söyledi.
Hüseyin Sayarın eşi Selver Sayar (79) da eşinin kavalı çaldığı zamanlarda
akıllarına vatan uğruna can veren tüm şehitlerin geldiğini ve duygulanıp
ağladıklarını dile getirerek, Kavalın nağmelerini duyunca oğlu aklına gelen
eşimin anneannesi ağıt yakar, biz de ağlardık. Şimdi de kavalı her çalışında
aklımıza akrabamız ve diğer şehitlerimiz geliyor. Onlar şehit olmuş, biz bugün
burada onların sayesinde rahat etmişiz diye konuştu.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya