KONYA (A.A) - Ahmet Akbıyık - Selçuk Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Yeni Türk Dili Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Orhan Yavuzun elinde
bulunan, tek kefeli, yaklaşık 400 yaşındaki okka terazi, alışılmışın dışındaki
görüntüsüyle şaşırtıyor.
Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı döneminde kullanılan
terazilerden biri olan okka teraziyi, annesinin, Karamanın Ermenek ilçesinde
yaşayan bir arkadaşından aldığını söyledi.
Çocukluğunda annesinin, sokak satıcılardan aldığı ürünleri, aldanmamak için,
herkesin bildiği eski okka teraziyle tarttığını ifade eden Doç. Dr. Yavuz,
terazinin kendisi için her şeyden önemlisi manevi değeri olduğunu anlattı.
"Bu terazi tek taraflı, yani tek kefesi var" diyen Yavuz, şunları kaydetti:
"Kefesi dahil tümüyle ahşaptan imal edilmiş, çok basit bir düzeneğe sahip bu
teraziyle karşılaşanlar, şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Büyüklerim, Biz hiç tek
kefelisini görmedik diyorlar. Kefeye konulan ağırlığı, yine topuz dediğimiz
kısım dengeliyor. Bunun üzerinde işaretler var. Ağırlığı bu işaretlerle
ölçüyoruz. Düzeneği bir ip yardımıyla elimizle kaldırdığımızda, ip, düzeneğin
hangi boğumunda dengeleniyorsa, kefedeki ağırlık da tespit edilmiş oluyor."
-"Müze almak istedi ancak vermedim"-
Topuzun sert bir ağaçtan imal edildiğini belirten Doç. Dr. Orhan Yavuz,
"350-400 yıllık bir terazi. 15 yıldır da bende... Müze almak istedi ancak
vermedim. Çalışma odamda saklıyorum. Her gelenin dikkatini çekiyor. Hatta ilk
baktıklarında kalkan ve gürz sanıyorlar. Ben de onlara bunun bir terazi olduğunu
belirtip, uygulamalı olarak nasıl tarttığını anlatıyorum" diye konuştu.
Yavuz, 4 asrı deviren terazinin, tartma görevini basit düzeneğiyle yerine
getirerek, günümüzün baş döndürücü teknolojik gelişmelerine adeta tek başına
direndiğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Murat Aslan