SAKARYA (A.A) - Çağrı Turgut - Dedesi ve babasından tahta kaşık
yapmanın inceliklerini öğrenen 66 yaşındaki Sabri Özşahin, 10 yaşından beri
kayın, zeytin ve şimşir ağaçlarına şekil veriyor.
Osmanlı geleneklerinin sürdürüldüğü Taraklı ilçesine bağlı Alballar köyünde
yaşayan Özşahin, geçimini tahta kaşık yaparak sağlıyor. 6 metrekarelik Kaşık
Odası adını verdiği atölyede günlerini keresteleri özenle işleyerek geçiren
Özşahin, ürettiği el emeği göz nuru kaşıkları İstanbul, Ankara ve İzmir başta
olmak üzere çeşitli illere gönderiyor.
Özşahin, AA muhabirine kaşık yapımını 10 yaşındayken dedesi ve babasından
öğrendiğini belirterek, 56 yıldan beri atölyesinde üretime devam ettiğini
söyledi.
Gençliğinde kayın ağacıdan günde 250 kaşık yaptığını, artık yaşlandığını
ifade eden Özşahin, bir metreküp kayın ağacından 2 bin kaşık yapılabildiğini
anlattı.
Zeytin, şimşir ve ardıç ağacını da kullandığımız oluyor diyen Özşahin,
Bu ağaçlar bakteri almıyor ve üretmiyor. Üretimini yaptığım kaşıklar 15-20 sene
kullanılabilir. Kaşıkta boya veya vernik de kullanmıyorum, sade olarak satıyorum.
İstanbul başta olmak üzere, Ankara, Adana ve İzmire satış yapıyoruz
ifadelerini kullandı.
Özşahin, bölgede başka kaşıkçıların da bulunduğunu kaydederek, şöyle devam
etti:
İşimi severek yapıyorum, yorgunluğum gidiyor. Bu işi yapmaktan başka
alternatifim yok. Sabah erkenden başlıyorum, gece geç saatlere kadar çalışıyorum.
Hayatımda bu işten kolay bir iş görmedim. 4 çocuğum var, işi onlara da öğrettim.
Kızlarım bile şu anda eşleriyle kaşık üretiyor. Torunlarıma da nasıl yapıldığını
anlatıyorum.
-Mesleğinin inceliklerini öğretmen ve imamlara da öğretti-
Özşahin, kayın ağacından yaptığı kaşıkları 1, şimşir ağacından yaptıklarını
5 liradan sattığını belirterek, pazarlama sıkıntısı yaşamadığını dile getirdi.
Köyde görev yapan imam ve öğretmenlere de mesleğinin inceliklerini
öğrettiğine dikkati çeken Özşahin, sözlerini şöyle tamamladı:
Kaşıkçılığı yanıma gelen herkese öğrettim. Köyde muhtarlık yaptığım zaman
öğretmen ve hocalarla diyaloğum iyiydi. Boş zamanlarını değerlendirmelerini
söyledim. Daha sonra öğretmenlere ve cami hocalarına bu sanatı öğretmeye
başladım. Özellikle cami hocalarının namaz aralarında vakitleri çok olduğu için
nasıl yapıldığını gösterdim ve onlar da öğrendi. Daha sonra ürettiklerini
sattılar, para da kazandılar.
Buradan başka yerlere giden hocalar hala kaşık ürettiklerini söylüyorlar.
Özşahin, geçen yıl Fransadaki bir şirkete zeytin dalından salata karıştırma
çubuğu gönderdiğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Kemal Kaymak