DİYARBAKIR (A.A) - Diyarbakırdaki mahkemelerde yargılanan ancak
farklı illerdeki cezaevlerinde tutuklu bulundukları için duruşmaya
getirilmelerinde sıkıntı yaşanan sanıklar, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi
(SEGBİS) aracılığıyla duruşmalara katılıyor.
Adalet Bakanlığınca yaklaşık 3 yıldan buyana teknik alt yapısı hazırlanan
ve Türkiyedeki tüm ağır ceza merkezlerindeki duruşma salonlarına ve büyük
cezaevlerine yerleştirilen SEGBİS yöntemi, Diyarbakırdaki ağır ceza
mahkemelerinde de uygulanmaya başlandı.
Son olarak Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, terör
örgütü PKK üyesi olduğu gerekçesiyle yargılanan ve İzmirdeki cezaevinde tutuklu
bulunan sanık M.S, duruşmaya telekonferans yöntemiyle katıldı.
Duruşmada, İzmir ve Diyarbakır adliyeleri arasında sağlanan ses ve görüntülü
bağlantı sayesinde sanığa iddianamede yer alan atılı suçlama anlatılarak,
savunması soruldu. Kürtçe savunma yapmak için tercüman talebinde bulunan sanığın
talebi, mahkemece reddedildi.
Sanık avukatı, SEGBİS yöntemiyle yapılan görüşmeyi yerinde bulmadıklarını
savunarak, müvekkilinin mahkemenin yargı alanı içinde yer alan bir cezaevine
naklini talep etti.
-Sanık bizzat duruşmada yer almıştır-
Mahkeme başkanı, duruşmanın SEGBİS üzerinden yapıldığını, bu bağlamda
sanığın bizzat duruşmada yer aldığını, müdafisinin de hazır bulunduğunu
belirterek, Müdafisinin geçen süre içerisinde rahatlıkla müvekkili ile
görüşebileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın bir sonraki
duruşma günü SEGBİS üzerinden duruşmada yer alması için gerekli yazışmanın
yapılmasına karar verildiğini açıkladı.
-Bakanlık genelgesi-
Adalet Bakanlığının bir süre önce adliyelere gönderdiği genelgede, SEGBİS
yöntemiyle, ifade alma ve sorgu işlemleri ile duruşmaların video kaydına
alınması, Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkemelerin yargı çevresi dışında bulunan
veya mahkemede hazır bulunamayan kişilerin (şüpheli, sanık, tanık, şikayetçi,
katılan v.s) video konferans yoluyla dinlenilmesi ve ifadelerinin kayda alınması
imkanı sağlanmıştır denildi.
Anayasanın 141. maddesinin son fıkrasında, yargılamanın en az giderle ve
mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargı organlarının görevi olarak
belirlendiği kaydedilen genelgede, SEGBİS kullanımıyla bu görevin daha etkin
olarak yerine getirilmesinin amaçlandığı belirtildi.
Genelgede ayrıca,Ceza infaz kurumu aracı ile günlerce uzun yolculukların
yapılması, nakil esnasında muhtemel trafik kazası ve güvenlik gibi birçok sorunla
karşılaşabilmekte ve mağduriyetler yaşanabilmektedir denilerek, SEGBİS
yöntemiyle sanığın sorgulanmasının yapılabileceği ve yol tutuklaması olarak
adlandırılan kararların verilebileceği vurgulandı.
-Usule aykırı bir yargılamadır-
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, farklı
cezaevlerinde bulunan tutuklu sanıkların SEGBİS yöntemiyle duruşmalara
katılmalarının yasaya uygun olmadığını savundu.
Yasanın, sanığın mahkeme önüne çıkarak, doğrudan yargılamayı yapacak ve
hükmü verecek heyetle yüz yüze gelmeyi öngördüğünü ifade eden Elçi, şunları
söyledi:
Bu, ceza yasasının Yüzyüzelik İlkesinin mutlak bir gereğidir. Doğru bir
yöntem değildir. Telekonferans yöntemiyle yapılacak bir yargılama ve verilecek
hüküm adil yargılama ilkelerine aykırı olur. Şanlıurfa Cezaevinde yaşanan yangın
olayından sonra bakanlık böyle bir yönteme başvurdu. Bölgedeki cezaevlerinde
bulunan tutuklu ve hükümlüleri ülkenin batısındaki cezaevlerine nakledildi. Bu
hem onları, hem ailelerini hem de avukatlarını mağdur ediyor. Diyarbakırda olan
bir avukat İzmirdeki, Boludaki cezaevine gidip müvekkiliyle görüşmesi
gerekiyor. Aynı şekilde aileleri de gidiyor. Cezaevlerin kapasitesine ilişkin
ciddi bir sorun var ise ki biz olduğuna inanıyoruz. Burada öncelikle hükümlülerin
nakledilmesi gerekir. Yargılamaları devam eden tutukluların ise yargılandıkları
mahkemelere yakın bölgelerde bulunmaları gerektiğini düşünüyoruz.
Muhabir: İbrahim Yakut
Yayıncı: Behçet Güngör