KOCAELİ (A.A) - Yunus Emre Günaydın - Şahin Oktay - Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Teknoparkı Lazer Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezinde (LATARUM) yürütülen proje kapsamında tersanelerde yapılan kaynak işleri, artık lazer teknolojisiyle gerçekleştirilecek.
     LATARUM Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Arif Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, LATARUMun 2008 yılında faaliyete geçtiğini belirterek, merkezin kuruluşundan bu güne kadar lazer teknolojilerinin uygulanması konusunda, yaptığı bilimsel araştırma projeleri, yüksek lisans ve doktora tezleriyle lazerle kaynak, kesme, delme, yüzey sertleştirme gibi endüstriyel uygulamaları yürüttüğünü bildirdi.
     İtalyadaki bir firmayla AB projesi oluşturduklarını dile getiren Demir, projenin, AB MANUNET Teknoloji Platformu tarafından desteklendiğini vurgulayarak, bu projeyle lazerle mermer kesme makinelerinde kullanılan tel şeritlerin kaynaklanmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini kaydetti.
     Demir, lazerle kaynak teknolojisinin son yıllarda ABD, Japonya ve Avrupa ülkelerinde yoğun bir şekilde endüstriyel uygulama alanı bulduğunu anlatarak, Kocaeli Teknoparkında elde edilen bilgi birikimiyle özellikle tersanelerde bulunan gemi imalatında parçaların kaynak edilmesi, bunların lazerle işlenmesi konusunda çok önemli uygulamaların olabileceğini düşünmekteyiz dedi.
     Metal parçaların lazerle kaynak edilmesi ve bunların endüstriye kazandırılmasıyla nihai ürün olarak daha sağlam, kaliteli ve ileri düzeyde yüksek teknolojili ürünleri oluşturup ihracat potansiyelinin arttırılabileceğini belirten Demir, Türkiyede gemi sanayisi ve tersanelerin gelişmiş durumda bulunduğunu söyledi.
     Demir, KOÜ Teknoparkında yaptıkları araştırmalarla bundan sonraki süreçte bölgedeki kurum ve kuruluşlarla lazer teknolojilerinin sanayiyle buluşmasını, lazerle kaynak çalışmalarının bu sanayi kuruluşlarına aktarılması yönünde faaliyet yürüttüklerini anlatarak, bu amaçla bir çok inovasyon fuarına katıldıklarını, buralarda yaptıkları görüşmelerin geleceğe çok daha umutlu bakmalarını sağladıklarını kaydetti.
    
     -Daha küçük malzemelerde de mümkün
    
     Prof. Dr. Demir, lazerle kaynak teknolojisinin diğer teknolojik uygulamalara göre önemli avantajlara sahip olduğunu belirterek, lazerle kaynakta, metallerin ısıdan etkilenmiş bölgelerinin daha az olduğunu ve böylece metallere daha az ısısal etki oluştuğunu söyledi.
     Bölgesel olarak ısıyı çok küçük alanlara odaklayarak yapıldığı için kaynak kalitesi daha hızlı bir şekilde oluşmakta ve daha derin olarak kullanılmaktadır diyen Demir, kaynak yapılırken ara malzeme kullanılmadığını ifade etti.
     Demir, metallerin, sadece lazerin enerjisini yoğunlaştırmasıyla birbirine kaynak edilmesi için eriyik hale getirilmesi ve daha hızlı bir şekilde soğuma süreçlerinin yapılmasıyla birlikte kaynak oluşumunun gerçekleştirildiğini vurgulayarak, diğer tekniklerde bir dolgu malzemesi kullanıldığı için büyük bir ark oluştuğunu bildirdi.
     Kaynak edilmesi zor olan malzemelerin lazerle kaynatılmasının daha kolay olduğuna dikkati çeken Demir, Daha küçük ölçekteki malzemelerin kaynaklarının yapılması, lazerle çok daha mümkündür. Diğer tekniklerde çok daha küçük ölçeklerdeki malzemenin kaynak edilmesinde sıkıntıların olduğunu görmekteyiz diye konuştu.
    
     -Avrupadaki büyük tersanelerde bu yöntemin kullanılıyor
    
     Demir, Avrupadaki büyük tersanelerde bu yöntemin kullanıldığına vurgu yaparak, aynı şekilde tersaneciliğin yoğun bir şekilde geliştiği Marmara Bölgesinde, lazer teknolojili kaynak uygulamalarının en kısa sürede başlatılmasının Türkiyenin ihracatının artırılmasına büyük bir katkı verebileceğini anlattı.
     Lazerli kaynağın, tersanelerde iş alanı haline gelen su altı kaynakçılığı için de önemli bir gelişme olduğunu dile getiren Demir, Son yıllarda yapılan araştırmalar, lazer ışınının fiber kabloyla taşınmasının kolaylığı göz önüne alındığında su altı kaynakçılığında da kullanılabilirliğini göstermektedir şeklinde konuştu.
     Prof. Dr. Demir, lazerle kaynak çalışmaları sonrası kaynak edilen bölgenin yüksek büyütmeli mikroskoplar altında gözlemlendiği zaman, çatlaklıklara hemen hemen hiç rastlanmadığını kaydetti.
    
     Yayıncı: Murat Paksoy