BURSA (A.A) - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet
Büyükekşi, Türkiyenin ihracatını artırması ve dünya ticaretinden aldığı payı
binde 8den yüzde 1,5e çıkarması gerektiğini belirterek, 500 milyar bir slogan
değil, nakarat da değil. Burada gereken çalışmaları yapmazsak ve gereken
önlemleri almazsak, 500 milyar doları söyleriz. Altı boş olursa hiçbir şey
olmaz dedi.
Büyükekşi, ekim ayı ihracat rakamlarını açıkladığı Orhangazi Ticaret ve
Sanayi Odasındaki toplantının ardından, iş adamlarının sorularını yanıtladı.
Bir iş adamının Türkiyenin 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat ve
700 milyar dolar ithalat hedefinin bulunduğunu, ayrıca dünyanın en büyük ilk 10
ekonomisi hedefinin olduğunu, hedeflere ulaşmak için 10 yılın kaldığını
belirterek, Bu hedefi gerçekleştirme şansımız yüzde kaç- şeklindeki sorusu
üzerine Büyükekşi, Korenin ihracattaki başarısını örnek gösterdi.
Korenin 12 yıl önceki ihracatının 130 milyar dolar olduğunu hatırlatan
Büyükekşi, şunları kaydetti:
2011 yılı ihracatı 554 milyar dolardır. Örnek bir başarı hikayesi var. Bu,
olabileceğinin en güzel göstergesi. Ama Korede GSYHnın yüzde 45i ihracattan
kaynaklanıyor. Kaldı ki, bizim yaptığımız 2023 stratejisinde 500 milyar dolar
ihracat, 625 milyar dolar ithalat hedefi var. İhracatın, ithalatı karşılama oranı
yüzde 80. GSYHnın yüzde 25i. Çünkü 2 trilyon dolarlık GSYH planlanıyor.
Dünyadaki en büyük ekonomiler arasına girmek sadece ihracatla olmaz, toplam
büyüklükle olur. Bir ülkenin hiç ihracatı olmasa da ülke büyüklüğüyle
ölçülebilir. Direkt ihracatla bağlantı kurulmaz. Onu ayırt etmemiz gerekiyor.
-500 milyar bir slogan ve nakarat değil-
Türkiyenin 500 milyar dolar ihracatı gerçekleştirebilme şansını
değerlendiren Büyükekşi, şöyle devam etti:
Burada Kore örneği var. Türkiyede yaptığımız stratejileri, bu çalışmaları
bunun için yaptık. 500 milyar bir slogan değil, nakarat da değil. Burada gereken
çalışmaları yapmazsak ve gereken önlemleri almazsak, 500 milyar doları söyleriz.
Altı boş olursa hiçbir şey olmaz.
Büyükekşi, ihracatın hedefiyle ilgili iki yıllık bir çalışma programı
oluşturduklarını ve bu çerçevede 100den fazla toplantıda binden fazla katılımcı
ile buluştuklarını kaydederek, her sektör için ayrı ayrı bağımsız çalışmalar
yaptıklarını belirtti.
Özellikle bir senaryo üzerine çalıştıklarına işaret eden Büyükekşi,
sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiyede yapılan çalışmalar genellikle bir senaryo üzerine yapılmaz.
Türkiyede ilk defa bir sivil toplum örgütü böyle bir çalışma yaptı. Bu çalışmayı
yaptıktan sonra hedeflerin hepsini gerçekleştirdi. Hedef şuydu; bunu Ekonomi
Koordinasyon Kurulu gündemine getirmek. 7 saat sunum yaptık. Daha sonra Başbakan
Erdoğanın gündemine getirdik. Hükümet programına koydu. Daha sonra muhalefet
partilerinin gündemine getirdik. CHP Genel Başkanına sunum yaptık. MHP Genel
Başkan Yardımcısına sunum yaptık. Daha sonraki hedefimiz, bunun sadece hükümet
politikası olarak değil, devlet projesi olmasıydı. Devlet projesi olabilmesi için
de Yüksek Planlama Kurulunun imzası gerekiyordu. 8 bakan ve Başbakan imzaladı.
Haziran ayında YPK kararı olarak resmi gazetede yayınlandı. Yani devlet projesi
oldu. Bunun örneği de şu; 2001 yılında Türkiyede kriz oldu ve Kemal Derviş
ekonominin başına geçti. Yatırım ortamında iyileştirme koordinasyon kurulu
oluşturuldu. Devlet politikası olarak yapıldığı ve resmi gazetede yayınlandığı
için hükümet değişti şu anda 3 hükümet kuruldu. Yatırım Ortamı İyileştirme
Toplantıları ilgili bakan nezdinde devam ediyor. Bizim de bu yaptığımız çalışma
ekonomi bakanı nezdinde, ilgili bütün bakanlıkların müsteşarlıkları ile birlikte
TİMin içinde olduğu bir ortamda her yıl kontrol edilecek. Biz de bunun sevincini
yaşıyoruz.
-Türkiyenin ihracatını artırması gerekiyor-
Büyükekşi, her sektör için ayrı ihracat hedefi belirlediklerine de
değinerek, şu bilgileri verdi:
Örneğin tekstil sektörün 20 milyar dolar. Otomotivin 75 milyar dolar.
Makinenin 100 milyar dolar. Bunların toplamını tek tek yaptığımızda 545 milyar
dolar eder. Eğer gerekenler yapılırsa, 350 sayfalık bir ansiklopedi gibi bir
çalışma olacak. Her sektör için değerlendirirsek, 6 bin sayfalık bir çalışma var.
Arkasında büyük bir emek var. Biz gönülden inanıyoruz. Ama yıllık yüzde 12
ortalama, Türkiyenin ihracatını artırması gerekiyor. Dünya ticaretinden binde 8
pay alıyor. Bunu yüzde 1,5e çıkarması lazım. 34,2 trilyon dolar 2023 yılında
dünyanın dış ticaret hacmine ulaşmasını bekliyoruz. Yaptığımız senaryo bu. Bunlar
gerçekleşirse, onun da büyümesi büyük bir ihtimal. Türkiyenin topyekun büyümeyi
gerçekleştirmesi biz ihracatçılar olarak sürdürülebilir büyümenin ihracat
olabileceğini savunuyoruz. Bu bir gerçek. Bunu gerçekleştiren ülkeler bu şekilde
yapmıştır. Türkiye bunu yapacak donanıma sahip. Son 7 yılda bunu gerçekleştirdik.
Türkiye binde 5 dünya ticaretinden pay alıyordu, bunu binde 85e çıkardı.
Hedefimize doğru adımlarla ilerliyoruz.
Muhabir: Haluk Yüksel
Yayıncı: Doğan Sarıtaş