ADANA (A.A) - Ömer Yıldız - Altın işleyen kuyumcu atölyelerinde,
ustaların eline yapışan veya işleme sırasında yere dökülen altın tozunun farklı
yöntemlerle değerlendirilmesiyle bir atölyeden yılda ortalama 1,5 kilogram altın
yeniden kazanılıyor.
Altın işleme sektöründe önemli bir yer tutan Adanada, kuyumcu atölyesi
ustaları mesai saatinde, molalara dahi ellerine yapışan altın tozlarından
arındırılarak çıkıyor. Altın işleme sırasında ortaya çıkan atıklar,
değerlendirilerek tezgahtaki yerini yeniden alıyor.
Adana Ticaret Odası (ATO) Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı ve altın işleme
atölyesi sahibi Ali Demirkıran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, altının
günümüzde değer artışıyla birlikte önemli bir maden haline geldiğini söyledi.
Değerlenmesiyle birlikte altın imalatında geri dönüşümün öneminin de
arttığını dile getiren Demirkıran, imalat sırasında ortaya çıkan altın tozunun
kazanılması için çeşitli önlemler aldıklarını anlattı.
Demirkıran, imalathanelerin zemininin plastik mazgallarla kaplandığını
belirterek, tezgahlarda demir saclarla kapatılmış çekmeceler olduğunu ve çalışma
sırasında ortaya çıkan tozların burada biriktirildiğini bildirdi.
-El yıkanan lavabonun altına özel düzenek-
Altın tozlarının sadece tezgah üstüne veya yere dökülmediğini ifade eden
Demirkıran, şu bilgileri verdi:
Bir kilo altının işlenmesi sırasında çıkan toz yaklaşık 300 gramdır. Bu
ciddi bir oran demektir. 100 kilo altın işlesek, bunun çekmeceye döküleni yani 30
kilosu altın tozu demektir. İşleme sırasında ortaya çıkan altın tozunun yüzde
10u elimizden kaçsa 3 kilo altın yapar. Bunun önüne geçmek için elemanlarımız,
özellikle altını eğelerken ya da testere yaparken ellerine yapışan tozları,
boyacı fırçalarıyla temizliyor. Ancak yine de kılların arasına ya da tırnak
aralarına altın tozları yapışıyor. Bütün iş bittikten sonra ya da personel mola
vereceği zaman el yıkama kovalarında deterjanla ellerini yıkıyorlar. Haftada bir
defa süzülen sudan çıkan altınları topluyoruz. Ellerini yıkadıkları lavabonun
altına da özel bir düzenek bulunuyor. Burada biriken altın tozlarını da haftada
bir defa toplayarak tarttıktan sonra görevlendirdiğimiz kişiye teslim ediyoruz.
Bu yöntemlerle yılda ortalama 1,5 kilo altını geri kazanıyoruz.
Altın tozlarının iş yoğunluğuna göre, aylık ya da haftalık olarak
toplandığını belirten Demirkıran, tozların ramathane adı verilen ve ayrıştırma
işleminin yapıldığı atölyelerde 2 bin dereceye kadar ısınan potalarda
eritildiğini ve yeniden altına dönüştürüldüğünü anlattı.
-Gelişen teknolojiyle kaybımız azaldı-
Altının parlatılması sırasında dahi toz kaybının ortaya çıktığını vurgulayan
Demirkıran, kaybın azalması için yeni yöntemler aradıklarını söyledi.
Atölyelerde kullanılan polisaj makinesinde elektrikli süpürge mantığıyla
çalışan bir düzenek olduğunu kaydeden Demirkıran, şöyle devam etti:
Altın, bizim çocukluk dönemimizde bu kadar değerli değildi. Eskiden altın
tozlarına bu kadar dikkat etmezdik. Cila makinelerinin vakumları dahi yoktu. Cila
makinelerindeki düzenek, altın parlatma işlemi sırasında ortaya çıkan tozu emerek
topluyor. Filtrede biriken altın tozlarını haftada bir defa temizleyerek yine
ramathaneye gönderiyoruz. İçine başka yabancı madde karışmayan bu altın tozunun
geri dönüşüm oranı yüzde 95i buluyor. Gelişen teknolojiyle birlikte altının geri
dönüşüm oranı yükseldi. Altın, günümüzde takı olmasının dışında değer artışıyla
çok önemli bir maden haline geldi. Bunun için geri dönüşüme büyük önem veriyoruz.
Ustalarımız bu konuda titizlikle çalışıyor.
Yayıncı: İsa Sansar