TRABZON (A.A) - Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Elif Hatun Kılıçbeyli, toplumsal cinsiyetin biyolojik cinsiyetten farklı olarak
değişen, sosyal ve politik durumlarla bilinçli bir şekilde tekrar üretilen bir
kavram olduğunu söyledi.
Kılıçbeyli, Trabzon Ticaret Sanayi Odasında düzenlenen Eğitimde Toplumsal
Cinsiyet Eşitliği ve AB Eğitim Programlarındaki Yeri konulu konferansta yaptığı
konuşmada, toplumsal cinsiyette biyolojik determinizm düşüncesinin kadın ve
erkeğin farklı biyolojik özelliklerinin doğal ve değiştirilemez olduğunu
belirterek, Kadınlar ve erkeklerin toplumsal, psikolojik ve davranışsal
özelliklerinin tümünün temelinde metabolizma gerçeği vardır. Metabolik yapıya ait
biyolojik gerçekler, kadın ve erkek arasındaki davranış farklılığı, toplum
tarafından siyasal ve ekonomik düzenlemelerde meşrulaştırıcı bir durum
yaratmıştır dedi.
Toplumsal cinsiyetin, biyolojik cinsiyetten farklı olarak toplum tarafından
inşa edilen, tarihi ve kültürel olarak değişen, sosyal ve kültürel faaliyetlerle
bilinçli bir şekilde üretilen bir kavram olduğunu ifade eden Kılıçbeyli, BMnin
toplumsal cinsiyet tanımı, kadın ve erkek arasındaki ilişkileri düzenleyen
toplumsal kural, uygulama ve kurumlara atıfta bulunur. Kadın ile erkek arasındaki
kadınlık ve erkekliğin sosyokültürel tanımlamaları kapsamında var olan iktidar
ilişkileri ile ekonomik ilişkileri kapsar diye konuştu.
Kılıçbeyli, toplumsal cinsiyetin ABye ilk olarak 2004 yılında konu olduğunu
vurgulayarak, şöyle devam etti:
ABde toplumsal cinsiyet, kadın ve erkeğin toplumsal inşasıdır. Biyolojik
cinsiyetin toplumsal yaşamda, kamusal alanda ve özel yaşamda kadın ile erkeklere
verilen görevler, fonksiyonlar ve roller doğrultusunda tasarlanmış biçimi, kadın
ve erkekliğin kültüre özgü tanımlanmış halidir.
Toplumsal cinsiyette eğitiminde önemli olduğuna dikkati çeken Kılıçbeyli,
Çocukların yetiştirilmesinde erkeğe yeni görev ve sorumluluklar verilmeli. İş
ve ev ortamının koordinasyonu çok önemli. Ev içinde ortaklığın düzenlenmesi,
ebeveynlerin cinsiyet eşitliğine verdiği değer ve önemin eşitliği, eşler için
istihdam ve rekabetin eşitliğinin sağlanması da çok önemli dedi.
Kılıçbeyli, Türkiyede 2008-2013 yılları kadına karşı ayrımcılığı önlemek ve
kadınların sosyal, ekonomik durumlarını iyileştirmeyi hedefleyen Ulusal Eylem
Planı uygulandığını dile getirdi.
Planda temel konuların istihdam, eğitim ve sağlık olduğunu ifade eden
Kılıçbeyli, Plan ile ayrıca kadının istihdama katılma destekleri, iş yerlerinde
kreş açılma zorunluluğu, yaygın eğitim, kadın okur yazarlığının artırılması,
kadın sağlığı çalışmalarının yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır dedi.
Doç. Dr. Kılıçbeyli, bu sürecin Türkiyeye olumlu etkisinin taraflarca
Ulusal Eylem Planının tanınması, yaygınlaştırılması ve yasal kararlar
alınmasıyla mümkün olabileceğini ifade etti.
Muhabir: Meltem Yılmaz
Yayıncı: Murat Kaban