TUNCELİ (A.A) - Fatma Çıray - Haydar Toprakçı - Tuncelideki
meslek odaları, esnaf ve vatandaşlar, çözüm sürecinden umutlu.
Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Yusuf Cengiz, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, 30 yıllık çatışma ortamından en çok etkilenen ilin Tunceli
olduğunu ve bu sürede nüfusun 165 binden 80 bine düştüğünü söyledi.
Sorunun çözülüp huzurun sağlanmasının kendileri için çok önemli olduğunu
dile getiren Cengiz, şöyle konuştu:
Özellikle ilimizde turizm, tarım ve hayvancılık alanında önemli potansiyel
var. Huzurun sağlanması durumunda köylere dönüş sürecinin hızlanacağını
düşünüyoruz, ilimizdeki insanlar tekrar üretime katılacaklar. Yurt dışında
ilimize yatırım yapmak isteyen bir hayli yatırımcımız var. Bu yatırımcıların
kendi ilinde yatırım yapacağını, köylerine gideceğini ve bu anlamda da halkın
üretime katılacağını düşünüyoruz. Bu da ilimizin hem sosyo-ekonomik yapısına hem
de tarımına, hayvancılığına yani kısaca ekonomisine katkı sunacak diye
düşünüyorum.
Tunceli Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hıdır Belice de kentin çatışma
ortamından ciddi anlamda zarar gördüğünü belirterek, İnsanlarımız göç etti,
yokluk, yoksulluk, işsizlik, çaresizlik had safhalara ulaştı. Hatta gençlerimiz
madde bağımlığına kadar bile düştü. Sorunun çözümü demek, ülkede bu bahsettiğim
olumsuzlukları tersine döndürerek ildeki refahın, istihdamın sağlanması,
işsizliğin ortadan kalkması anlamına geliyor. Tabi bunu başarmak önemlidir
dedi.
Belice, bunun sadece söylemle olmaması, anayasal güvenceye kavuşturulması
gerektiğine vurgu yaparak, şunları aktardı:
Ülkede yaşayan bütün halkın birlik beraberlik içerisinde, demokratik
zeminlerde bu sorunu tartışarak, çözerek hukuksal bir zeminde bağlantıya
kavuşturarak, anayasal güvenceye alarak sonuca varmak gerekir. Aksi takdirde
sadece söylem olarak kalır ve çok bir şey ifade etmez.
-Barışı istemeyen ölüm istiyor demektir-
Barışı istemeyen hiçbir insanın yeryüzünde olacağını düşünmediğini belirten
Belice, şöyle devam etti:
Çünkü barışı istemeyen insan kan, gözyaşı, savaş, ölüm istiyor demektir.
Bunu hiçbir insan istemez. Bunu ancak kimler ister- Savaş baronları, silah
baronları, silah tüccarları, kandan, gözyaşından, zulümden beslenenlerin işine
geliyor. Bu da insanlık dışı bir şey. Tabi ki ülkemizde de bugüne kadar ciddi
anlamda bu tür sıkıntılar yaşanmıştır. Bunların ortadan kalkması hem ülkenin, hem
ilimizin, hem de bölgemizin gerçek anlamda huzura kavuşması demektir. Biz
gerçekten bu barışı sonuna kadar destekliyoruz. Hem ilimiz insanı olarak, hem
ülke insanı olarak da bundan yana olduğumuzu düşünüyorum. Elimizden geldiğince
destekleyerek yanında olmaya çalışacağız sonuna kadar.
Emekli Hıdır Yalçın ise çözüm sürecini canı gönülden desteklediklerini
söyledi.
Kimsenin ölmesini istemediklerini dile getiren Yalçın, İlimiz açısından
çok iyi olur. Operasyonlara harcanan paralar iş sahalarına dönüşecek, gençler
çalışacak. Çalışan bir insan tabi ki dağa gitmez. Memleketin ekonomisi daha
artar, daha iyi olur. Bu barışa kim katkı sunuyorsa biz onlara canı gönülden
destek veriyor ve teşekkür ediyoruz. Bazıları da barışı istemiyor. Barışı
istemeyenler rant mı istiyorlar ne istiyorlar bilmiyoruz fakat barışın olmasını
hepimiz istiyoruz. Barış sürecini kim destekliyorsa Allah onlardan razı olsun
şeklinde konuştu.
-Turizm patlaması yaşanabilir-
Büro çalışanı Suzan Yeşil de, İnsanların nefes alabileceğine, boşalan
köylerin yeniden dolabileceğine, işsizliğin azalacağına kesinlikle inanıyoruz.
Olursa bütün insanlarımız için gözyaşı dinecek ve çok güzel bir adım atılacak
dedi.
Çözüm sürecini kesinlikle desteklediğini söyleyen ev hanımı Şirin Çetin ise,
Umarım bu aşamaya gelinmişken sekteye uğramaz. Her iki taraf da sözlerini
tutar. İnsanlarımıza, halkımıza büyük bir görev düşüyor. Herkes birbiriyle
olumlu, pozitif ve barış dolu kelimeler kullanarak konuşmalı. Milliyetçilik asla
olmamalı insanlar arasında da. Bu şekilde devam ederse bence çözüm süreci
başarıya ulaşır. Umarım benim oğlum da, gelecekte güzel, savaşsız bir Türkiyede
yaşar ifadelerini kullandı.
Çözüm sürecinin başarıya ulaşması halinde Tunceliye dışarıdan insanların da
geleceğini, turizmin gelişeceğini ve üretimin artacağını belirten Çetin,
İnsanların aklında ne olacağım, acaba bir tehlike yaşayacak mıyım soruları
kalkacağı için, buraya rahatlıkla yatırım yapacaklardır. İşsizlik azalır, bizim
de artık burada eksik kalan, ihtiyaç duyduğumuz iş alanları, üretim yerleri
çoğalmaya başlar. Bu da hepimizi mutlu eder diye konuştu.
Fotoğraf sanatçısı ve belgesel yapımcısı Malik Kaya da Tuncelinin tarihi ve
doğal güzelliklere sahip, turizm potansiyeli bulunan bir il olduğunu,
çatışmaların sona erip yerini huzura bırakması durumunda burada büyük bir turizm
patlaması olacağını düşündüğünü aktardı.
Yayıncı: Cemal Coşkun