KOCAELİ (A.A) - Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfınca hazırlanan taslakta, Türkiyenin petrol ithalatçısı ülke konumunda olması, ham maddesi petrole dayalı olan plastik monomerlerin ve dolasıyla plastik ham maddelerin üretiminde gerekli kapasiteyi sağlayamadığından, yurt içi talebi karşılayamayıp bu anlamda ihracat hacmine de ulaşamamaktadır denildi.
     Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfının Türkiye 10. Kalkınma Planı (2014-2018) projeksiyonunda plastik sektörü genel değerlendirme taslağında, plastiklerin, ekonomiye yön veren tüm önemli segmentlerde ambalaj, inşaat, yapı, tarım, sağlık ürünleri, tekstil ve tüketici ürünlerinin büyüme için kritik rol oynadığı ifade edildi.
     Ambalaj segmentinin toplam mamüller içinde en geniş segment olduğu değerinin 2011 yılında 180 milyar dolara ulaştığı ifade edilen taslakta, gıda, içecek ve ilaç alanların ambalajlarının etkisiyle, yılda yüzde 4lük kararlı bir büyüme yakaladığı bildirildi.
     Küresel plastik sektörünün, düşük maliyetli Asya ülkelerine sürekli üretim üsleri kurulmasına şahit olduğu belirtilen taslakta, Asya Pasifikte artan yabancı yatırımlar ve üretim tesis sayılarındaki artışın birleşmesiyle plastik sektöründe büyüme trendi gözlendiği ifade edildi.
     Küresel ölçekte, plastiğin çevreye olan etkisinin hammadde, su, yağ gibi doğal kaynakların tüketimi ve enerji kullanımı bakımından alternatiflerine göre çok daha az olduğu bildirilen taslakta özetle şu bilgilere yer verildi:
     Türkiyenin petrol ithalatçısı ülke konumunda olması, hammaddesi petrole dayalı olan plastik monomerlerin ve dolasıyla plastik hammaddelerin üretiminde gerekli kapasiteyi sağlayamadığından, yurt içi talebi karşılayamayıp, bu anlamda ihracat hacmine de ulaşamamaktadır. Bu durumun önüne geçilmesi için petrol hacminin yüksek olduğu Orta Doğu ülkelerinin ülkemize yatırımı teşvik edilmelidir.
     Standardizasyon temini ve uygulamasında yaşanan sıkıntılar, ürün güvenliği açısından ulusal ve uluslararası ticarette problem oluşturmaktadır. Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde teşviklerin olmasına rağmen, hala yatırımlar gerçekleşmemektedir. Yatırımcılara bu bölgelerde plastik sektörüne yatırım yapmaları için güven ve bilgi platformları oluşturulmalıdır.
    
     Muhabir: Necdet Doğruyol
     Yayıncı: Murat Paksoy