TÜRKAK Danışma Kurulu Toplantısı

TÜRKAK Danışma Kurulu Toplantısı -Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Bağış: ABdeki kendini bilmez bir takım çevreler faşistlik yaparak, ayrımcılık yaparak, İslamafobia etkisi altında kalarak Türkiyenin üyelik sürecini engelle


KONYA (A.A) - Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ABdeki kendini bilmez bir takım çevreler faşistlik yaparak, ayrımcılık yaparak, İslamafobia etkisi altında kalarak Türkiyenin üyelik sürecini engelleyebileceklerini zannediyorlar. Ama nasıl güneş üflemekle sönmüyorsa, Türkiyenin kararlılığıyla oradaki bir takım kendini bilmez çevrelerin bize havlu attırma çabaları bir noktaya varmaz dedi.
     Bağış, Konya Ticaret Odasında düzenlenen Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) Danışma Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, TÜRKAKın çok anlamlı, çok önemli ve stratejik bir kuruluş olduğunu belirtti.
     TÜRKAKın Türkiyeden önce AB üyesi olmuş ender kuruluşlardan biri olduğunu ifade eden Bağış, önümüzdeki süreçte bu kurumun AB standartlarında olmasını sağlamanın hedeflendiğini bildirdi.
     Konyanın İstanbul gibi sevgi ve hoşgörü şehirlerinden biri olduğunu, Mardinde, Hatayda, Bursada olduğu gibi Konyada da farklı inançlara mensup insanların asırlar boyunca huzur içinde bir arada yaşayabildiğini aktaran Bağış, ABnin temsil ettiği birlikte yaşama kültürünün tohumlarının aslında Konyada atıldığını söyledi.
     Bağış, bugün dünyada en çok satılan kitaplardan birinin farklı dillere çevrilen Mesnevi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
     Bu da insanlığın aslında Mevlananın mesajlarına ne kadar aç olduğunun, ne kadar ihtiyacı olduğunun bir göstergesidir. Bu yüzden Konyanın dünyaya iyi tanıtılması lazım. Onlardan aldığımız mesajın gücüyle Avrupalılara çok farklı bir yaklaşım sergileyebiliyoruz. Bugün Avrupa belki son yüzyılın en ağır ekonomik buhranından geçerken, Avrupalılar neredeyse artık Git, ne olursan yine git noktasına gelmişken biz buradan sevgiyle Gel, kim olursan yine gel mesajını verebiliyoruz. Avrupada kimileri kendi halklarının arasına ayrımcılık tohumları ekerken, bazı farklı etnik kökenlere mensup olan insanlara ayrımcılıkla muamele yapıp, sınır dışı etmeye kalkarken biz Türkiyeden onlara Mevlanadan öğrendiğimiz sevgi mesajlarını vermeye çalışıyoruz.
    
     -Türkiyenin standartlarını yükseltmeye çalışıyoruz-
    
     Mevlananın güneş üflemekle sönmez sözünü anımsatan Bağış, ABdeki kendini bilmez bir takım çevreler faşistlik yaparak, ayrımcılık yaparak, İslamafobia etkisi altında kalarak Türkiyenin üyelik sürecini engelleyebileceklerini zannediyorlar. Ama nasıl güneş üflemekle sönmüyorsa, Türkiyenin kararlılığıyla oradaki bir takım kendini bilmez çevrelerin bize havlu attırma çabaları bir noktaya varmaz. Biz Türkiyenin standartlarını yükseltmeye çalışıyoruz diye konuştu.
     AB standartlarını, Avrupalıların içine düştüğü direnç mekanizmasına rağmen Türkiyede de insanlara yaşatmaya kararlı olduklarını dile getiren Bağış, Türkiyenin yalnız, haksız ve güçsüz bir ülke olmadığını belirtti.
    
     -Kimse çakma tezlerle, sahte propagandalarla Türkiyeyi yalnızlaştıramaz-
    
     Bağış, Türkiyenin vatandaşlarına hak ettiği standartları yaşatma konusunda kararlı bir ülke olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
     Onun için kimse çakma tezlerle, sahte propagandalarla Türkiyeyi yalnızlaştıramaz, ancak ve ancak kendilerini yalnızlaştırırlar. Şunu asla unutmamalıyız; Türkiyede AB süreci, bizim demokrasimizi batılı standartların da üzerine çıkarma, akredite etme sürecidir. Bu ülkede artık, bireysel hakların, özgürlüklerin, standartların çok daha evrensel standartlarla kesiştiği noktadayız. Mevlana gülistan düşünürsen güller içinde olursun, dikeni düşünürsen diken içinde olursun, testinin içinde ne varsa dışarı o sızar demiş. Bizim içimizde sevgi, barış, hoşgörü var. Yanı başımızdaki Suriyeli kardeşlerimiz de bize sığınıyor. Bundan 500 küsur yıl önce İspanyada inançları nedeniyle kovulan Musevilere kapılarını açan millet de yine bizim milletimiz. Şeyh Edebalinin, Şems-i Tebrizinin, Mevlananın, Yunus Emrenin öğütlediği barış ve sevgiyle insanları olduğu gibi kabul ederek onları kucaklama konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz.
    
     -Avrupa Birliği süreci-
    
     AB yolunda atılması gereken adımları tek tek attıklarını anlatan Bağış, Bunu bilmesi gerekenler biliyor ama işlerine gelmediği zaman; Türkiyede AB süreci yavaşladı... Hayır yavaşlayan AB süreci değil, yavaşlayan AB içindeki bazı ülkelerin, bazı siyasilerin maalesef düşünme kapasitesidir, kendi ihtiyaçlarını görmemesidir. Gelecek seçimleri, gelecek nesillere tercih etme süreçleridir. Gelecek seçimlerin endişesi altında gelecek nesillerin en büyük ihtiyacı olan Türkiye gibi bir dinamizmden, pazardan, müttefikten Avrupayı uzaklaştırma çabalarıdır. Biz çok şükür onların tuzaklarına düşmeyeceğiz diye konuştu.
     Bağış, 2023 yılında Türkiyenin en büyük 10 küresel ekonomiden biri olması noktasında TÜRKAKın katkısı olabilmesi için atılması gereken adımları değerlendireceklerine işaret ederek, TÜRKAKın bundan sonraki süreçte en çok önem vermesi gereken konulardan birinin de helal gıda konusu olduğunu aktardı.
     Helal gıdaya sadece dini açıdan yaklaşılmasını doğru bulmadığını vurgulayan Bağış, bunun sadece dini bir mecburiyet değil ahlaki bir sorumluluk olarak kabul edilip, ona göre üretim yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.
    
     Muhabir: Rıfat Yerlikaya
     Yayıncı: Ahmet Kayır
<< Önceki Haber TÜRKAK Danışma Kurulu Toplantısı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER