ANTALYA (A.A) - Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu
Organ Nakli Enstitüsünde, Türkiyede ilk kez laparoskopik sistemde, vericinin
böbreği 3 boyutlu ameliyatla alındı.
Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitü Müdürü
Doç. Dr. Ayhan Dinçkan, enstitünün toplantı salonunda düzenlenen basın
toplantısında, Akdeniz Üniversitesinin son yıllarda gerçekleştirdiği nakillerle
ülkenin gurur kaynağı olduğunu söyledi.
Organ nakli merkezinin en büyük özelliğinin her türlü naklin burada
yapılıyor olmasından kaynaklandığını vurgulayan Dinçkan, merkezde en fazla böbrek
nakli ameliyatının yapıldığını, bu nedenle 2 yıldan bu yana vericilere nasıl
daha az zarar veririz, yaralar daha küçük nasıl açılır şeklinde çalışmalar
yaptıklarını, bunun için de görüntülü ameliyat anlamına gelen laparoskopik
sistemi kullandıklarını anlattı.
Eski sistemde vericinin karnında 3 ya da 4 delik açıldığını ve karına bir
kamera gönderildiğini belirten Dinçkan, Ameliyat ekrana bakılarak yapılıyordu.
Bu teknoloji artık yavaş yavaş gelişiyor. Bu ameliyatlar daha önce 2 boyutlu
yapılıyordu, ancak burada derinlik hissi yoktu dedi.
Bunun artık geliştiğini ve 3 boyutlu hale geldiğini dile getiren Dinçkan,
Biz de bu hafta ilk defa 3 boyut kullanılarak ameliyatlar yapmaya başladık.
Doktora derinlik hissi sağladığı için ameliyat ekipmanları daha iyi kullanılıyor.
Bu sistem, bu güvenliği sağlıyor. Bu ameliyatlar vericilerin konforunu da
sağlıyor diye konuştu.
Laparoskopik sistemde 3 boyut kullanımının Türkiyede sadece bir merkezde
bulunduğunu, burada da böbrek naklinin yapılmadığına dikkati çeken Dinçkan,
Böbrek nakli ameliyatında 3 boyutlu görüntünün kullanılması Türkiyede ilk kez
gerçekleşen bir durum. Bu hafta 6 ameliyat yapıldı, hepsi 3 boyutlu olarak
yapıldı. Bu sistem ameliyat süresini kısaltıyor. Hasta güvenliğini sağlıyor
dedi.
Merkezde 3 boyutlu sistem kullanılarak single port donor nephrectomy
yöntemiyle böbrek ameliyatı gerçekleştirdiklerini de kaydeden Dinçkan, şöyle
konuştu:
Laparoskopik sistemle hastanın karnına 4 boru yerleştiriyorsunuz. Bütün
ameliyatları bu şekilde yapıyorsunuz. Böbreği çıkarmak için kasık bölgesinden 5
santimlik bir bölge açıyorsunuz ve böbreği oradan çıkarıyorsunuz. Yani hastanede
4 tane delik ve kasık bölgesinde bir yara oluyor. Ameliyatta single port donor
nephrectomy yöntemiyle vericide 3-3.5 santimetrelik bir yara açılıyor. Buradan
özel bir sistem kuruluyor, ameliyat buradan yapılıyor. Böbrek buradan
çıkarılıyor. Yani hastada sadece 3 santimetrelik bir yara oluyor. Onu bu hafta
iki hastamızda uyguladık. Hastalarda sanki yağ bezesi çıkarılmış gibi bir durum
var. Minimal cerrahiye doğru bir gidiş var. Eskiden büyük cerrah, büyük açardı,
şimdi artık iyi cerrahlar küçük açıyor. Bu yolda ilerliyor.
-Sabah ameliyat olan akşam taburcu olabilecek-
Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayhan Mescit
laparoskopik ameliyatlarla birlikte ABDde donör sayısının arttığını vurguladı.
Türkiyede bu yöntemin çok merkezde uygulanmadığını ifade eden Mescit,
Böbrek nakillerinde hala yaygın olarak açık cerrahi kullanılıyor. Bizim sene
başından beri laparoskopik yöntemle yaptığımız müdahale sayısı 130 civarında. Bu
da bizim için bir rekor. Kamu hastaneleri içinde bu kadar nakil yapılmış bir
merkez yok. Bu bizim için önemlidir diye konuştu.
Ameliyatı 3 boyutlu gözlüklerle 3 boyutlu görerek yaptıklarını vurgulayan
Mescit, şöyle devam etti:
Bu sisteme deneme olarak başladık. Bundan sonraki süreçte hep bu
kullanılacak. Sabah erken saatte yapıldığı zaman hastalar akşam saatlerinde
taburcu edilebilecek. Bu yöntem kapalı ameliyatın süresini 15 dakika kısalttı.
Daha da kısalacağını düşünüyoruz. 3 boyutlu ameliyatta güvenlik hissi olduğu için
daha hızlı yapılıyor. Bu da süreyi kısaltıyor. İleride alıcıda da aynı yöntemle
ameliyat yapılabilir.
-Bizim için sürpriz oldu-
Böbrek hastası eşi Bahar Sıvışana (23) Türkiyeden ilk kez uygulanan single
port donor nephrectomy yöntemle böbreğini veren Erman Sıvışan (30), merkeze
geldiklerinde böyle bir yöntemle ameliyat olacaklarını bilmediklerini, durumun
kendileri için bir sürpriz olduğunu söyledi.
Sadece ameliyattan çıktıktan 2-3 boyunca sonra acı çektiğini, ancak daha
sonra kendisini çok iyi hissettiğini ifade eden Sıvışan, Doktorlara teşekkür
ediyorum. Herkese tavsiye ediyorum dedi.
Kendisinin eşini çok sevdiğini ve eşine böbreği seve seve verdiğini anlatan
Sıvışan, eşi için canını bile vereceğini kaydetti.
Bahar Sıvışan da çocukluğundan bu yana böbrek sıkıntısı çektiğini, ancak
hamilelik döneminde böbrek sıkıntısının arttığını söyledi.
Anne olmak için bazı ilaçlarını bıraktığını dile getiren Sıvışan, Çocuk
için kendi sağlığımı tehlikeye attım. Eşimi çok seviyorum. Her zaman yanımda
oldu dedi.
Muhabir: Murat Yolcu
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu