GAZİANTEP (A.A) - Sevil Çelik - Enerji ve su tasarrufu sağlayan,
doğaya saygılı bir inşaat türünü benimseyen sertifikalı yeşil bina projelerinin
hızla arttığı bildirildi.
Yapının arazi seçiminden başlayarak doğayla uyumlu, ihtiyacı kadar tüketen
ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiş, çevre dostu malzemelerin
kullanıldığı yeşil binalar, aynı zamanda ekolojik bilincin göstergesi olarak da
artış gösteriyor.
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği Başkanı Haluk Sur, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, bir binaya yeşil bina unvanını, enerji ve su kullanımı, yer
seçimi, tasarım, inovasyon, binada kullanılan ekolojik yapı malzemeleri, yapım
tekniği ve atık malzemelerin yeniden kullanımı konularındaki seçici yaklaşımların
verdiğini belirtti.
Yeşil binaların sertifikalı olması halinde yatırımcıların, mal sahiplerinin
ve kullanıcıların ulusal ve küresel rekabette çevre dostu olduklarını ve
sürdürülebilirliğe katkı sağladıklarını belgelendirmiş olduklarını ifade eden
Sur, şunları kaydetti:
Ekolojik bilincin göstergesi olarak Türkiyede sertifikalı yeşil bina
projeleri de hızla artmaktadır. Mayıs 2012 itibariyle 40 sertifikalı, 80 tane de
sertifika adayı yeşil bina bulunuyor. Türkiye gibi yapı stoku 18,5 milyon olan
bir ülkede 120 bina az gibi görünse de sertifikalı yeşil binaların artış ivmesi
göz önüne alındığında sektörün hızla büyüdüğü görülür. Büyümenin nedeni hem
konunun güncelliği hem de inşaat sektörünün çevre dostu uygulamalara
yönelmesidir.
-Kentsel dönüşümde yeşil binalara yönelmeli
Türkiyede 19 milyona yaklaşan konut stokunun yüzde 48inin 35 yaşın
üzerinde olduğunu bildiren Sur, ülkenin, yıpranmış konut stoku ve deprem
gerçeği sebebiyle büyük çaplı bir kentsel dönüşüm programıyla karşı karşıya
olduğunu belirtti. Sur, şu görüşleri dile getirdi:
Türkiye 10 milyona yakın konutunu kentsel dönüşümle yenileyecek, bu
süreçte yeşil binalara yönelmeli. Konut stokunun tamamı yeşile dönüştürüldüğünde
500 milyar ila 1 trilyon dolar arasında bir ekonomi ortaya çıkacak. Bu hacim, 10
yıl sonra nüfus artışı, bina sayısında artış, kentsel dönüşüm, yeni
teknolojilerin ve yan sektörlerin etkisiyle katlanarak artacaktır.
Sur, dernek olarak yeşil binalar konusunda Türkiye koşullarına uygun
değerlendirme sistemi oluşturmak için çalışmalara başladıklarını ifade etti.
Türkiyede geliştirilecek sertifikanın, diğer uluslararası sertifikalara
göre en büyük avantajının sertifika gelirinin yurt içinde kalacak olması ve
böylece dışarıya kaynak transferinin engellenmesi olduğunu belirten Sur,
Türkiyede yeni binaların çevre dostu bina kriterlerine göre inşa edilmesi ve
mevcut binaların da bu kriterlere uygun dönüştürülmesiyle hem çevreye olumsuz
etkinin azalacağını hem de büyük oranda tasarruf edileceğini vurguladı.
-Birçok ülkede öncelikli gündem maddesi
Haluk Sur, yeşil bina konusunun ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere
birçok ülkede artık gündemin en öncelikli maddesi olduğunu ve gayrimenkul
sektöründe yepyeni bir dönemin kapılarının açılmaya başlandığını söyledi.
Amerikada yeşil bina ve alt sektörlerinin pazar büyüklüğünün 5 trilyon
doları bulduğunu, Amerikanın 130 milyon konut stokunun yüzde 1ini yeşil binaya
dönüştürerek 50 milyar dolarlık büyük bir pazar yarattığını bildiren Sur, küresel
krizin ilaçlarından birinin de yeşil binalar olacağını savundu.
Sur, yeşil binalar için vergi indirimi ve teşvikin Türkiyede henüz
uygulamaya geçmediğini, ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Uluslararası
Yeşil Binalar Zirvesinde yeşil binalara teşvik verme konusunda çalışmalara
başladığını açıkladığını bildirdi.
Resmi Gazetede yayımlanan Enerji Verimliliği Strateji Belgesine göre 2017
yılından itibaren kullanım alanı 10 bin metrekare üzerindeki ticari binaların,
müstakil lüks konutların ve entegre konutların ruhsatlandırılmasında binanın
sürdürülebilirlik kriterlerine uygun olduğunu belirten sertifika isteneceğini
aktaran Sur, kanun kapsamında verilen teşvikler, bankaların sağladığı krediler
gibi finansman olanaklarının yaygınlaşmasıyla da hem yatırımcı hem de son
kullanıcıların yeşil binayı tercih etme oranının artacağını kaydetti.
Yayıncı: İsmail Fidan