BALIKESİR (A.A) - Antik kaynaklarda Dünyanın en güzel
kilisesi olarak geçtiği belirtilen Erdek ilçesine bağlı Zeytinliadadaki Meryem
Ana Kilisesi, 2006dan bu yana yürütülen kazı çalışmalarıyla gün yüzüne
çıkarılıyor, turizme kazandırılıyor.
Zeytinliada Adasında yürütülen kazının başkanı Erzurum Atatürk Üniversitesi
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurettin Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
kazılara 2006 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Müze Müdürlüğü ve Erdek
Belediyesi desteğiyle başladıklarını söyledi.
Kazı öncesinde adada bir restoran yapılması için girişimlerde bulunulduğunu
ancak sit alanı olduğu için izin verilmediğini anlatan Öztürk, daha sonra kazı
yapılmasına karar verildiğini ve harekete geçildiğini bildirdi.
Adanın 1957den itibaren Beden Terbiyesi tarafından kamp yeri olarak
kullanıldığını dile getiren Öztürk, işe, bu kurumun 9 binasını yıkmakla
başladıklarını kaydetti.
Binaların yıkılması ve kaldırma işlerinin tamamlanmasının ardından kazı
çalışmalarına ağırlık verdiklerini belirten Öztürk, şöyle devam etti:
Doğu Kilisesi adını verdiğimiz alanın kazısı, üç yıl sürdü. Üç yılda
kiliseyi açtık. Kalan üç yılda da manastır alanını kazıyoruz. Kilise, manastır
kompleksi içinde yer alıyor. Burası aynı zamanda vaftizhane kilisesi. Erken
Bizans dönemine ait tarihi bir yapıdır. Yapılış hikayesi Ayasofya ile aynıdır.
532-537 yılları arasında Ayasofya yapılıyor. O dönemde halk isyan etmiştir.
Dönemin imparatoru büyük vergi yüklüyor. Halkın isyanının bastırılması gerekiyor.
İmparatorun emriyle halk hipodromda toplanıyor. Yaklaşık 30 bin kişi kılıçtan
geçirilip yakılıyor. Böylece ayaklanma bastırılmış oluyor. Buna Nika İsyanı
deniliyor. İmparator, isyanın zaferi anısına dünyanın en büyük kubbeli yapısını
yaptırmak istiyor. Ayasofya, böylece yapılıyor.
O zamanlarda Erdek bölgesinin İznik Konsülüne bağlı olduğunu anlatan
Öztürk, Genelge ya da bir emir gönderiliyor. Yer seçin deniliyor. Suyu olan
yer seçilmesi isteniyor. Böylece Zeytinliadadaki kilise yaptırılıyor. Mimari
malzemeler, sütunlar ve giriş kapılarında Nika yazılarına rastladık. Zaferin
anısına yapıldığının kanıtıdır bunlar. Katliam aslında ama o dönemlerin
katliamları, zaferdir bir anlamda dedi.
-Antik kaynaklara göre...-
Doç. Dr. Nurettin Öztürk, 2009da Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın
ziyarete geldiğini ve adanın arkeopark yapılması konusunda öneride bulunduğunu
ifade ederek, Böylece çalışmalarımız bu yönde hızlandı. Yürüme yolları, seyir
alanları oluşturuyoruz. Tuvaletler yapılıyor. Restorasyon projesi hayata
geçirilecek. Din turizmi açısından çok önemli bir yer. Türkiyenin ilk Arkeopark
Ada Müzesi olacak. Sponsorlar aracılığıyla başarmak istiyoruz. Bunlar turizm
adına önemli gelişmeler dedi.
Kilisenin bin 500 yıllık geçmişi olduğunu vurgulayan Öztürk, şunları
kaydetti:
Elimize geçen Roma sikkeleri var. Milattan sonra ikinci ve üçüncü yıla ait
sikkeler bulduk. Meryem Ana Kilisesi olarak adı geçiyor. Buraya dünyanın birçok
yerinden ziyarete gelenler var. Henüz tanıtım yapmadan ziyaretçiler gelmeye
başladı. Tanıtılmasıyla yurt dışından ziyaretçi akınına uğrayacağından şüphemiz
yok. Çok sayıda mezarla karşılaşıyoruz. Vasiyet gömü olarak kullanılmış bir
ada... Antik kaynaklarda dünyanın en güzel kilisesi olarak geçiyor. Yüzey ve
taban mozaikleri altın yaldızlarla yapılmış. Halen adanın hemen yer yerinde
etrafa saçılmış altın yaldızlı parıltılar görülebiliyor.
Öztürk, kilisesiyle Ortodoksların hac yeri olan adada ana kayanın
tıraşlanmasıyla yapılmış bölümler bulunduğunu belirterek, kompleks bir yapıya
sahip adada bütün ihtiyaçların giderilebildiğini söyledi.
Kilisenin Ortodoks mimarisine uygun bir planla yapıldığını dile getiren
Öztürk, Vaftizhane havuzu diğerlerinden farklı. 2 metre boyunda tek mermerden
oyulma bir havuzu var. Bu özelliğiyle de diğer kiliselerden ayrılıyor. O dönemde
gençler de vaftiz ediliyormuş dedi.
Muhabir: Zafer Akpınar
Yayıncı: Kamuran Akkuş