BOLU (A.A) - Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği
Derneği (BESD-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Sait Koca, Türkiyenin dünya piliç eti
üretiminde 8. sıraya yerleştiğini söyledi.
Koca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, piliç etinin en uygun fiyatlı ürün
özelliğini sürdürdüğünü belirterek, kırmızı et üretiminin pek çok ülkede durağan
olmasına karşın, piliç eti üretiminde belirgin bir artış gözlendiğini bildirdi.
Her geçen gün artan dünya nüfusunun beslenmesiyle ilgili kaygıların devam
ettiğini anlatan Koca, 2000 yılında 6 milyar 120 milyon olan nüfusun 2010 yılında
6 milyar 910 milyona yükseldiğini anımsattı.
Dünya nüfusunun 2050 yılında 9 milyar 190 milyona ulaşmasının beklendiğine
dikkati çeken Koca, Kişi başına aynı miktarda gıda tüketilse dahi 2050li
yıllarda yüzde 33 daha fazla gıda gereksinimi anlamına gelmekte. Nüfus artışının
gelişmiş ülkelerde durma noktasına gelmesine, hatta gerilemesine karşın, geri
kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde çok yüksek seviyelerde olması, beslenme
sorununu daha da çözülemez duruma getirmektedir diye konuştu.
-Türkiyenin rekabet avantajı-
Koca, Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) verilerine göre 840 milyon kişinin
yetersiz beslenme nedeniyle fizyolojik açlık çektiğini anlatarak, aynı nedenlerle
her yıl 5 yaşından küçük 6 milyon çocuğun hayatını kaybettiğini vurguladı.
Her yıl 11 milyon kişinin açlık veya yetersiz beslenme nedeniyle hayatını
kaybettiğinin tahmin edildiğini ifade eden Koca, Dünya nüfusuyla ilgili durum
Türkiye için de geçerlidir. Hatta Türkiyedeki nüfus artışı, dünya nüfus
artışının biraz daha üzerinde gerçekleşmektedir. İnsanların sağlıklı beslenmesi
ve genç nesillerin başarılı olabilmesi, hayvansal gıda tüketimi ile doğrudan
ilişkilidir şeklinde konuştu.
Dünyada piliç eti üretiminin 2007 ile 2011 yılları arasındaki süreçte yüzde
15,5 artış gösterdiğine işaret eden Koca, aynı süreçte Türkiyedeki artışın ise
yüzde 54,1 seviyelerinde olduğunu bildirdi.
Türkiye gibi hızlı büyüyen diğer bir ülke de Rusyadır diyen Koca,
Türkiye, dünya piliç eti üretiminde 8. sıraya yerleşmiştir. Rusya, Avrupa
Birliği ülkeleri, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, İran, Mısır
ve Türk Cumhuriyetleri Türkiyeye yakın pazarlar ifadelerini kullandı.
Küçük ithalatçılara satış yapabilme avantajının Türkiyeyi rekabetçi konuma
getirdiğini vurgulayan Koca, bazı ithalatçı ülkeler için Türk kökenli ve Müslüman
olmanın çeşitli avantajlar sağladığını anlattı.
Koca, öncelikli hedef pazar belirlenen Suudi Arabistan ve Çine ihracata
başlanmasının önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Muhabir: Zafer Göder - Emin Gürbüz
Yayıncı: Kemal Kaymak