KIRIKKALE (A.A) - Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı
Atilla Sertel, Türkiyede ve dünyada gazetecilerin özgürce meslek faaliyetlerini
sürdürmelerini istediklerini söyledi.
Sertel, Kırıkkale Gazeteciler Cemiyetini ziyaretinde yaptığı açıklamada,
Suriyede esir tutulan Cüneyt Ünalın kaçırılmasının ardından şiddete maruz
kaldığını ve işkence gördüğünü belirterek, Ünalın gazetecilik faaliyeti dışında
hiç bir uğraşının bulunmadığını ifade etti.
Cüneyt Ünalın, Türkiyede çok yakından tanınan ve gazetecilik faaliyeti
dışında hiç bir uğraşı olmayan başarılı bir kameraman olduğunu vurgulayan Sertel,
şöyle konuştu:
Cüneyt gibi bir Filistinli gazeteci de Suriye devletinin elinde bulunuyor.
Biz bir an önce gazetecilerin serbest bırakılmasını istedik, talep ettik. Bu
konuda Suriye devletine değişik kanallar yoluyla mektuplar yazıldı, bu
arkadaşlarımızın serbest bırakılması yolunda. Sivil toplum örgütleri, gazeteci
cemiyetleri, federasyon olarak girişimde bulunduk. Ancak bugüne kadar bir sonuç
alamadık. Bir sonuç alabilmek için uluslararası sivil toplum teşkilatlarıyla ve
Avrupadaki gazeteci örgütleriyle temasa geçildi, o gazeteci örgütleriyle Suriye
lideri Esada mektup ve başvuruda bulunduk. Burada yapılması gereken Türkiyedeki
kamuoyunun duyarlılığını arttırmaktır.
Türkiye, bu konuda kendi gazetecisini, evladını geriye istemekte. Türk
Dışişleri ve AB Bakanlığı bu konuda faaliyetlerini sürdürmeli. Bizde
sürdürüyoruz. İstanbulda arkadaşlarımız Suriye Büyükelçiliği önünde eylemler ve
basın açıklamaları yapmaktadır. Suriyede görev yapan gazeteci arkadaşlarımızın
bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Anadolu Ajansının bu konudaki
duyarlılığını biliyorum. Ajansın Genel Müdürünün bu konudaki duyarlılığını
biliyorum. Bu konudaki çabaları için de gerçekten Anadolu Ajansına ve diğer
ajans ve gazeteci örgütlerine, bu konuyu gündemde tuttukları için teşekkür
ediyorum.
-Gazetecilerin yıpranma payı-
Sertel, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınça, gazetecilerin yıpranma hakkı
konusunda bir dosya sunduklarını, 2008 yılında kaldırılan yıpranma payının, geri
alınması için gerekli çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Gazetecilerin, çalışma koşullarının zorluğunun herkes tarafından bilindiğini
anlatan Sertel, şunları söyledi:
Gazeteciler bırakın yıpranmayı, gazeteciler ölüyor, öldürülüyor. Van
depreminde iki arkadaşımız vefat etti. Suriyede arkadaşımız tutuklandı hiç bir
can güvenliği yok, işkence görüyor. Demek ki gazeteciler, kamuyu aydınlatma
yolunda ve kamuyu bilgi sahibi yapma yolunda çok zor ve çileli bir mesleğin birer
bireyi. Sayın Arınç bu konuda bize söz verdi ve bu konunun Başbakanlık düzeyine
taşındığını da biliyoruz. Önümüzdeki yasama dönemi başladığında gazetecilerin
2008 yılında kaldırılan yıpranma hakkının geriye verileceği noktasında bize
olumlu görüş bildirildi. Biz, bu olumlu görüşü bildirenlere güveniyoruz. İnşallah
en kısa sürede bu konu yasalaşır ve gündemden kalkar. Çünkü bir siyasetçiyi takip
eden gazeteci o evine gidip dinlendiğinde yine kapısında onu takip eder
vaziyettedir. Gazetecilerin çalışma koşulları son derece ağırdır, en çok yıpranan
mesleki anlamda en çok sıkıntı çeken kesimde gazetecilerdir.
Muhabir: Emrah Yaşar / İsmail İçer
Yayıncı: Şükran Yücel