MALATYA (A.A) - Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve
Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Başkanı Nail Sanlı, 6335 sayılı
değişiklik yasası ile Türk Ticaret Kanununun ana felsefesinden, merkezinden ve
amacından uzaklaştığını savundu.
Sanlı, Ramada Altın Kayısı Otelinde Malatya Serbest Muhasebeci ve Mali
Müşavirler Odasının düzenlediği Merkezi Sicil Kayıt Sistemi Bilgilendirme ve
Eğitim Seminerinin açılışında yaptığı konuşmada, 2012 yılının biraz yoğun ve
yorucu bir geçtiğini belirterek, Türk Ticaret Kanununun değiştirilerek yeni
kanunun yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Kanunun hazırlık ve yasalaşma sürecinin 10 yılı bulduğunu anlatan Sanlı,
yeni Türk Ticaret Kanunu ile çok şeyin değişeceğini ümit ettiklerini, halka açık
şirketlerin çoğalacağını düşündüklerini kaydetti.
Rekabet gücünü artıracağı umuduyla, TÜRMOB olarak hazırlık sürecinden
yasalaşma sürecine kadar yeni Türk Ticaret Kanununun her safhasında ve ortamında
katkı sunduklarını belirten Sanlı, Yasa yürürlüğe girdi. Ne olduysa ondan sonra
oldu. Sanki 10 yıllık bir yasalaşma süreci geçirmemiş gibi çeşitli kesimlerden
birtakım bazı olumsuz sesler yükselmeye ve kanun eleştirilmeye başlandı dedi.
Kanuna yönelik eleştirilere değinen Sanlı, cezaların gözden geçirilmesi ve
hürriyeti bağlayıcı cezaların tamamen kaldırılması yönünde talepler olduğunu
kaydetti. İş dünyasının, kanunda geçen işletmelerin zorunlu olarak internet
sitesi oluşturmasına yönelik uygulamayı eleştirdiğini ifade eden Sanlı,
Türkiyede bütün şirketlerimiz patron, yani aile şirketidir. Şirketlerin kasası
şirket sahibinin cebi gibi kullanılır. Şirket paralarının kullanılmasına yönelik
getirilen tedbirler, yasaklar eleştirilmeye başlanmıştı. Son olarak da kanunla
şirketlerin bilgi ve belgelerinde yapılan değişiklikler eleştiriliyordu. Bunların
üzerine Türk Ticaret Kanununun gözden geçirilmesi gündeme geldi. 6335 sayılı
değişiklik yasası tartışılmaya başlandı ve yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu
değişiklikle Türk Ticaret Kanunu ana felsefesinden, merkezinden, amacından
uzaklaşmıştır. İlk felsefesinde ve ilk heyecanında değildir diye konuştu.
Türk Ticaret Kanununun Türkiyedeki 800 bin firmayı denetime tabi tutmayı
hedeflediğini kaydeden Sanlı, şunları söyledi:
660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiyede yeni bir kurum kuruldu.
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu. Bu kurum, Türk Ticaret
Kanununun ön gördüğü denetimler yapılacak diye, bu denetimlere gözetim yetkisi
için kuruldu. Peki nerede bu denetim. Bu kurumun yapmış olduğu ve Bakanlar
Kuruluna vermiş olduğu bir ön çalışmaya göre denetim kriterleri 800 bin firmadan
nereye düştü- Denetime tabi olacak firmaların kriterleri var. 150 milyon aktif
kıymeti olacak. 200 milyon cirosu olacak. 500 ve üstü çalışanı olacak. Böyle bir
firmaya sahip olan bir mali müşavir var mı burada. Bırakın burayı Türkiyede de
çok az. Bu kriterlere uyacak firma sayısı Türkiyede bin 500 ile 2 bin firma
arasındadır. Tamamı aktif olsa bile bin 800 civarında bir firmaya tekabül edecek
bir denetim dünyası çiziliyor şu anda. Duyduk ki Bakanlar Kurulu kararına veri
teşkil edecek bu kriterlerin içerisinden belediye iktisadi teşekkülleri ile kamu
iktisadi teşekkülleri de 2014e kadar ertelenecek şekilde çıkarılıyor. Bunlar da
çıkarıldığı zaman Türkiyede denetlenecek maksimum firma sayısı bin 500ü
geçmeyecek. Bin 500 firma için mi biz yıllarımızı verdik.
Sanlı, yasanın mutlaka ana felsefesine geri dönmesi gerektiğini ifade etti.
Muhabir: Yeter Erdine
Yayıncı: Ahmet Ekici