DİYARBAKIR (A.A) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu,
Şırnak KCK davasının tutuklu sanığı BDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldızın
3. Yargı Paketi kapsamında tahliye talebinin reddedilmesiyle ilgili olarak,
Mahkeme, yasama organına karşı direnmeye devam ediyor dedi.
CHP Diyarbakır İl Başkanlığınca Dedeman Otelde düzenlenen basın
toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tanrıkulu, yasama organınca
çok önemli bir düzenlemeye imza atıldığını söyledi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin Şırnak KCK davasının tutuklu sanığı
BDP Şırnak Milletvekili Sarıyıldız ile ilgili kararının gerekçesi bakımından
yanlış olduğunu savunan Tanrıkulu, Türkiyede bu yargı ortamında mümkün olduğu
kadar yargıya taktir hakkı bırakacak düzenleme yapmamak lazım. Yargı bu taktir
hakkını maalesef özgürlükler ve adalet lehine kullanmıyor dedi.
Mahkemenin kararının, Sen hangi yasayı çıkarırsan çıkar, ben kendi taktir
hakkımı kullanırım, tahliye etmem anlamına geldiğini savunan Tanrıkulu, şöyle
konuştu:
Mahkemenin verdiği karar gerekçesi bakımından yanlış. Suç ayrımı yok,
bütün suçlar bakımından eğer koşulları varsa adli kontrol uygulanabilecek.
Mahkeme ne yapmış, gerçekten bunu hukukla, adaletle ve yargı pratiğiyle izah
etmek mümkün değil. Mahkeme, yasama organına karşı direnmeye devam ediyor. Yasama
organını rehin almaya, yasama faaliyetlerini kendi kontrolünde tutmaya devam
ediyor. Bu karardan anladığımız budur. Umuyorum diğer milletvekilleri için de
aynı pratiği uygulamazlar. Türkiyenin önünü açacak, siyasetteki gerginliği belki
biraz azaltacak, bir tutum alırlar.
Kararın diğer mahkemeler için emsal teşkil etmediğini sözlerine ekleyen
Tanrıkulu, Ama bu kadar çok acele eden, aceleyi de kanunun amacına ters olarak
yorumlayan mahkemenin kararını doğru bulmuyorum. Diğer mahkemelerin ne yapacağını
göreceğiz. Bu karar, diğer mahkemelerin eline yorum için bir fırsat da
vermiştir diye konuştu.
-Siyasi partiler arasındaki diyalogdan umutluyum-
Tanrıkulu, bir gazetecinin CHPnin Kürt sorununa ilişkin çözüm önerisiyle
ilgili sorusu üzerine şunları söyledi:
Türkiyenin bu meselesi neredeyse Cumhuriyet ile yaşıttır. Dolayısıyla bu
meseleyi bir ayda, üç ayda çözüm sürecine sokmak mümkün değil. Ben siyasi
partiler arasındaki diyalogdan umutluyum. Meclis odaklı bir sürecin
başlayabileceğine inanıyoruz. Bu konudaki meclis odaklı mutabakat arayışımıza
devam edeceğiz. Başbakan, eğer cesaretle bu sorunun çözümü noktasında
ortaklaşarak diğer siyasal muhataplarıyla birlikte bir tutum almaya başlarsa,
çözüm süreci de başlar. Bugüne kadar bunu yapmamıştır, ama bundan sonra yapar mı
göreceğiz. Biz Mecliste herkesin görebileceği şeffaf bir süreç olsun istiyoruz.
Kamuoyu, başka merkezlerde değil, Türkiyede olsun, bu insanların iradesinin
tecelli ettiği, oluştuğu Mecliste olsun istiyor. Meclis odaklı bir süreç
başlatırsak, bu sorunun bütün tarafları bakımından yeni bir başlangıç
olabileceğini düşünüyorum.
Tanrıkulu, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili olarak da
Türkiyede bütün ağır ceza mahkemeleri bu suçlara bakmaktan yoksun mudur- Bence
bakabilirler. Oralara bu sistemin zihniyetini temsil eden yargıçlar atanıyor. O
yargıçlar kendilerine, Bizler yargının kurmaylarıyız diyorlar. Ben bunu
pratikten biliyorum. Yargı içerisinde bu farkı niye yaratıyorsunuz dedi.
Muhabir: İsmail Ersan / İbrahim Yakut
Yayıncı: Behçet Güngör