Uluslararası Dini Araştırmalar ve Küresel Barış

Uluslararası Dini Araştırmalar ve Küresel Barış Sempozyumu -Başbakan Yardımcısı Bozdağ: -"BMnin yapısında sorun var. Çünkü BMde güvenlik boyutuyla adım atılması için Güvenlik Konseyi Daimi Üyelerinin her birinin evet demesi lazım"


KONYA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Birleşmiş Milletlerin (BM) yapısında sorun var. Çünkü BMde güvenlik boyutuyla adım atılması için Güvenlik Konseyi Daimi Üyelerinin her birinin evet demesi lazım" dedi.
     Bozdağ, Dedeman Otelde düzenlenen "Uluslararası Dini Araştırmalar ve Küresel Barış Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, İslam dünyasının dört bir yanında sıkıntıların olduğunu söyledi.
     Suriye, Irak, Afganistan ve başka ülkelerde sıkıntıların yaşandığını ifade eden Bozdağ, "Sürekli insanları mezhep eksenli ayrıştırmak, birbirinin karşısına dikmek, hasmı yapmak isteyen hastalıklı anlayışlar var. Bu anlayışların karşısında İslam bilim insanlarının bir araya gelmesi, uluslararası ortaklıkları çoğaltması lazım. Bu noktada yerelden genele doğru Peygamberimizin ve İslamın evrensel mesajını her yere yayan bir noktaya gelinmesinde büyük fayda var. Bunu ancak bilim insanları yapar. Bunu siyaset yapamaz" diye konuştu.
     Bozdağ, bütün kavgaların arkasında olan siyasetin, insanları karşı karşıya getirdiğini, dini konuları ve dine dair hassasiyetleri kullandığını belirtti.
    
     -"Dünya barışını tesis etmek BMnin vazifesi değil mi-"-
    
     Uluslararası barışı tesis noktasında sadece İslam ülkelerinin değil, bütün dünya ülkelerinin ortak hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti:
     "1. Dünya Savaşından sonra Cemiyet-i Akvam kuruldu, ancak netice alınmadı. 2. Dünya Savaşından sonra BM kuruldu. Esasında bütün amaç; adaleti ayakta tutmak, haksızlık yapan karşısında haklının yanında yer almak, dünyanın kan gölüne dönmesini engellemek. BM, kuruluş zamanındaki gayesine hizmet edebiliyor mu diye baktığımızda; gerçekten hizmet edemiyor. Balkanlarda, Bosnada kıyamet koptu. Birkaç günde 8 bin civarında insan Srebrenitsada şehit edilirken BM seyretti. Suriyede şu ana kadar 100 bin civarında insan Esedin gökten yağdırdığı bombalarla, tanklarla, makineli tüfeklerle hayatını kaybetti. 200 bine yakın Suriyeli, Türkiyeye göç etmek zorunda kaldı. 3,5 milyon insan ülke içinde yer değiştiriyor. BM nerede- Dünya barışını tesis etmek BMnin vazifesi değil mi- Peki din adamları nerede- Papa nerede duruyor- Diğer dinlerin liderleri nerede duruyor- Neden bu kadar insan ölüyor-"
     Bozdağ, Banyasta çocuklar kurşuna dizilip üst üste yığılırken, uluslararası toplumun vicdanının sızlamadığını dile getirdi.
    
     -"100 binlerce insan ölmeye devam mı edecek-"-
    
     "BMnin yapısında sorun var. Çünkü BMde güvenlik boyutuyla adım atılması için Güvenlik Konseyi Daimi Üyelerinin her birinin evet demesi lazım" diyen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
     "ABD, İngiltere, Fransa evet dedi ama Rusya ve Çin evet demezse veya bir tanesi evet demezse adım atma imkanı yok. Böyle bir adalet olur mu- Çinin, Rusyanın menfaatleriyle bağdaşmıyor diye 100 binlerce insan ölmeye devam mı edecek- Uluslararası toplum, BM Güvenlik Konseyi dahil, BMnin yapısında, dünyanın neresinde olursa olsun şiddeti, terörü, kanı çatışmayı durduracak bir mekanizmayı ama adaletli şekilde hareket edecek mekanizmayı, ortaya koymaya mecbur. Bu örgütler güçlü devletlerin çıkarına göre hareket edecek bir yapı olarak algılanır ve varlığını ona göre devam ettirirse, korkarım ki; dünyanın başka yerlerinde daha çok Suriyeler ve başka hadiseler olur."
     Bütün ülkelerin ortak çıkarının "insan" olması gerektiğine işaret eden Bozdağ, "Maalesef BM bu amaçla kurulmuş olmasına rağmen, büyük devletlerin çıkarına göre müdahale yapan, sükut eden bir teşkilata dönüştü. Bilim insanları haksızlığı, güce göre adalet anlayışının sorgulanmasını sağlamalı. BM küresel barışın seyircisi değil, sigortası olmalı. Maalesef bugün küresel barışın değil, savaşın seyircisi durumundadır" ifadelerini kullandı.
    
     -Irkçılık gelişiyor-
    
     Bozdağ; Avrupa, Türkiye ve başka ülkelerde ırkçılığın aşırı geliştiğini, maalesef ülkelerde yönetime talip olanların da oy avcılığı nedeniyle bu hastalıklı anlayışların serpilmesine sözleriyle yardımcı olduklarını bildirdi.
     Irkçılıktan, ötekileştirmeden hiçbir ülkenin fayda sağlayamayacağına dikkati çeken Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:
     "Almanyada Neo Nazi yer altı örgütü mensuplarının yargılandığı bir dava var. Münihte devam ediyor. O davanın sanıkları Alman ve ellerini kollarını sallayarak yargılanıyorlar. Berlinde de bir başka dava var. Orada da 5 Türk, bir Alman vatandaşını öldürdüğü iddiasıyla cam kafes içerisinde yargılanıyor. İkisi de aynı ülkede. Biri 10 insan öldürmüş, diğerlerinin bir tane Alman vatandaşını öldürdüğü iddia ediliyor. Sonuçta bu fiilleri işledilerse hepsi katil ve hak ettikleri cezayı alsınlar. Aynı ülkenin iki mahkemesi Almanı yargılarken ayrı bir usul uyguluyor, Türkleri yargılarken cam kafesin içine koyuyor. Bu kimi sevindirir; kimi tatmin eder- Irkçıları cesaretlendirir. Bunu, en fazla bedel ödeyen ülkelerden Almanya yapıyor. Ülkemizde de bunu körüklemek, ötekileştirmeyi çoğaltmak isteyenler var. Ona karşı da İslamın güzelliğini ortaya koymak lazım."
     Bozdağa konuşmasının ardından, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker tarafından tablo hediye edildi.
    
     Muhabir: Mümin Altaş
     Yayıncı: Ahmet Kayır
<< Önceki Haber Uluslararası Dini Araştırmalar ve Küresel Barış Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER