EDİRNE (A.A) - Trakya Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı öğretim
üyesi Prof. Dr. Mete Çek, Ülkemiz, dünyada üriner sistem taş hastalığının en
sık görüldüğü ülkelerden biri dedi.
Çek, TÜ Başhekimlik toplantı salonunda düzenlediği basın toplantısında, TÜ
Üroloji Anabilim Dalının üriner sitem taş hastalıkları ve tedavisinde bölgedeki
referans merkezlerinden biri olduğunu belirtti. Taş hastalıklarının tedavisinde
önleyici tedavinin çok önemli olduğunu ifade eden Çek, şunları söyledi:
Ülkemiz, dünyada üriner sistem taş hastalığının en sık görüldüğü
ülkelerden biridir. Üriner sistem taş hastalığında amaç hastanın maksimum
etkinlik ve vücuda minimal zarar ile tedavi edilmesidir. Bu kavram
endoürolojideki gelişmelerle birlikte taş hastalıklarında açık cerrahi neredeyse
tarihi bir yöntem haline getirmiştir. Taş hastalıklarının tedavisinde önleyici
tedavi en önemli yeri tutmaktadır. Taş hastalığının özellikle tekrarlayıcı bir
yönünün olması korunmanın önemini bir kart daha arttırmaktadır. Bu amaçla
hastalarımızın kendilerinin düşürdüğü veya tedaviyle alınan taşların analizi bize
yol göstermektedir.
Çek, taş hastalıklarında farklı tedavi yöntemlerinin uygulandığını, en çok
kullanılan yöntemin vücut dışından şok dalgalar verilerek, taşların parçalara
ayrılması ve küçük parçaların kendiliğinden düşürülme yöntemi olduğunu belirtti.
Bu yöntemde hastaların ayakta tedavi edildiğini anlatan Çek,Bir yada bir
kaç seans boyunca uygulama masasında taşın yeri belirlenip, taş kırma cihazının
bu taşa odaklanması sağlandıktan sonra şok dalgaları taşın üzerine yollanır.
Taşın yeterince kırılıp dağıldığı gözlendikten sonra tedavi sonlandırılır dedi.
Çek, Üroloji Anabilim Dalına, 1995 yılında alınan ve 2004 yılında bozulan
taş kırma cihazının tamirinin mümkün olmadığı için yerine yeni bir cihaz
aldıklarını belirtti.
Muhabir: Hakan Şahin
Yayıncı: Neşat Ergül