VAN (A.A) - Akademik Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Gürbüz
Aksoy, Said Nursi, Osmanlı toplumunda bulunan farklı etnik yapılar ve İslam
aleminin çeşitli sorunları karşısında, Medresetüzzehra Projesi ile bölgesel
ve tüm İslam alemini kuşatan üç seviyede bir çözüm modeli ortaya koymuştur
dedi.
Van Valiliği, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ), Risale Akademi ve Akademik
Araştırmalar Vakfı işbirliğiyle 12-14 Ekim tarihlerinde düzenlenecek olan
Medresetüzzehra Sempozyumu ile ilgili bir otelde tanıtım toplantısı yapıldı.
Akademik Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Gürbüz Aksoy, toplantıda
yaptığı konuşmada, sempozyumla Said Nursinin eğitim felsefesi hakkında yerel
kanaat önderleri, akademik camia ve kamusal karar vericilerinin bilgilendirilmesi
ve farkındalık oluşturulmasının hedeflendiğini söyledi.
Said Nursinin Medresetüzzehra modelinin, fen bilimleri ile dini bilimleri
birlikte öğretmeyi esas aldığını belirten Aksoy, Said Nursi, söz konusu bu
modeli, medreselerin ıslahı çerçevesinde, II. Meşrutiyet öncesi Sultan
Abdulhamide ve 1911de de Sultan Reşada sunar. Milli Mücadele döneminde Büyük
Millet Meclisinde görüşülür. Said Nursi, 1955de Cumhurbaşkanı Celal Bayara
yazdığı mektupta da Medresetüzzehra projesine vurgu yapar. Said Nursi, Osmanlı
toplumunda bulunan farklı etnik yapılar ve İslam aleminin çeşitli sorunları
karşısında, Medresetüzzehra projesiyle bölgesel ve tüm İslam alemini kuşatan üç
seviyede bir çözüm modeli ortaya koymuştur diye konuştu.
Prof. Dr. Aksoy, ulus devletin beraberinde getirdiği problemlerin çözümünde
Medresetüzzehranın önemli bir çıkış noktası sağladığını da sözlerine ekledi.
-Medresetüzzehra bir insanlık projesidir
Risale Akademi Bilim Kurulu Üyesi Dr. İsmail Benek ise, Medresetüzzehranın
fiziki bir mekan veya nur talebelerinin bir nostaljisi olmadığını ifade etti.
Benek, Bu, Said Nursiyi seviyoruz bir de arsa çevirelim, tepesinde bir
Medresetüzzehra yapalım etrafını çevirelim ve içine kimseyi de sokmayalım biz
bize burada büyütelim demek değildir. Medresetüzzehra bir insanlık projesidir.
Çağın hafızasıdır. Bu toplumun, bu evrenin, bu ülkenin hafızası kaç yüzyıldır
buna hazırlanıyor. Bu siyasi bir olay değil, siyasi bir yönü olsa ya
kaybedersiniz ya kazanırsınız. Burada kaybeden yok. Bu politik bir olay olsa
dönemsel olur. Bu bürokratik bir olay olsa bir dönem yapar gidersiniz. Bu
ekonomik bir şey olsa birinci kuşak kazanır, ikinci kuşak kaybeder. Sonra tekrar
başa dönersiniz. 50 yıl içinde bu türbülanslar böyle olur. Bu bir değer
üretimidir. İkinci binin son yüzyılında Medresetüzzehraya Said Nursi bizi
hazırlamış. Biz buraya ona teşekkür etmek için geldik dedi.
-Said Nursiye dört duvar arasındaki bir Medresetüzzehra çok görüldü
Ülkede etnik bir çatışma olmadığını, din karşıtı bir toplum ve milletin de
bulunmadığına dikkat çeken Risale Akademi Bilim Kurulu Üyesi Dr. İsmail Benek,
Bu, devletin bile yeni yeni bir şeyi fark etme refleksidir. Bu Türkiyenin
demokratikleşmesidir. Türkiyenin kendi vicdanına dönmesidir. Bu ülkede etnik bir
çatışma yok, bu ülkede din karşıtı bir toplum, millet yok. Burada laiklik adı
altında dini kenara koyan yapının da bir anlamı kalmadı. Peki nereye geleceğiz
çok basit. Medrese, mektep, tekke, üçü beraber olacak. Said Nursinin mimari
planında üçü birada. Peki şuanda problem ne- YYÜde mekteplerimiz, camilerimiz,
medreselerimiz şu anda dini eğitim veriyor. Tekkelerimiz, evlerimiz,
mescitlerimiz hayatta. Sadece Medresetüzzehranın bir kurumu, levhası veya mekanı
yok. Çünkü, Said Nursiye Edremitte temelini attığı dört duvar arasındaki bir
Medresetüzzehra çok görüldü
Muhabir: Fahrettin Gök / Sıtkı Yıldız
Yayıncı: Şükran Yücel