KONYA (A.A) - Vefatının 30. Yılında Necip Fazılı Anma
Etkinlikleri kapsamında düzenlenen "30 Kitap 30 Konuşmacı" konferanslarında, eski
Tarım Bakanı Prof. Dr. Sami Güçlü, Necip Fazıl Kısakürekin "Büyük Doğu"
dergisini anlattı.
Güçlü, Mevlana Kültür Merkezindeki konferansta, Kısakürekin dünyada çok
önemli yazarlardan biri olduğunu dile getirdi.
Necip Fazıl Kısakürekin 1943 yılında Büyük Doğu dergisini çıkarmasının
öneminin o gün çok iyi algılanamadığını ifade eden Güçlü, "Olaylar geliştikten
sonra baktığımızda meğerse 1943te Türkiyenin semasında bir büyük yıldız
parlamıştır. Sadece parlayıp geçmemiş, aydınlığını giderek artırmış, herkesin
görmesine imkan verecek kadar güçlenmiştir" şeklinde konuştu.
Büyük Doğu dergisinin, düşünce hayatımızda bir dönüşümün başlangıcı olduğunu
vurgulayan Prof. Dr. Güçlü, şunları kaydetti:
"Büyük Doğu, Üstadın dava şuuruyla yetiştirmek istediği gençlere verilmek
istenen mesajında en etkili araçtır. Üstadın, özellikle gençler için verdiği
emek o kadar önemli sonuçlar verdi ki onun düşüncesi etrafında halkalanan gençler
Anadoluda yeni halkalar oluşturdular. Bu insanlarla beraber ekonomik ve sosyal
hayatta bir gelişme ortaya çıktı. Bugün Türk toplum hayatında çok derin
değişmeler meydana geldi ve bunun sonucu olarak siyaset de bundan etkilendi.
Necip Fazılın 40 yıl emek verdiği insanlar, bugün Türkiyeyi değiştirdiler. Bu
nedenle Necip Fazıl, başarıya ulaşmış bir düşünce adamıdır ve Büyük Doğu bu
mücadelenin adıdır."
Güçlü, 1950nin sonlarında İzmir Kongresinde dönemin Başbakanı Adnan
Menderesin bir konuşma yaptığını vurgulayarak, Necip Fazılın bu konuşmayı;
"Hiroşimayı göklere uçuran atom bombası kuvvetinde ve Tanzimattan beri milletin
kolladığı, beklediği ses" diye tanımladığını anımsattı.
-"Eski Romanın cenazelerindeki sahte ağlayıcılar gibi para almadım"-
Necip Fazılın bu sözlerinden sonra Menderes ile Kısakürek arasında bir
sevgi bağı oluştuğunu, Menderesin Necip Fazıla destek vermeye karar verdiğini
anlatan Sami Güçlü, şöyle devam etti:
"Bunun yanında Kısakürek, partideki hiziplerle yeterince müdahale etmemesi
gibi gerekçelerle, Menderesin bir çok yönünü eleştiriyordu. Bunu da mutlaka
bilmek lazım. Hatta Menderesin talimatıyla derginin bazı sayıları kapandı. Öte
yandan, yine Menderesin desteğiyle, maddi para yardımıyla, bir kısım hukuki
desteklerle Büyük Doğuyu uzun bir süre günlük olarak çıkarma imkanı buldu.
Menderes, 27 Mayısta örtülü ödenekten yargılanırken, tanık olarak Necip Fazıl
dinlenmiştir. Örtülü ödenek kayıtlarında Büyük Doğu için Necip Fazıla para
ödendiği yazılır. Mahkeme Başkanı Salim Başol, Kısaküreke; Örtülü ödenekten
muazzam yardım yapılmış, hangi hizmet mukabili aldınız- der. Necip Fazıl da
Evet, ben örtülü ödenekten para aldım. Ancak, methiyeciler ya da eski Romanın
cenazelerindeki sahte ağlayıcılar gibi para almadım. Ben hükümeti alkışlamak için
almadım. Ne aldığımdan ziyade neden aldığım önemlidir demiştir. İşte Kısakürek,
vicdan kiracısı olarak para almadığını, hükümeti alkışlamak için para almadığı
söylemek istiyor. Kısakürek, 1943ten 1960a kadar taştan taşa vurulan, zindandan
zindana süründürülen, mukaddesatçı, milliyetçi, Anadolucu, ahlakçı bir idealin
himayesi yolunda para aldığını, bu paranın fikir karşılığı olduğunu ifade etmek
istiyor. Öz güveni görüyor musunuz- İşte aslında inancımızın bizlere yüklediği
doğru sözlülük işte budur."
Programın sonunda Güçlüye, İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş
tarafından, günün anısına plaket verildi.
Konferansa, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Büyükşehir Belediye Başkanı
Tahir Akyürek, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Muhabir: Muhammed Boztepe
Yayıncı: Murat Aslan