BURDUR (A.A) - Gökmen Yüce - Isparta, Antalya, Afyon, Denizli ve
Burdur gibi illerde yaralı ya da zehirlenmiş halde bulunan yaban hayvanları,
Burdur Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezinde tedavi edilerek iyileştiriliyor.
Karakent köyü yakınlarında hayata geçirilen Lisinia Doğa ve Anti Kanser
Projesi sorumlusu veteriner hekim Öztürk Sarıca, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, projenin 9 alt projesi bulunduğunu, bunlardan birinin de Burdur Yaban
Hayatı Rehabilitasyon Merkezi olduğunu söyledi.
Yaban hayvanlarının kimyasallardan çok çabuk etkilendiklerini, günümüzde
kanserin en büyük sebeplerinden birinin zararlı kimyasallar ve nükleer olduğunu
belirten Sarıca, Özellikle kanserin ilk çıkışına ve son dönemlerine
baktığımızda, hatta küresel ısınmanın alt zeminlerine inildiğinde atmosferdeki,
çöllerdeki ve okyanuslardaki nükleer denemelerin çok büyük sebep teşkil ettiğini
görüyoruz. Dolayısıyla buradaki projemiz bir doğa projesi, aynı zamanda kansere
karşı bir proje dedi.
-Avcılar merkezi görüp insafa geliyor-
Isparta, Antalya, Afyon, Denizli ve Burdur gibi illerde yaralı ya da
zehirlenmiş halde bulunan yaban hayvanlarının çevre il müdürlükleri aracılığıyla
Burdur Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezine getirildiğini anlatan Sarıca, bu
hayvanları gerekli teşhis, tedavi ve rehabilitasyon sürecinin ardından yeniden
doğaya kazandırdıklarını bildirdi.
Merkezde bazen aynı anda 70-80 yaban hayvanı bulunduğunu ifade eden Sarıca,
Bu kuşların arasında şahin, kartal, atmaca, akbaba, keklik ve baykuşları
sayabiliriz diye konuştu.
Özellikle küçük yaşta çevre bilincinin oluşturulmasında projenin hayati önem
taşıdığına inandığını vurgulayan Sarıca, avcılığı meslek edinmiş kişilerin
merkezdeki yaralı hayvanları görüp insafa gelmelerinin de anlam taşıdığını
vurguladı.
Sarıca, Burdur Gölünün başta Dikkuyruklar olmak üzere pek çok yabani kuş
türü için önemli bir kışlama alanı olduğunu, kuşların Burdur Gölü donmadığı için
kışı burada geçirdiklerini kaydetti.
-Yuvadan düşen de var, annesini kaybeden de-
Rehabilitasyon merkezinde görev yapan biyolog Meltem Ünal ise merkeze yaralı
ya da zehirlenmiş halde getirilen yaban hayvanlarının tedavileri, beslenmeleri,
genel sağlık durumlarıyla ilgili çalışma yaptıklarını, ziyaretçileri yaban
hayvanları konusunda bilinçlendirdiğini anlattı.
Merkezde bulunan yaban hayvanların büyük bölümünün sulak alanlardan gelen
kuşlar olduğunu bildiren Ünal, Kuşların bir kısmı zehirlenerek, sulak
alanlardaki kirlenmeden, tarım alanlarındaki zirai tarım ilaçlarından dolayı
hastalanıyor. Bir kısmı da avcılar tarafından vurulmaları sonucu merkeze
getiriliyor diye konuştu.
Bazı yavru kuşların yuvadan düştüğünü, bazılarının annelerini kaybettiğini
dile getiren Ünal, merkeze getirilen kuşların büyüdükten sonra doğaya
bırakıldıklarını söyledi.
Avcılar tarafından vurulan kuşların durumlarının kötü olduğunu,
kanatlarından ve ayaklarından vurulan kuşların doğaya dönme ihtimallerinin çok
düşük olduğuna işaret eden Ünal, bu nedenle avcıları daha duyarlı olmaya davet
etti.
Uzman biyolog Yakup Şaşmaz ise merkezde şimdiye kadar aralarında Kızıl
Şahin, Yılan Kartalı, Çakır, Büyük Baştankara, Ağaçkakan, Leylek, Kerkenez,
Kulaklı Orman Baykuşu, Kukumav ve Şahin bulunan 47 yabani kuşun tedavisinin
tamamlanarak doğal hayatlarına kazandırıldıklarını söyledi.
Şaşmaz, merkeze yaralı ya da zehirlenmiş halde getirilen aralarında Leylek,
Şahin, Peçeli Baykuş, Yılan Kartalı, Yaban Domuzu, Şah Kartalı, Delice Doğan,
Kızıl Akbaba bulunan 41 kuşun tedavisinin sürdüğünü kaydetti.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu