İZMİR (A.A) - Zeynep Hoşgörür - Halk arasında "kunduracı göğsü"
olarak bilinen ve erkeklerde daha çok görünen "Pectus Excavatum-Gögüs Çöküklüğü"
rahatsızlığına sahip 300 hasta, DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde 30 dakikalık
ameliyatla sağlığına kavuştu.
DEÜ Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Önen, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, göğüs kafesinin içeri doğru çöktüğü doğumsal bir
rahatsızlık olan söz konusu rahatsızlığın, bin doğumdan birinde görüldüğünü
söyledi.
Erkeklerde, kadınlara göre 4 kat daha sık karşılaşılan hastalığın, estetik
sorunlara da yol açtığını ifade eden Önen, "Hastalar, yaşıtlarına göre daha çabuk
yoruluyor, çarpıntı ve ağrı şikayetleri yaşayabiliyor. Ama hastalığın estetik
boyutu, gençleri sosyal yönden daha fazla olumsuz etkiliyor" dedi.
Kunduracı göğsünün, 2006 yılından bu yana dokularda en az hasar
oluşturularak uygulanan bir teknikle tedavi edildiğini anlatan Önen, şöyle
konuştu:
"NUSS ameliyatı minimal invaziv bir yöntem, kamerayla giriyoruz. Göğüs
kafesini ileri iten pektus barı yerleştiriliyoruz. Göğüs altında ikişer santimlik
ameliyat izleri oluyor. Önceden uygulanan teknik 3 saat sürerken NUSS tekniğinin
süresi ortalama 30 dakika. Türkiyede çeşitli merkezlerde uygulanıyor. 2006dan
beri yaptığımız minimal invaziv NUSS ameliyatlarında, Türkiyede en fazla hasta
sayısına ve yüzde 98 başarı oranına ulaştık. Titiz biçimde ameliyat sonrası
değerlendirmeler yapıyoruz. Hastalığa ilişkin bilgi eksikliğini gidermek için
hasta okulları yapıyor, çocuk hekimleri, aile hekimleri ve göğüs cerrahlarına
yönelik eğitim toplantıları ve kurslar düzenliyoruz. Rusya ve Azerbaycandan
çeşitli yaş gruplarında hastaların ameliyatını gerçekleştirdik."
-"Ameliyatlar okullar tatil olunca"-
Ahmet Önen, rahatsızlığın tedavisi için Türkiyede ideal aralığın 13-19 yaş
grubu olarak belirlendiğini, ancak 50 yaşında sağlığına kavuşan hastaların bile
bulunduğunu dile getirdi.
Genç hastalarla çalışmanın, ameliyat dönemleri üzerinde de büyük etkisi
bulunduğunu vurgulayan Önen, şunları kaydetti:
Gençler, hastalığın estetik sıkıntısını daha fazla hissettiği için, yaşı
küçük hastaları çoğu zaman estetik olarak görünüşlerini düzelteceğimiz sözüyle
ameliyata alıyoruz. Estetik açıdan yaklaşıp, sağlık açısından da gençleri ileri
götürüyoruz. Ameliyatlar, kış aylarında değil, okullar yaz tatiline girince
hızlanacak. Çoğunlukla ergenlik dönemindeki çocukları tedavi ettiğimiz için,
ameliyat programımızı okul programına uygun ayarlıyoruz. Yaz tatilinde
ameliyatları gerçekleştirip, çocukları okul dönemine sağlıklı ve farklı bir
bedenle yetiştiriyoruz. Ameliyatta, göğüs kafesini öne doğru itiyoruz, en büyük
sıkıntı ağrının çok şiddetli olması. Bizim olgularımızda ağrı birinci sıradaki
şikayet değil çünkü gençlerin görsel beklentisi ne kadar karşılanmışsa ağrıya o
kadar değer vermiyorlar. Bu da tedavi sürecinin ilginç bir yanı olarak dikkat
çekiyor."
Yayıncı: Nevbahar Kabaklı