SİVAS (A.A) - Seyit Ahmet Eksik - Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabri Erturhan, yılbaşı kutlamalarının Hristiyanlıkla ilgili dini motif ve ritüelleri barındırdığını belirterek, Bu yönüyle, körü körüne bir kabul ve kutlamanın dinimizde ve kültürümüzde yeri yoktur dedi.
     Erturhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, miladi yılbaşı kutlamalarının salt yeni giren bir yılın kutlamasıyla sınırlı olmadığını belirtti.
     Kutlamanın, içerisinde Hristiyanlıkla ilgili dini motif ve ritüelleri de barındırdığını dile getiren Erturhan, Bu yönüyle, körü körüne bir kabul ve kutlamanın bizim dinimizde ve kültürümüzde yeri yoktur diye konuştu.
     Yılbaşı kutlamalarının İslami veya milli herhangi bir temeli bulunmadığını vurgulayan Erturhan, şöyle dedi:
     Bir Müslümanın kimliği Kuran ve sünnet eksenli şekillenmelidir. Ayrıca neyin kutlamasının yapıldığının bilincinde olunmalıdır. Esasında ömürden bir çınar ağacı gibi kocaman bir yıl daha gitmektedir. Asıl bunun muhasebesi ve kritiği yapılmalıdır. Yeni bir yılın gelmesiyle geriye takılıp kalmamalı, hep ileriye bakarken, mazi de ciddi bir sorgulamadan geçirilmeli, ders alınarak geleceğe öyle yön verilmelidir.
     Prof. Dr. Erturhan, bu tür kutlamaların her yönüyle israf barındırdığını belirterek, Zaman israf edilmekte, alkol, zararlı madde ve bazen de yasak fiillerle vücut mekanizması israf edilmekte, dünyada ve çevremizde akan kan, gözyaşları, açlık, kıtlık, terör gibi tahrip edici unsurlar göz ardı edilerek duygular ve vicdanlar köreltilmektedir. Gerek alkole, gerek aşırı derecede tüketilen yiyecek, içecek, giyecek ve eğlenceye yapılan masraflar belki de onlarca fabrika açacak düzeyde astronomik rakamlara ulaşmaktadır. Oysaki dinimiz israfı yasaklamaktadır ifadelerini kullandı.
    
     -Yaş kesen baş keser-
    
     Yılbaşında süslenmek üzere milyonlarca çam ağacının kesilmesinin israfa yol açtığını belirten Erturhan, Hz. Muhammedin Kıyamet kopsa dahi elinizdeki fidanı dikin sözünü hatırlatarak, konuşmasını şöyle tamamladı:
     Dinimizde asıl olan yaş ağacın kesilmesi değil, korunmasıdır. Öyle ki, kabir üzerine dikilen bir fidan dahi kabirdeki ölünün günahlarının bağışlanma sebebidir. O itibarla bir ağacın yaşatılmasının getireceği bireysel, toplumsal, ekonomik ve ekolojik yararla onu kesmenin yapacağı tahribatı iyi düşünmek gerekir. Nitekim bu husus millet irfanında yaş kesen baş keser ifadesiyle formüle edilmiştir. Hayatın, sağlığın, çevrenin, malın korunması İslam dininin en temel hedeflerinden olup bunların keyfi olarak israfı karşılığında mutlaka kişi sorgulanacaktır.
    
     Yayıncı: Cemal Coşkun