ERZURUM (A.A) - Ayşe Yıldız - Farklı kentlerden Erzurumun
yaylalarına gelen hayvancılıkla uğraşan göçer aileler, yılın 6 ayını yaylalarda
kurdukları çadırlarda geçiriyor.
Erzincan, Tunceli, Elazığ ve Diyarbakır illerinden gelen besiciler, Yakutiye
ilçesine bağlı yaylalarda kurdukları çadırlarda hem küçükbaş hayvancılık yapıyor
hem de çadırda dayanışma örneği sergiliyor.
Mayıs ayı itibarıyla farklı kentlerden yaylalara göçen aileler, koyunlarını
en iyi şekilde besleyebilmek için yaklaşık 6 ay içerisinde 5 yayla değiştiriyor.
Olumsuz koşullara rağmen çadırdaki yaşam biçiminden vazgeçemeyen göçer aileler,
atalarından kalan geleneklerini yaşatıyor.
Dumlu yaylasında göçerlerden Feriza Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
çadır yaşamının zor olmasına rağmen güzelliklerinin de olduğunu belirterek,
akşamları çadırın etrafında yaktıkları ateşin etrafında kızların halay çektiğini,
erkeklerin ise şarkı ve ilahi okuduğunu söyledi.
Yaylada yaklaşık 3 kilometre uzaklıktan eşeklerle su taşıyan Erdoğan Koç da
Elazığdan geldiğini belirterek, Yaklaşık 3 kilometre uzaklıktan atla, eşekle
günde üç kez su taşıyoruz. Bazen yürüyerek de su getiriyoruz dedi.
-Kadınlara destek için erkekler de koyun sağıyor-
Çadırda peynir üretimi yapan 4 çocuk annesi Medine Koç ise günde iki kez
koyun sağdıklarını ifade ederek, 200 koyunları olmasına rağmen meralar kurak
olduğu için bu yıl verimin düşük olduğunu söyledi.
Yaptıkları peyniri mandıraya verdiklerini anlatan Koç, Yaylada yaptığımız
peyniri mandıraya veriyoruz ve orada imalatı yapılıyor. Tulum peyniri olarak da
büyük şehirlerde satışı yapılıyor. Kışlık için kendimize de peynir yapıyoruz. 25
yıldır bu işi yapıyorum. Yazın yaylada, kışın köyde geçen bir hayatımız var
dedi.
Ali Koç da (49) çocukluğundan bu yana hayvancılıkla uğraştığını belirterek,
yaylada kadınlara destek olabilmek için koyun sağdıklarını, çadırda herkesin bir
görevi olduğunu söyledi.
Kadınlara göre daha hızlı koyun sağdıklarını anlatan Koç, Hepimiz
birbirimize yardım ediyoruz. Kimse mağdur olmasın istiyoruz. Kadınlara destek
olabilmek için koyun sağıyoruz. Kadınlar da ekmek yapıyor, çamaşır yıkıyor. Bu
çadırlarda bazen düğün de yapıyoruz. Koyun kesiyoruz, kına gecesi düzenliyoruz.
Dünürlerle bazen aynı çadırlarda kalıyoruz. Bu meslek böyle diye konuştu.
-Ot fiyatları yükseldiği için yaylacılığı uzatacağız-
Çadırda yaşayan Sultan Koç da çadır hayatının hem zor hem de eğlenceli
olduğunu belirterek, Evin nüfusu kalabalık değilse üç çadır kuruyoruz. Uyuma
çadırı, mutfak çadırı ve peynir çadırı. O evin gelini oldu mu bir de gelin çadırı
kurulur. Bir ailede gelin varsa, o ailenin dört çadırı vardır dedi.
Tuncelinin Pertek ilçesinden gelen besicilerden İbrahim Koç ise ot
fiyatları yüksek olduğu için bu yıl yaylacılığı biraz uzatacaklarını ifade
ederek, Biz genelde meraları kiralıyoruz. Yaz aylarında mera kiralayarak,
koyunlarımızı otlatıyoruz. Ot fiyatları yükseldiği için yaylacılığı uzatacağız
ifadelerini kullandı.
Besicilerden Hasan Koç da Elazığın Sivrice ilçesine bağlı Dedeyolu köyünde
ikamet ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
Erzurumun yaylalarında hayvan otlatıyorum. Bu sene meraların kurak
geçmesinden olumsuz etkilendik. Hayvanlarımız para etmedi. Yetkililerin bu konuda
bize destek olmasını istiyoruz. Saman fiyatları da çok yüksek. Bu besiciliği
olumsuz etkiliyor. Meralar kurak olduğu için sütten yüzde 50 kaybımız oldu. Koyun
fiyatları da düştü. Bu hayvanları besiye çekmemizi gerekiyor. Yılın 5-6 ayını
yaylalarda geçiriyoruz. Çadırlarda, göçebe bir hayatımız var. Bu hayat güzeldir
ama hayvancılık kötü gittiği için bu bizi olumsuz etkiliyor.
Geçim kaynaklarının hayvancılık olduğunu vurgulayan Koç, Biz Mayıs ayından
itibaren Erzurumun yaylalarına gelip, buralarda çadırlarda kalıyoruz. Erzurum
bölgesi sakin ve meraları yeşil olduğu için Erzincan, Tunceli, Diyarbakır ve
Elazığdan gelip, burada meraları kiralıyoruz diye konuştu.
Yayıncı: Emine Konuk