MERSİN (A.A) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkan Vekili Prof.
Dr. Şaban Çalış, YÖK Yasa Tasarısı ile ilgili, 40 yıldır kimsenin
değiştiremediği bir metin değiştirilmeye çalışılıyor. Dolayısıyla bu çalışmanın
neticesinin ne olacağını biz de kestiremiyoruz dedi.
Çalış, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Uğur Oral Konferans Salonunda düzenlenen
yeni YÖK Yasa Tasarısı Taslağı Değerlendirme Toplantısında, yüksek öğretimin
yeniden yapılanmasına yönelik bir metnin hazırlandığını, bu metin üzerinden
Yükseköğretimin temel yasası denilebilecek bir çalışmanın ortaya çıkmasını
beklediklerini ifade etti.
Söz konusu taslakta, başta öğretim üyeleri olmak üzere tüm paydaşların
görüşlerine yer verileceğini belirten Çalış, şunları söyledi:
Kolay bir süreç olmadığının farkındayız. Çünkü, bu ülkede 12 Eylül
ihtilalinden sonra anayasa henüz yapılmadan, yapılan şeylerden birisi
yükseköğretime çeki düzen vermekti. Yani her şeyden daha önemlisi bu yüksek
öğretimi nasıl kurtarırız diye baktılar. Anayasa dahi hazırlanmadan
yükseköğretim kurumunun oluşturulduğunu görüyoruz. Bundan önceki hikayeye
baktığımızda benzer bir durum olduğunu, olağanüstü şartların çok da katılımcı
olmayan, demokratik olmayan sürecin ürünü olan bir takım reformalar yapıldığını
biliyoruz.
Cumhuriyetin kurulmasından sonra reform niteliğinde 3 çalışmanın yapıldığını
ifade eden Çalış, şöyle devam etti:
Darülfünunun kapatılması, İstanbul Üniversitesinin kurulması ve Yüksek
Ziraat Enstitüsünün Ankarada kurulması bu sürecin bir başlangıcıydı.
Darülfünunun kapatılma nedeni çok manidardır. Rejime destek vermemek gibi bir
gerekçeyle kapatılmıştı. 1946da tek partinin o dönemde arzu ettiği şeyleri,
üniversite yoluyla toplumu dönüştürme isteğinde kaynaklanmış olduğunu söylemek
istiyorum. Bunların her birisinin 1981deki düzenlemenin de, YÖKün kurulmasının
da inanılmaz mağdur kitleler yarattığını hatırlatmak istiyorum. O dönemde
üniversite hocaları bu yapılan düzenlemelerden en olumsuz şekilde etkilenen
insanlardır. Bilim insanlarının olmadığı, ilmiye sınıfının el üstünde tutulmadığı
bir toplumun nereye kadar gidebileceğini, nasıl gidebileceğini, nasıl bir gelecek
perspektifine sahip olabileceğini bilemiyorum. Bu süreci başlattığımızda,
Türkiyede bilim adamlarının kendi geleceklerinin nasıl olacağına karar
verebilecek kudrette olduğuna inandık.
Yapılacak düzenlemelerin hazırladıkları teklif üzerinden tartışılmasını
istediklerini dile getiren Çalış, 40 yıldır kimsenin değiştiremediği bir metin,
değiştirilmeye çalışılıyor. Dolayısıyla bu çalışmanın neticesinin ne olacağını
biz de kestiremiyoruz. Ama sonuçlanacağını ümit ediyoruz. Bu çalışmalara etkin
bir şekilde katılmak zorundayız. Tarihsel bir görev yapacağınızdan bilincindeyiz.
Aykırı fikirlerin ifade edilmesi, onların bu yasaya bir şekilde girmesi için
buradayım diye konuştu.
-Yumurtalı eylem-
MEÜ Rektörü Prof. Dr. Suha Aydının da katıldığı çalıştayda, akademisyenler
taslakla ilgili görüşlerini dile getirdi.
Çalışın çalıştay açılışında konuşmasının bitmesine yakın salonun dışında
bulunan bir grup öğrenci, içeri girmek istedi.
İçeri girmelerine izin verilmeyen öğrencilerle güvenlik görevlileri arasında
arbede yaşandı. Arbede sırasında öğrenciler salonun kapısına ve duvarlarına
yumurta attı. Atılan yumurtalardan bazıları salonun dışında öğrencileri
yatıştırmaya çalışan öğretim üyelerine ve güvenlik görevlilerine isabet etti.
Bazı öğretim üyeleri, salon dışına gelerek öğrencileri yatıştırmaya çalıştı.
Salona girmelerine izin verilmeyen öğrenciler, salon kapısı önünde oturma eylemi
yaptı.
Muhabir: Mustafa Çiftçi / Zuhal Uzundere Kocalar
Yayıncı: Tevfik Işık