RİZE (A.A) - Ziraat Mühendisleri Odası Rize Şube Başkanı
Muhammet Pertek, ekonomik verim yaşını doldurmuş, yeterli düzeyde verim ve kalite
alınamayan çay bahçelerinin yenilenmesinin bir zorunluluk olduğunu belirtti.
Pertek, yaptığı yazılı açıklamada, çayın Türkiyede toplumsal yaşamın bir
parçası, yoksul ve zengin insanların ucuz içeceği olduğunu, dünyada ve Türkiyede
sudan sonra en fazla tüketilen içecek olduğunu ifade etti.
Doğu Karadeniz bölgesinde Rize, Trabzon, Artvin, Giresun ve Ordu sahil
şeridinde yaklaşık 750 bin dekar alanda, 202 bin yaş çay üreticisinin çay tarımı
yaptığını kaydeden Pertek, şöyle devam etti:
Dünyada yılda 3 milyon ton kuru çay üretimi yapılırken ülkemizde ise
yıllık 230 bin ton üretim gerçekleşmektedir. Hindistan, Sri Lanka, Çin gibi
ülkeler çok ciddi ihracat rakamları gerçekleştirirken, Japonya ve Türkiyede
üretilen çay özellikle kendi iç piyasasında tüketilmeye yöneliktir. Dünyada
önemli bir çay üretim ve tüketim potansiyeline sahip olan ülkemiz üretim miktarı
kadar tüketim gerçekleşmektedir.
Bölge ekonomisi için önemli bir değere sahip olan çayın sağlıklı bir şekilde
gelecek kuşaklara ulaştırılması ve ekonomik değerlerinin korunması için
çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Pertek, şunları kaydetti:
Çay tarımının geliştirilmesi verim ve kalitenin yükseltilmesi
gerekmektedir. Dünya çay piyasasında ve ülkemizde kalıcı bir şekilde üretim ve
tüketim dengesini korumak ve sürdürebilir çay tarımını geliştirmek en önemli
hedef olmalıdır. Kaliteli ve başarılı bir çay imalatının ilk şartı iyi üründür.
Üründe var olmayan bir kaliteyi imalatla kazandırma imkanı yoktur. Bu amaçla
önemli bir yer teşkil eden kuru çay üretimi için hammaddenin sağlandığı çay
plantasyon alanlarının ıslahı önemlidir. Ekonomik verim yaşını doldurmuş, yeterli
düzeyde verim ve kalite alınamayan çay bahçelerinin yenilenmesi bir
zorunluluktur.
Dünyada önemli çay üreten ülkelerde yenileme çalışmalarının 50-60 yıl önce
başladığı ve halen devam ettiğini belirten Pertek, şöyle dedi:
Ülkemiz çay sektörünün dünyada yapılan bu çalışmalara kayıtsız kalması ve
bu çalışmaları bir an önce hayata geçirmemesi Türk çayının gelecekte yok olmasına
ve bölge halkı için hayati bir öneme sahip olan çay sektörünün de kapanmasına
neden olacaktır. Hammaddenin sağlandığı öz kaynaklara herhangi bir şekilde
yatırım ve iyileştirme yapılmadan uzun vadeli bu sektörü ayakta tutmak mümkün
değildir. Bir an önce çay tarımında mevcut sorunları çözmek için gerekli olan
altyapı çalışmaları organize edilip başlatılmalıdır. Bu amaçla artık budamanın
çay tarımında geleceğe yönelik güvence vermeyeceği kesindir. Geçici çözümlerden
ziyade kalıcı, geleceğe güven verici çalışmaların bir an önce başlatılması ve
artık on yıllık budama periyotu ile gerçekten verimden düşmüş çayların tespit
edilerek rehabilite edilmesi sağlanmalıdır. Hem toprağının hem de bitki ıslahının
birlikte yapılması ile gelecekte Türk çayının nesilden nesile güvenle
aktarılacağı ve hak ettiği değeri bulacağına inanmaktayız.
Muhabir: Muhittin Sandıkçı
Yayıncı: Asena Akçay