Zirve Yayınevindeki cinayetlere ilişkin dava

Zirve Yayınevindeki cinayetlere ilişkin dava -Davanın tanığı ve sanığı Çınar: "Malatyada TUSHADın talimatıyla gerçekleştirdiğimiz çalıştaylarda bir televizyon dizisindeki karakterlerden esinlenerek kod isimler belirlemiştik. Her birimiz


MALATYA (A.A) - Zirve Yayınevinde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 67. duruşmasında, gizli tanık "Deniz Uygar" kod adıyla bilinirken kimliği deşifre olan İlker Çınar, ifade vermeye devam etti.
     Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Çınar, Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi (TUSHAD) tarafından Eski Malatya Jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülgerin ekibine dahil edildiğini ve ilk kez Aralık 2006da Tarsusa gönderilen uzman çavuş Mehmet Çolakla Malatyaya geldiğini anlattı.
     Tutuklu sanıklardan İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abatın da kendisi gibi TUSHAD tarafından görevlendirildiğini iddia eden Çınar, Abatın, Mehmet Ülger tarafından kendisine gönderildiğini ve ilk tanışmalarının Tarsusta olduğunu ifade etti.
     Malatyaya Mehmet Çolakla gelişinin ardından yerleştirildiği otele Ruhi Abat, Haydar Yeşil ve Murat Göktürkün de geldiğini, Mehmet Ülgerle tanışmasının ise ilk çalıştay tarihi olan 11 Ocak 2007de gerçekleştiğini ileri süren Çınar, şunları söyledi:
     "Çağrılmam üzerine Malatyaya 10 Ocak 2007de geldim ve yine aynı otele yerleştirildim. Bir süre sonra Mehmet Ülger sivil kıyafetlerle otele geldi. Buradan organize sanayi bölgesinde bulunan jandarma komutanlığına ait olduğunu öğrendiğim bir binaya gittik. Birinci çalıştay gerçekleştirildi. Çalıştaylar ve yapılan kayıtlar dezenformasyon ve manipülasyon amaçlıydı. TUSHAD tarafından bize verilen görevleri yerine getiriyorduk. Malatyada TUSHADın talimatıyla gerçekleştirdiğimiz çalıştaylarda bir televizyon dizisindeki karakterlerden esinlenerek kod isimler belirlemiştik. Her birimizin birden fazla kod adı vardı. İlk çalıştaydan sonra Mehmet Ülger Cenk ve Ercüment adlarını, Ruhi Abat Halit, Galip Hoca ve Zahit adlarını, Haydar Yeşil Hüseyin, Oğuz ve Halil adlarını, ben Hamit adını, Mehmet Çolak Şehmus, Adem Gedik Aras, Murat Göktürk Bedenci kod adlarını kullandı."
     Mehmet Ülgerin toplantı öncesinde telefonla birini arayarak, "Misafirimiz geldi komutanım" dediğini belirten Çınar, konuştuğu kişinin Hurşit Tolon ya da dönemin 2. Ordu Komutanı Hasan Iğsız olduğunu tahmin ettiğini söyledi.
     Ülgerin, kendisine ait TUSHAD kimliğini de incelediğini ileri süren Çınar, "Bana yaptığımız işin kutsal olduğunu ve vatan için çalıştığımızı söyledi" ifadelerini kullandı.
     İkinci çalıştay için 12 Şubat 2007de yeniden Malatyaya geldiğini dile getiren Çınar, bu kez toplantının kent merkezinde bulunan eski jandarma alay komutanlığında gerçekleştirildiğini ifade etti.
     Çalıştay öncesinde Ruhi Abatla sohbet ettiğini ve Mehmet Ülgerin ekibindeki kişilerin Abata komutanmış gibi davrandıklarını anlatan Çınar, "Ruhi Abat, çantasından çıkardığı bazı fotoğraflar arasından Emre Günaydını göstererek çok yürekli bir genç olduğunu söyleyerek övgüyle bahsetti. Fotoğraflar arasında yayınevinde öldürülen Tilman Ekkehart Geske ve tutuklu sanıklardan Levent Ercan Gelegenin fotoğrafı da vardı. Cinayetler işlendikten sonra tüm bu çalışmaların bir cinayetin zeminini oluşturmak ve AK Parti hükümetini devirmek için yapıldığını anladım. Ben çalışmaların Mehmet Ülgerin yapacağı brifing için olduğunu sanıyordum" diye konuştu.
     Çınar, kendisinin, sanıkların iddia ettiği gibi jandarmanın haber elemanı olmadığını, TUSHADın verdiği görev gereği haber elemanını oynadığını, aldığı ücretlerin tamamının TUSHAD tarafından ödendiğini ileri sürdü.
     Mahkeme solonunda bulunan sanıklara yönelik konuşmalarını sürdüren Çınar, şu ifadeleri kullandı:
     "Benim haber elemanı olduğumu söylüyorsunuz. Peki sormazlar mı- Bir haber elemanı bunca şeyi nasıl bilebilir- Mehmet Ülgerin ısmarlamasıyla Ruhi Abat, Haydar Yeşil, ben, Mehmet Çolak, Murat Göktürk, 5 yabancı uyruklu kadınla otelde ve Yeşilyurttaki bir bağ evinde alem yaptığımızı hatırlarsınız. Bir haber elemanıyla böyle ilişkileriniz olabilir mi- Mehmet Ülger; senin için kendi aramızda Ağa adını kullanıyorduk. Yani ağa ne derse onu yapıyorduk."
    
     Muhabir: Ensar Özdemir
     Yayıncı: Yücel Velioğlu
<< Önceki Haber Zirve Yayınevindeki cinayetlere ilişkin dava Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER