SEMİH ARDIÇ- TR724.COM
Türkiye’de ‘çılgın’, ‘yerli’, ‘millî’ ya da ‘dev’ gibi sıfatlarla takdim edilen projelerin tek maksadı var o da Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) yakın isimleri zengin etmek.
Devletin imkânları belli gruplara altın tepside takdim ediliyor. İktidar zırhı sayesinde hırsızlıklara ilişilemiyor. 17/25 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturması misalinde olduğu gibi ilişmeye kalkan olduğunda hepsi hapse atılıyor.
KAMU İHALELERİ İLE BİRİLERİ ZENGİN EDİLİYOR
AKP’nin devr-i iktidarında servet transferi kamu ihaleleri üzerinden gerçekleştiriliyor. Bir de kayyım marifeti ile şirketler işgal edilerek birileri zengin ediliyor.
Sokaktaki insan kamu ihalelerinde hep aynı isimlerin tercih edilmesine sadece ‘vay be!’ diyebiliyor. Bunun ötesine geçilemiyor ve senelerdir bir arpa boyu yol alınamayan projelerde buharlaştırılan yüz milyonlarca doların hesabını sorulamıyor.
ALTAY TANKI’NDA SU DÖVMEK…
En son misal Altay tankı ihalesi… Dün Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın Twitter hesabı üzerinden ilan ettiği netice benim için hiç şaşırtıcı değil.
Nitekim 27 Şubat 2017 tarihinde (http://www.tr724.com/tank-cok-su-goturur-haber-analiz-semih-ardic/) ‘Altay tankı çok su götürür’ başlıklı makalede dile getirdiğim gibi oldu.
Albayrak Grubu’nun elinde iki sene oyuncak olan tank projesi şimdi de iktidardan aldığı ballı ihalelerle tanınan Ethem Sancak’a verildi.
14 ay evvel kaleme alınmış o makaleden bir paragrafın altını çizdim: “Yandaş işadamlarını ihya etmekten vazgeçilmedikçe Altay tankı yürümez. Birkaç gündür Ethem Sancak, Mehmet Hattat gibi isimler ortalıkta dolaşıyor. Ha Albayrak ha Sancak, yok birbirinden farkı. Sancak’a da verseniz Hattat’a da verseniz tank motorunu yabancı bir firmanın lisansı ile imal edecek.”
KOÇ YETERLİ GÖRÜLMEDİ, İHALE SANCAK’A VERİLDİ!
İhaleyi kazanan Ethem Sancak’ın BMC’si (TMSF 985 milyon TL muhammen bedel tespit etti, fakat Sancak’a 725 milyon TL’ye sattı) tank için lazım gelen 12 silindirli motoru imal edemeyeceğine göre Savunma Sanayii Müsteşarlığı niçin Koç’un daha ehil Otokar firmasını değil de Sancak’ı tercih etti?
Güney Kore’de bir firmaya 60 milyon dolar ödemekle tank imal edilemeyeceği daha kaç defa tecrübe edilecek?
Sancak’ın şimdiden Katar’dan bir ortak bulduğu konuşuluyor. Sakaya Karasu’da 250 dönüme yakın büyüklükte bir arsa anahtar teslim hazır hale getirildi. Validen kaymakama, belediye reisinden AKP ilçe başkanına kadar herkes kırmızı halılarda karşılıyor Sancak’ı.
‘MALTA’DA ŞİRKET KURULDU’ İDDİASI
Sancak’ın motor meselesine AKP cenahının âşinâ olduğu bir metotla çare bulduğu belirtiliyor ki söylenenler tahakkuk ederse buna düpedüz ‘yerli ve milli hokkabazlık’ denir.
Malta Adası’nda bir şirket kurulduğu ve tank motorunun bu şirket üzerinden Türkiye’ye ithal edileceği belirtiliyor.
Motoru imal eden firma da Alman Rheinmetall! Her iki taraf iddiaları reddetse de konuya yakın kaynaklara göre müzakereler çok gizli yürütülüyor.
Esasında Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘nazi artıkları’, ‘bizim düşmanımız’ hakaret ve ithamına maruz kalan Almanların doğrudan Türkiye’ye tank motoru lisansı vermesi ya da ihraç etmesi mümkün değil.
Diğer taraftan her memlekette olduğu gibi Almanya’da da kuvvetli bir silah lobisi var. Onlar bir yolunu bulup Türkiye’nin 30 milyar dolar harcayacağı tank projesini başkasına kaptırmak istemiyor.
Rheinmetall firmasının idarecilerinin Ankara’ya çok sık gelip gittiği Alman medyasının dikkatinden kaçmıyor.
KİRLİ PAZARLIK ALTAY TANKINDA DA DEVREYE GİREBİLİR
Bir sene İstanbul Silivri Cezaevi’nde mahpus kalan ve Erdoğan’a göre ‘azılı bir terörist’ olan gazeteci Deniz Yücel ‘tutukluluğunun devamına’ hükmeden mahkeme kararına rağmen 16 Şubat 2018’de tahliye edilmişti.
Yücel kirli pazarlıkla nasıl tahliye edildiyse Altay tankında iki taraftaki silah lobileri aynı kirli metotla ceplerini doldurmaya bakabilir. Yücel’i rehine olarak hapse atanlar Almanya’dan kopardıkları tavize mukabil kapıları sonuna kadar açıvermişti.
Maşeri vicdan, nam-ı diğer kamuoyu iki gün konuşup üçüncü gün unutuyor ne de olsa!
ALTAY TANKI BAŞLADIĞI NOKTADA
Seçim meydanlarında ‘yerli ve millî’ diye takdim edilen tank motordan olmadan yürütülemeyeceğine göre proje hâlâ 2010 senesinde, başladığı noktada.
Şu ana dek Yeni Şafak Gazetesi’nin sahibi Albayrak Grubu bu hayal tacirliği üzerinden Borsa İstanbul’da küçük yatırımcıyı tokatladı ve on milyonlarca doları cebe indirdi. Aynı taktikle Ethem Sancak ihya edilecek.
Sancak’ın riski sıfır. Arazi hazır, kredi lazım geldiğinde kamu bankaları (Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank) emre âmâde.
Motoru da Malta’dan getirirse işlem tamam…
KREDİ LAZIMSA ZİRAAT BANKASI YETER
Ziraat çiftçiye kredi vermeye gelince kırk dereden su getirse de hükümete yakın işadamları için paraları havaya saçıyor.
Sadece İstanbul Bayrampaşa’da ORA Alışveriş Merkezi’nde 270 milyon euro (1 milyar 350 milyon TL) batıran Ziraat geçenlerde Doğan Medya Grubu’nu devralan Demirören ailesine 700 milyon dolar krediyi iki sene ödemesiz 120 ay vade ile tahsis ederek safını belli etti.
Sancak yeter ki motoru halletsin. Mars’tan da getirse, Malta kılıfı ile Almanya’dan da getirse farketmez. Kredi kolay, bir imzaya bakar.
Halkın huzurunda ‘yüzde 100 millî’ yemini edenlerin arka kapıdan aldıkları Alman Rheinmetall ile imal edeceği motorun neresi yerli olacaktır? Maksat döviz açığını azaltmak idiyse niye Altay’ın motoru Malta üzerinden ithal etmek için hazırlık yapılıyor?
Savunma sanayiinde yerli payının artmasına kimsenin itirazı yok.
Amma velakin yerli payını ‘artırıyormuş gibi’ yapıp memleketin kaynaklarını bir grup işadamına peşkeş çekmek katmerli ahlaksızlıktır.
KOÇ’UN İKİ GÜNLÜK KAYBI 400 MİLYON TL
Diğer tarafta baştan ‘proje için hazırlan’ talimatı verilen Koç’un şu ana dek harcadığı para ne olacak? Koç Holding’in savunma sanayii şirketi Otokar şu ana kadar 1 milyar dolar tutarında yatırım yaptığını, prototip hazırladığını açıklamıştı.
Teknik şartname ve ihale nizamnamesine riayet edilse Koç, Sancak’ı gözü kapalı geçerdi. Mamafih hükümet Sancak’ı münasip gördü.
Otokar ihaleyi kaybettiği için iki gündür Borsa’da eriyor. Hisseler yüzde 15 geriledi. Koç ailesi ve diğer Otokar yatırımcılarının sadece iki günlük kaybı 400 milyon lirayı buluyor.
Servet transferi ‘yandaş’ı ihya, yandaş olmayını imha şeklinde cereyan ediyor.
BU TANK DAHA ÇOK PARA SÜPÜRÜR
Hülasa kimsenin derdi yerli ve millî tank değil. ‘Bu tank çok su götürür’ demiştim. Oysa tank bahanesi ile yapılan talanı tam ifade etmiyor o cümle. Doğrusu bu tank daha çok para süpürür olabilir.
Halkın cebini boşaltmakta dün şunlar mahirdi: Sülün Osman, Banker Kastelli, Jetpa’nın mucidi Fadıl Akgündüz, Yimpaş, Endüstri Holding.
Onların peşinden Çiftlik Bank’ın 27 yaşındaki kurucusu Mehmet Aydın, Anadolu Farm, Bizim Tavuklar, Birlik-Beraberlik Tarım ve Hayvancılık, Emlak Ana gibi onlarcası geldi.
İktidarın kamu ihaleleri ile ihya ettiği işadamlarının meşhur kalpazanlardan ne farkı var? Bugün layüsel olmaları hırsızlık yapmadıkları mânâsına gelmiyor.
Altay tankı da takım elbiseli hırsızlar için dikilmiş iri kılıflardan sadece biridir.
Biraz da Ethem Sancak ve onun hamileri sömürecek Altay efsanesini…