Sosyal medya hesabında Recep Tayyip Erdoğan'dan Binali Yıldırım'a, Naci Ağbal'dan Berat Albayrak'a, Metin Külünk'ten Savcı Sayan'a dek pek çok isimle fotoğrafları bulunan Saka'ya yöneltilen suçlamaların detaylarını aktaran gazeteci, "Mehmet Aydın'dan sonra bir yerli ve milli tosuncuğumuz daha oldu; Taha Emre Saka, bir AK Tosun" yorumunu yaptı.
Saymaz'ın kayda geçirdikleri şöyle:
"(...) Bugün 32 yaşında olan Saka (fotoğraf) albümünü paraya çevirmekten geri durmadı. İstanbul'da araç alım satım işi yapan Murat Adar da belli ki albümden etkilendi.
İSTİHBARAT GÖREVLİSİ
Adar, Gider'le tanışmak için 13 Ocak'ta Ankara'ya gitti. O gün Gider'in yanında Taha Emre Saka ve Murat Eşki vardı. Adar, "Nasıl araç veriyorsunuz?" diye sordu.
Saka, bakanlığın ÖTV ödemeden araç satın aldığını, bu yüzden fiyatın uygun olduğunu söyledi. Araçları ihale ve doğrudan temin yoluyla aldıklarını anlattı.
"Araç almak için paraları hesabıma göndereceksin, söylediğim şahsa vekaletname vereceksin. Biz senin adına ihaleye gireceğiz" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başlıklı ve ‘Araç Tescil Ruhsatı' yazılı evrakı Adar'a gösterdi.
Adar ikna oldu. Halbuki…
Dikkatli gözlerle baksaydı evrakın sahte olduğunu ve fotokopiyle çoğaltıldığını anlayacaktı.
4.3 MİLYON TL DOLANDIRILDI
Saka, 16 ve 18 Ocak'ta telefon açarak, iki araçtan daha söz etti. Adar, ilkine 350 bin TL, ikincisine 1.050.000 TL ödedi.
Adar adına tescil edilmiş gibi ‘Araç Tescil Tutanağı' verildi. Fakat araçlar teslim edilmedi. Adar, ilerleyen günlerde evrakın sahte olduğunu ve bu şekilde satış yapılmadığını öğrendi. Ve 4.350.000 TL dolandırıldığı gerekçesiyle şikayette bulundu.
SAHTE İSİMLER VERDİ
Metin'in bakanlıktan doğrudan satış yöntemiyle uygun fiyatla araç alabileceğini söylediğini ve 30 araçlık liste verdiğini savunuyor.
Konudan Gider'e söz ettiğini ve amacının araç satıp komisyon almak olduğunu kaydediyor. Gider'in de Adar'ı yönlendirdiğini ileri sürüyor.
Adar'ın dört araç beğenip para yolladığını, bu paradan Gider'e komisyon verdiğini kaydediyor. Saka, şöyle devam ediyor:
“Parayı işle alakası olmayanların hesabına yolladım. Amacım nakit para almaktı. ‘Metin' bakanlığa paranın nakit yatması gerektiğini söylediğinden nakite çevirmek istemiştim.”
728 NOLU ODA Saka, 2.250.000 TL'yi ‘Metin'e Çevre Bakanlığı'nın önündeki kafede teslim ettiğini, kalanını işyerine geldiğinde verdiğini öne sürüyor.
“Metin, işlemleri bakanlıkta ‘Mehmet'in halledeceğini söylemişti” diyor. Ancak memur Mehmet'inde kimlik bilgilerini bilmediğini savunuyor. Saka: “Araçlar satılmayınca bakanlığa gittim. Mehmet'i buldum. ‘Rahat ol' dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Araç Tescil Belgesi yazılı olan ve üzerinde Adar'ın bilgileri bulunan belgeyi verdi. Ben de Adar'a verdim. İşlemler hallolmayınca Mehmet'e tekrar gittik. ‘Sıkıntı yok' dedi. Yine hallolmayınca Adar'a 4.650.000 TL'lik senet verdim.” Saka, ‘Mehmet' ile bakanlığın yedinci katındaki 728 numaralı odada görüştüğünü ileri sürüyor. Savcılık, senaryo yazdığını düşünüyor olmalı ki. Metin ve Mehmet adlı kişilerin gerçekten var olup olmadığını araştırmadı. Oysa araştırılmalıydı!
OTELDE ÜS KURMUŞ
Gider, satışla ilgisinin bulunmadığını iddia etse bile Saka, ona komisyon verdiğini belirtiyor. Eşki de P. Otel'de konakladıklarını, masrafları Saka'nın karşıladığını ifade ediyor.
SAKA CEZAEVİNDE