Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Artvin Cerattepe'de çıkarılacak olan madene karşı yapılan protestolarla ilgili olarak, "Kaç ağaç kesilecek diye özellikle sordum. Artvin'de Kafkasör tesisleri vardır, orada binlerce ağaç kesildi Artvin'deki hemşerilerimizin yararlanması adına. Kötü mü oldu? Onun haricinde manipülatif ve spekülatif davrananlar var. Biz onların sözleri ile oradaki yatırımı bırakmamız söz konusu olmaz." dedi.
Bakan Taner Yıldız, Ankara Sanayici ve İşadamları Derneği (ASİAD) yönetim kurulunu kabul etti. Yıldız kabul sırasında basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir basın mensubunun Cerattepe'de çıkarılacak olan madene karşı yapılan protestoları sorması üzerine Yıldız, "Ben Cerrattepe'de masum bir çevrecilik anlayışı ile karşı çıkanları ayrı tutuyorum. Onun haricinde manipülatif ve spekülatif davrananlar var. Biz onların sözleri ile oradaki yatırımı bırakmamız söz konusu olmaz." dedi.
'Oradaki madeni çıkarmamız gerekiyor.' diyen Yıldız, ne çevreden ne madenden vazgeçeceklerini söyledi. Yıldız, şöyle konuştu: "Cerattepe Türkiye'nin en önemli kaynaklarından birisi, orası ihale edilmişti, ihaleye katılan firmalar kendi aralarında yarıştı. Maden İşleri Genel Müdürlüğümüzün yaptığı ihale bir firmada kaldı. Gittim bizzat gezdim gördüm. Doğal güzellikleri çok iyi olan Türkiye ortalamasının üzerinde bir yerimiz. Enerji projeleri çevreye rağmen değil çevreyle beraber yapılan bir projedir. Biz orada bir ruhsat verdik. Ruhsat yer üstü madenciliği yapmayacak. Yeraltı madenciliği yapacak. O açıdan biz ne madenimizden, ne çevremizden vazgeçmemiz lazım. Oradaki madeni çıkarmamız gerekiyor. O maden Türkiye'nin ithal kaynaklarından birini ihraç etmeye dönük bir çalışmadır. Orada bir ruhsat verildi. Verilen ruhsatla beraber çıkartılan cevher orada işlenmeyecek. Murgul'dan Samsun'a taşınacak. O madenin içerisinde herhangi bir kimyasal yapı bulunmayacak. 8 tane açılan araştırma kuyusu ile beraber yeraltı su seviyeleri ve yeraltındaki suyun kalitesi her zaman kontrol edilecek. Bunun taahhüdünü bakanlıklar olarak veriyoruz. Orada herhangi bir kirlenmeye biz de zaten müsaade etmeyiz. Ama derseniz ki bütün bu tedbirler alınmış olmasına rağmen 'biz buradan maden çıkartılmasını istemiyoruz' bu doğru bir yaklaşım değil. Kaç ağaç kesilecek diye özellikle sordum. Üst tarafta Kafkasör tesisleri vardır teleferikli olan orada binlerce ağaç kesildi Artvin'deki hemşerilerimizin yararlanması adına. Kötü mü oldu? O ne kadar makulse maden işleri o kadar makuldür. Orada kesilenle mukayese edilemeyecek kadar azdır. Şimdi biz yeşile ve çevreye dikkat ediyoruz ama buna rağmen 'maden çıkartılmayacak derseniz' bu doğru bir yaklaşım olmaz. Öyle fotoğraflar var ki yurt dışında şehrin merkezinde tesisler vardır. Orman içinde tesisler vardır. Çünkü o madenin taşınma imkanı yok. 10 bin yıl önce 1 milyon yıl önce nerede oluşuyorsa ancak orada çıkartabiliyorsunuz. O yüzden ben Cerrattepe'de masum bir çevrecilik anlayışı ile karşı çıkanları ayrı tutuyorum. Onun haricinde manipülatif ve spekülatif davrananlar var. Biz onların sözleri ile oradaki yatırımı bırakmamız söz konusu olmaz."
'AYM'NİN KARARINA ÜZÜLDÜM'
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) dershanelerin kapatılmasını öngören yasayı iptal etmesine ilişkin olarak ise şunları kaydetti: "Anayasa Mahkemesi'nin kararını açıkçası çok düşündürücü buldum ve üzüldüğümü söylemem lazım. Orada bir siyasi karar vardır ve milli iradenin bir kararı vardır. O karar varlıklı insanların çocuklarını dershaneye ve Türkiye'nin bütün olumlu şartlarını bir noktaya götürdüğü söylenebilir. Yüzde 5-10'ları düşünürsek bununla alakalı çok farklı şeyler söylenebilir. Ama biz sadece yüzde 5'leri 10'ları değil ülkenin tamamını düşünmek zorundayız. Eğer bu dershaneler vakıf hizmeti yapıyorlarsa ücretsiz olarak yapsınlar. Fakir çocuklarını ücretsiz okutsunlar o yüzden ben bu kararın Türkiye'deki eğitim sistemi ile alakalı yalnızca sınav sistemine odaklanmış bir yapıyı doğru bulmuyorum. Bunun adı eğitim demek değil. Bizim düzeltmek istediğimiz ve bu kanunu düzenlerken çıkış noktalarımız farklıydı. Çıkış noktalarımız her öğrencimizin eşit şartlarda faydalanmasıdır. Bu iyi bir gerekçe. Ama bunun gerekçeli kararı açıklanmadığı için hangi gerekçelerle bu kararın kaldırıldığını anlamakta güçlük çekiyorum. Bu kararı da doğru bulmuyorum. Ama bunun telafi edilebileceğini düşünüyorum."
CİHAN