30 Aralık’ta öldürülen Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetiyle Milliyetçi Hareket Partisi üyeleri arasında ilişki olduğu iddiaları uzun süredir kamuoyunun gündemindeydi. Ancak bugüne kadar MHP lideri Devlet Bahçeli’ye bu cinayetle ilgili bu konuda hiç sorulmadı.
Bugün ilk kez TBMM Grup toplantısı sonrası VOA Türkçe muhabiri Yıldız Yazıcıoğlu’nun Bahçeli’ye “Sinan Ateş cinayetiyle ilgili MHP’ye yönelik iddialar var, bu iddialara yanıt verecek misiniz?” şeklinde bir soru sordu. MHP lideri bu soruya, “sen işine bak işine” yanıtını verirken Bahçeli’nin özel kalem müdürü Fikret Hayali ile MHP Afyon milletvekili Mehmet Taytak Yazıcıoğlu’nu itekledi.
MHP’li Özdemir’den “ajan provokatör” suçlaması
MHP’lilerin Yazıcıoğlu’na tepkisi itekleme ile sınırlı kalmadı. MHP’nin Medya ve Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, VOA Türkçe Ankara muhabirini ajan provokatör olmakla suçladı.
Özdemir Twitter üzerinde yaptığı paylaşımda, “Sayın Genel Başkanımızın grup toplantımızın sonrasında, kendilerine soru sorma bahanesi ile gazeteci kimliğinden öte ‘ajan provokatör’ edasıyla hareket eden şahsın tutumu basın meslek ilkeleri ve ahlakıyla bağdaşamaz. Bu şahsın yaptığı da gazetecilik değildir. Aynı şahsın, Can Dündar gibi Türkiye karşıtı bir isimle olan bağının yanısıra yabancı bir basın kuruluşu olan ve ABD’nin propaganda araçlarının başında gelen VOA’daki ‘sürekli’ görevi, asıl niyetini açık etmiştir. Sayın Genel Başkanımız, partimizi takip eden saygıdeğer muhabir arkadaşlarımızla samimice güne ve gündeme dair değerlendirmelerde bulunurken bunu sabote eden malum ve meşum şahıs, mensubu bulunduğu çevrelerin Türkiye ve MHP hazımsızlığını göstermekten başka bir şey yapmamıştır” ifadelerini kullandı.
MHP’lilerin Yazıcıoğlu’na fiziki müdahalesi ve sözlü saldırılarına gazeteci örgütlerinden sert tepki geldi.
Siyasilerden tepki
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da VOA Türkçe Muhabiri Yıldız Yazıcıoğlu'na gösterilen tavıra tepki gösterdi. Partinin resmi Twitter hesabından yapılan paylaşımda Ali Babacan'ın "Bir siyasi partinin genel başkanının bir gazeteciyle konuşma tarzı... O tonda, o ifadede her şey var. Tehdit de var. Bir cümle deyip geçmeyin. İfade enterasan; ‘İşine bak’ diyor. Halbuki Yıldız Hanım orada işini yapıyor. Bunların cevabını milletimiz verecek” ifadelerini kullandığı ifade ediliyor.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da Twitter hesabından "Kim korkar gazeteciden biliyor musunuz? Şaibeli işleri olan, kirli ilişkiler ağına bulaşan, yalanlarla insanları kandıranlar korkar. Görevini yaparak size akademisyen Sinan Ateş cinayetini soran kadın gazeteciye karşı nezaketsiz tavrınızın altında bu korkular mı var?" mesajını paylaştı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Twitter hesabından olaya tepki gösterdi. Özel "Gazeteciler istediğiniz soruları soran kişiler değildir. Kamu adına soru soran gazetecilere, tahammül edilememesini, sözle azarlanmasını ve korumalar vasıtasıyla fiziksel müdahalede bulunulmasını kınıyoruz" paylaşımında bulundu.
Faruk Eren: “Gazetecilikten rahatsız olanları rahatsız etmeye devam edeceğiz”
DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, özellikle “ajan provokatör” söyleminin kabul edilemeyeceğini söyledi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Eren, “Gazetecinin ana işi soru sormaktır. Her gazeteci haber kaynağına hakaret etmediği sürece istediği soruyu sorabilir. Hem yıllardır tanıdığımız bir gazeteci hem de üyemiz olan Yıldız Yazıcıoğlu, gayet makul bir üslupla kamuoyunun uzun zamandır merak ettiği soruyu MHP liderine yöneltmiştir. Buna ‘işine bak işine’ yanıt veriliyor. Zaten Yazıcıoğlu’nun işi tam da budur. Soru sormak. Üstelik bu yanıt sırasında Yıldız Yazıcıoğlu fiziki bir saldırıya maruz kalmıştır. Bu da asla kabul edilemez. Bunlar yetmezmiş gibi yaşananlardan sonra MHP’li bir yetkili Yazıcıoğlu’nu ‘ajan provokatör edayla soru sormak’la suçluyor. Bunu da reddediyoruz. Bu bir gazetecinin hedef gösterilmesidir ve asla kabul edilemez. Gazetecilikten rahatsız olanları rahatsız etmeye devam edeceğiz” dedi.
Önderoğlu: “Yazıcıoğlu gibi, toplumların güvencesi olarak gerçeği kamuoyuna taşıyanların yanında olacağız”
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz yıllarda Necdet Saraç’tan Orhan Bursalı’ya birçok gazeteciyi hedef göstermiş olduğunu hatırlatan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, en son Yıldız Yazıcıoğlu örneğinde olduğu gibi gazetecilerin hedef gösterilmesi ya da azarlanması çabalarının demokrasi ve basın özgürlüğü ile çeliştiğine dikkat çekiyor.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Önderoğlu, “Demokrasilerde gazeteciden gelen ısrarlı sorular, kendisine siyasetçi diyenlerin uyum sağlamaları gereken sıradan bir durumdur. Yıldız Yazıcıoğlu arkadaşımız görevi gereği yalnızca soru sorduğu için ‘ajans provokatörlük’ ile damgalanıyor ve ‘işine bak’ diye azarlanıyorsa bu, kapalı toplum özlemcilerinin huzurunun kaçtığının göstergesidir. Bizler ise, Yazıcıoğlu gibi, toplumların güvencesi olarak gerçeği kamuoyuna taşıyanların yanında olacağız” dedi.
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Türkiye Temsilcisi Özgür Öğret de VOA'ya yaptığı açıklamada “MHP lideri Devlet Bahçeli gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu’na işine bakmasını söylediğinde kendisi o anda tam olarak bunu yapıyordu. Bir muhabirin işi soru sormak olduğu için o da bir siyasetçiye soru yöneltti. Herhangi bir yorumda bulunmayarak sorulan soruya yanıt vermekten kaçınmak her zaman kabul edilebilir ancak bir muhabire fiziksel olarak müdahale edilmesi asla kabul edilemez. Yazıcıoğlu Sayın Bahçeli’ye yönelik bir tehdit oluşturmuyordu. Türk siyasetçiler ve güvenlik personelleri, yetkililere zor soruların sorulması da dahil medyanın haber verme hakkına karşı daha saygılı olmalı” dedi.
Sibel Güneş: “İçinde bulunduğumuz korku ikliminde gazetecileri tehdit etmeyi, hedef göstermeyi iş edinmiş gazeteciler var”
MHP’nin bugüne kadar gerçekleştirdiği birçok organizasyona katılan, basın sohbet toplantılarında Bahçeli’ye sorular soran ve birlikte fotoğraflar çektiren Yıldız Yazıcıoğlu’na yönelik hakaretamiz sözlere bir tepki de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden geldi.
VOA Türkçe’nin ulaştığı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, “Siyasetçiler gazetecilerin hangi soruyu ne zaman kime soracağına karar veremez. Herkesin bildiği gibi gazeteci sorusunu yurttaş yararı adına bağımsızca sorar, sormalıdır. Ama maalesef içinde bulunduğumuz korku ikliminde gazetecileri tehdit etmeyi, hatta yalnız tehdit etmekle kalmayıp hedef göstermeyi iş edinmiş siyasetçiler var. Bunlar gazetecilerin hangi soruyu soracağına da karar vermek niyetinde. Biz bunları asla kabul edemeyiz. Meslektaşımız Yıldız Yazıcıoğlu’na yapılan bu haksız hukuksuz yaklaşımı kınıyoruz. Meslektaşımızla dayanışma içerisindeyiz” dedi.
Gazeteciler Cemiyeti: “Özdemir’i özür dilemeye davet ediyoruz”
Merkezi Ankara’da olan Gazeteciler Cemiyeti ise MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir’e Yıldız Yazıcıoğlu’ndan özür dileme çağrısında bulundu.
Gazeteciler Cemiyeti’nden yapılan açıklamada, “Meslektaşımız Yıldız Yazıcıoğlu, TBMM’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye soru sormak isterken fiziksel müdahaleye uğramış ve hakkında iftira kampanyası başlatılmıştır. Kamuoyunun cevabını merak ettiği bir soruyu sormak işini yapmaktır. Yıldız Yazıcıoğlu şahsında yapılan gazeteciliğe yönelik saldırıyı kınıyoruz. Olay sonrası MHP Tanıtım, Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir’in yaptığı ‘ajanlık’ suçlaması ise TBMM çatısı altındaki fiziksel müdahaleden çok daha vahim niteliktedir. Mesleğinde 20 yılı geride bırakmış, yerli ve yabancı birçok basın kuruluşunda çalışmış olan meslektaşımız Yazıcıoğlu’nun çalıştığı kurum üzerinden ‘ajan provokatör’ ilan edilmesi doğrudan tehdit niteliğindedir. Medyayla ilişkilerden sorumlu bir siyasetçinin bu sorumsuzca açıklamasını kınıyor, kendisini bu kabul edilemez açıklamasından dolayı özür dilemeye davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
TGS Ankara Şubesi: “Basın hürdür, sansür edilemez”
Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi de yaşananlara Twitter’dan yaptığı “İşimizi yapıyoruz yapmaya devam edeceğiz. İşimizin yüz akı Yıldız Yazıcıoğlu’na yapılanı kabul etmiyoruz. Yıldız Yazıcıoğlu'na Yüce Meclis'in çatısı altında yapılan saldırıyı kınıyoruz Basın hürdür, sansür edilemez” açıklamasıyla tepki gösterdi.
PMD: “Gazeteci arkadaşlarımıza yönelik şiddete varan müdahaleleri kınıyor ve reddediyoruz”
Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) de Yazıcıoğlu’na yönelik şiddete varan müdahaleyi kınadı.
Açıklamada, “Bugün MHP grup toplantısı çıkışında, geçtiğimiz haftalarda da İyi Parti ve CHP grup toplantılarında, gazetecilerin liderlere soru sorma girişimlerinin hoyratça hatta fiziki müdahaleye varacak kadar ileri gidip, engelleme girişimleri dikkat çekmektedir. İşlerini yaptıkları sırada gazeteci arkadaşlarımıza, liderlerin çevresinde bulunan görevlilerin orantısız güç kullanarak müdahalede bulunması kabul edilemez. Genel başkanların da iradesi dışında, soru beğenmek ya da beğenmemek, hangi sorunun sorulacağına ya da sorulmayacağına çalıştıkları kurumların kimliği, duruşu ne olursa olsun, gazeteci arkadaşlarımıza yönelik şiddete varan müdahaleleri kınıyor ve reddediyoruz” dendi.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti: "Müdahaleyi şiddetle kınıyor, sorumluları özür dilemeye davet ediyoruz"
İzmir Gazeteciler Cemiyeti de, yaşananlara tepki göstererek, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye soru sormak isteyen gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu’nun, sözlü ve fiziki müdahalede bulunularak engellenmesini kınıyoruz. Bir gazeteciye yapılan böylesi bir müdahale kabul edilemez” açıklamasını yaptı.
Açıklamada şöyle denildi: “Amerika’nın Sesi (Voice of America) muhabiri Yıldız Yazıcıoğlu, bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye grup toplantısı çıkışında diğer meslektaşlarıyla birlikte soru sormak istemiştir. Kamuoyunun cevabını merak ettiği soruları yönelten Yazıcıoğlu’na sinirlenen Bahçeli, ‘Hadi işine bak’ diyerek tepki göstermiş; milletvekilleri ve korumalar da sözlü ve fiziki müdahalede bulunarak meslektaşımızı oradan uzaklaştırmıştır. Yıllardır yerli ve yabancı basın kuruluşunda çalışan deneyimli gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu’na yapılan bu müdahale, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını hedef almıştır, kabul edilemez. MHP’li yetkililerin olayın ardından yaptıkları açıklamalarda, Yıldız Yazıcıoğlu hakkında çalıştığı kurum üzerinden iftira kampanyası başlatılması ise son derece vahimdir, çirkindir. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gazeteciye yapılan bu müdahaleyi şiddetle kınıyor, sorumluları özür dilemeye davet ediyoruz.”