CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti yöneticilerinin, kendisinin, Saadet lideri Temel Karamollaoğlu’nun telefonlarının dinlendiğini söyledi. Tayyip Erdoğan’ı işaret eden Kılıçdaroğlu, Hürriyet’te şu açıklamayı yaptı:
Bugün telefonda konuşurken bile insanlar bir endişeye kapılıyorsa bu ülkede demokrasi yok demektir. Genel başkan olduğumdan beri benim ve parti yöneticilerimin telefonları dinleniyor zaten. Bu dinlemeler bir kişiye bilgi olarak akıyor. Hatta Erdoğan bir ara, benim için ‘Ey Kılıçdaroğlu, senin nefes alışını bile biz takip ediyoruz’ demişti. Türkiye bir istihbarat devleti oldu. İstihbarat örgütlerinin Erdoğan’a çalıştığı bir devlet oldu. Biz düşman değiliz ki bizi dinliyorsun sen. Bu özel bir hastalık aslında. Devleti yönetememe hastalığı ve kendi geleceğinden endişe duyma hastalığı. Temel Bey (Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu) açıkladı. Filistin dolayısıyla miting yapacaklardı. Telefonları dinlemişler, yurtdışına hemen haber veriyorlar; ‘Efendim miting yapacak muhalefet’ diye. Oradan (Londra) açıklama yaptı ‘Şu tarihte miting yapıyoruz’ diye. Düşünebiliyor musunuz?”
‘BİR ADAY HAPİSTE, BİRİNİN ÖNÜNE HER TÜRLÜ ENGELİ ÇIKARTIYORSUNUZ’
Çanakkale dönüşü soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in konvoyunun Gaziantep’te çöp kamyonları ile yolunun kesilmesini de şu ifadelerle yorumladı:
Bu ülkede sözde Başbakan var. (Gaziantep’te) Olaya derhal müdahale edip kamyonları kaldırması ve Sayın Meral Akşener’den özür dilemesi gerekirdi ama iradesi olmadığı için olaya müdahale edemedi. Bir cumhurbaşkanı adayı hapiste, bir cumhurbaşkanı adayının önüne her türlü engeli çıkartıyorsunuz, öbür adaya televizyon ekranlarını kapatıyorsunuz. Sonra da deniliyor ki ‘Ülkemizde demokrasi var’.”
‘KİMSE CESARET EDİP TUTUMUNUN YANLIŞ OLDUĞUNU SÖYLEYEMİYOR’
Erdoğan’ın yaptığı mitingleri de yorumlayan CHP lideri, şöyle konuştu:
“Baskıcı, hegemonyacı, suçlayıcı bir dil kullanıyor. Bu toplumu ayrıştırıyor ve geriyor. Kendi tabanını konsolide etmeye çalışıyor bu dille. Ve en büyük zararı hem Türkiye’ye hem kendi partisine ve kendi tabanına veriyor. Fakat hiç kimse cesaret edip Erdoğan’a izlediği tutumun yanlış olduğunu söyleyemiyor. Cumhurbaşkanı adayları demokrasi için, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı için, güçler ayrılığı için, insan hakları için vatandaştan oy istediklerini söylediler. ‘Bütün gücü elimde toplayacağım ve Türkiye’yi sopa ile yöneteceğim’ diyen bir kişi var ve bir de onun karşısında olanlar var.”