Başkanlığın iyi yanlarını anlatan savcı, istediği hükümeti de iddianameye yazdı: “Bir partinin tek başına kurduğu hükümet daha istikrarlı. Meclis'te farklı görüşlerde birçok parti olduğu için istikrarın sağlanması güçleşir.”
Zaman'da yer alan habere göre, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarından (17-25 Aralık) darbe çıkaran savcının iddianamesi, yaşanan hukuksuzluğu deşifre etti. AKP'nin seçim beyannamesini aratmayan ifadelerin bulunduğu iddianamede savcı, başkanlık sistemine övgüler gönderip, istikrar için tek parti hükümeti istedi. Meclis'e birçok partinin girmesini de istikrar için sakıncalı gören savcının cümleleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim öncesi mitinglerde kullandığı söylemle örtüştü. “Sinsice devleti sırtından hançerleyen ihânet şebekeleri”, “terör örgütünün imamları”, “kamudaki beyaz yakalıların darbesi” gibi hukukla bağdaşmayan sözler dikkat çekti.
Savcının koalisyon ve tek partili iktidarı kıyasladığı yorumlar, iddianamenin hikayelerle dolu birinci kısmında yer aldı. “Siyasi partilerden birinin tek başına çoğunluğu sağlayarak kurmuş olduğu hükümet daha istikrarlı olmaktadır. Bu nedenledir ki, iki parti sistemini benimseyen ülkelerde, kabine üyelerinin tümü çoğunluk partisine mensup olduğundan, hükümetler uyumlu, istikrarlı ve uzun ömürlüdür.” diyen savcı, çok partili siyasi sistemi ise şu sözlerle eleştirdi: “Dinsel, etnik veya sınıfsal düşünceleri temsil ettiğini düşünen partiler bulunur. Bu halkın egemenliğinin meclise daha fazla yansımasını sağlarken, mecliste farklı görüşlerde bulunan birçok parti olduğu için istikrarın sağlanması güçleşir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeme getirdiği ve AKP'nin seçim beyannamesine giren ‘başkanlık sistemi' de savcının iddianamesinde övgüyle ele alındı. Siyasi sistemlerin kıyaslamasını yapan savcı, kendine göre başkanlığın iyi yanlarını sıraladı: “Parlamenter sistem de, başkanlık sistemi gibi yasama ile yürütme kuvvetlerinin ayrılığı prensibine dayanır. Ancak, parlamenter sistemin benimsediği ayrılık, başkanlık sistemindeki gibi kesin bir ayrılık olmayıp, hukuki eşitlik, karşılıklı işbirliği ve etkileşmeye dayanan bir ayrılıktır. Bu özelliğinden dolayı parlamenter sisteme, “kuvvetlerin işbirliği sistemi” de denilmektedir. Parlamento ile hükümet arasındaki işbirliği, önemli devlet kararlarının alınmasında açıkça görülür. Kanunların yapılmasında, yasama ve yürütme organlarının ayrı ayrı görev ve yetkileri vardır. Parlamento, kanunları görüşerek kabul eder, hükûmet ise kanunları hazırlar, teklif eder ve kabul edildikten sonra da yayımlar. Halbuki başkanlık sisteminde yürütme (hükümet)nin kanun teklif etme yetkisi yoktur.”
Savcıdan, HSYK'ya suç ihbarı
Savcı İsmail Uçar'ın hazırladığı iddianameye yargı mensupları büyük tepki gösterdi. Eski Ergenekon Savcısı Cihan Kansız, Twitter hesabından yaptığı değerlendirmede Uçar'ın kendisini mahkemelerin üstünde gördüğünü belirtti. Uçar hakkında HSYK'ya suç ihbarında bulunduğunu kaydeden Kansız, şu ifadeleri kullandı: “İsmail Uçar isimli şahsın yazmış olduğu iddia olunan iddianameyi okudum. İçerisinde bolca ansiklopedik bilgi yer almaktadır. Araştırmacılara, Google+' class='textetiket' title='Google haberleri'>Google üzerinden rahatlıkla ulaşabilecekleri bilgilerin bir araya getirilmesi kolaylık olmuştur. Cumhuriyet savcısı algı operasyonu yapmaz, toplum mühendisliği yapmaz, roman yazmaz, siyaset yapmaz, hayallerini iddianame diye yazmaz.” ZAMAN