AKP çevrelerinden elde edinilen kulis bilgilerine göre partide İstanbul seçimleriyle ilgili üç görüş hakim. Bu üç görüş; “Seçim iptal edilirse kazanırız", "seçim iptal edilirse daha farklı yeniliriz" ve "YSK ne karar verirse versin partiyi yenilemeliyiz” şeklinde.

Independent Türkçe’nin haberine göre; AKP çevrelerinde konuşulan senaryolardan biri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dile getirdiği “seçim tekrarlanırsa kazanırız” görüşü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kızılcahamam’daki değerlendirme toplantısında konuştukları basına şöyle yansıdı: Bazı arkadaşlar seçimler yenilenirse, AK Parti’nin daha kötü oy alacağını veya kaybedeceğini düşünüyor ama ben buna katılmıyorum. 7 Haziran 2015 seçimlerini hatırlayın. O süreçte, parti içinden birçok kişi de dahil, seçimin yenilenmesini istememiş, koalisyonla yola devam edilmesinin daha doğru olacağını dile getirmişti. Ama ben o gün de vatandaşın tepkisini görmüştüm. Yani seçim olursa tek başımıza iktidar olacağımız görünüyordu. Bugün de İstanbul’da aynı şeyi görüyorum. Seçim tekrarlanırsa seçimleri kazanacağımıza yüzde yüz inanıyorum.

Erdoğan’ın bu görüşünü savunanlar, seçimin tekrarlanması durumunda, seçim öncesi İstanbul İl Teşkilatı tarafından görevden alınan yaklaşık 540 mahalle başkanının, yüzde yetmişi değişen sandık müşahitlerinin, küskün teşkilat mensuplarının eskiye oranla daha şevkle çalışacağını ve teşkilatla Binali Yıldırım arasındaki iletişimin daha sağlıklı olacağını ifade ediyor.

Diğer taraftan, genel olarak kullanılan dilin, sonuca olan “negatif” etkisinin bu seçimde ortadan kalkacağı belirtiliyor ve “seçimi kazanabiliriz” deniliyor.

Kürt seçmen tercihinin yakın markajla değiştirilebileceğine inandıklarını belirten AKP'liler “MHP’de bir küskünlük oluşmazsa seçimi en az üç puan farkla alırız” diyor.

AKP’de İstanbul için öne çıkan bir başka görüş ise seçimlerin tekrarlanması durumunda protesto oylarının çok ciddi anlamda yükseleceği ve bunun AKP’yi olumsuz etkileyeceği yönünde. Bu görüşü savunanlar, özellikle ekonomik krizin oluşturduğu olumsuz etkinin azalmadığını ve AKP’ye oy veren kesimin büyük kısmının da İmamoğlu’nun kazandığına inandığını belirtiyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki çoğunluğun AKP lehine olduğuna dikkat çekilerek, “Bizim istemediğimiz kararların çıkma şansı yok. Bu nedenle ortamı çok germeye de gerek yok. Beraber yönetelim” görüşünü savunuyorlar.

Saadet Partisi başta olmak üzere, birçok kesimin de, seçimlerin tekrarlanması durumunda İmamoğlu’nun yanında yer alacağını savunanlar, yerel seçimde MHP’ye verilen bazı sözlerin halen yerine getirilmediğini, bu nedenle de MHP’den beklenen oyların hepsinin gelemeyebileceğini ifade ediyor.

Seçimlerin tekrarlanması ve İmamoğlu’nun oylarının üzerine birkaç puan daha eklemesi durumunda, erken seçim isteklerinin daha da güçleneceğini savunan AKP'liler, bu riskin alınmaması gerektiğini ifade ediyor.

AKP’de öne çıkan bir başka görüş de, YSK kararı ne olursa olsun, buna yönelik olarak hamleler yapılması yönünde. Bu görüştekiler, eğer seçim iptal edilirse, buna yönelik olarak kamuoyu beklentilerinin karşılanması gerektiğini ve bazı bakanlar dahil olmak üzere, toplumun tepki gösterdiği isimlerin görevden alınarak seçimlere girilmesi gerektiğini savunuyor.

Bu görüşü savunanlar, özellikle bu süreçte, genel siyasi dilin ve parti söylemlerinin yumuşaması gerektiğini ve bunun da doğru anlatılmasının zorunlu olduğunu ifade ediyor.

Ekrem İmamoğlu’nun kullandığı dilin toplum tarafından kabul gördüğüne dikkat çeken bu görüştekiler, aslında İmamoğlu’nun AKP’yi taklit ettiğini, AKP’nin de bu anlamda fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğini savunuyor.

Bu görüşü savunanlara göre, YSK kararı ne olursa olsun AKP kongreye gitmeli ve parti genel başkanıyla cumhurbaşkanının ayrı kişiler olması gerektiği yönünde bir karar almalı. Parti yetkili organları ve kabinenin de yenilenmesi gerektiğini düşünüyorlar. İstanbul mesajının bu yönde iyi okunması gerektiğini söylüyorlar.