HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Cumhurbaşkanı'nın halkın parasıyla, vergisiyle kurumlara jest yapma hakkını kendisinde bulabildiğini ama bu hakkı ona helal etmediklerini belirtti. Yüksekdağ, "Türkiye halkları Cumhurbaşkanı'na haklarını helal etmiyorlar. Maliye Bakanı çıkmış diyor ki 'Bir Mercedesin parası nedir ki? Çerez parası' diyebiliyor. Bunu bir maliye bakanı utanmadan söyleyebiliyor. Halkın bütün zenginliklerini demek ki çerez gibi yediniz." dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Iğdır'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, AK Parti'ye işaret ederek, meydanlarda mitinglerine katacak insan topladıklarını; okullardan, kamu kurum ve kuruluşlarından ve yevmiye ile getirilen işçilerle miting alanlarının ancak doldurulabildiğine işaret etti. Yüksekdağ, "Onların hali böyle oldu işte. Barajı aşmazsa süper olur HDP diyenlerin hali böyle oldu. Onlar bir korku düzeni kurdular, benden başka iktidar olmaz dediler. Benden sonrası tufan olur dediler ve bütün Türkiye halklarının yüreğine korku salarak, 13 yıldan beri iktidarda duruyorlar. Ama artık bütün Türkiye'ye saldıkları korku barajı çoktan aşıldı. Onların siyasi barajını aştık, o faşist yüzde 10'luk barajını da aşacağız. Buna inancımız tamdır." diye konuştu
HDP'nin barajı aşması halinde Türkiye'ye tehdit olacağı söylemiyle yine bütün Türkiye'ye korku salınmaya çalışıldığına dikkat çeken Yüksekdağ, "Bütün bir Türkiye'yi gözümüzün içine baka baka tehdit ediyorlar. Türkiye halkları, kendisi için kimin tehdit olduğunu çok iyi biliyor. Ve şunu da çok iyi bilsinler; HDP sadece ve sadece hırsızlar için tehdittir. HDP sadece ve sadece diktatörler için tehdittir. Güç sarhoşluğuna kapılan, tek adam olmaya çalışan, saltanat kurmaya çalışanlar için tehdittir. Biz barajı aşarsak hırsızlar için tehdit olacağız. Barajı aşarsak, diktatör ve diktatörler için tehdit olacağız. Ama biz barajı aştığımızda bütün Türkiye halkları için umut olacağız, yeni yaşam, heyecan ve gülümseme olacağız." açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı'nın, her yerde tesis açılışı adı altında seçim mitingleri düzenlediğini ifade eden Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Artık yüzü yırtılmış, söylüyoruz söylüyoruz kâr etmiyor. Tarafsız kalması gereken bir makam, bir kişi şahsında bu kadar tahrip edilmemiştir. Bir makamın misyonuyla, tarihsel rolüyle bu kadar oyananmamıştır. Artık Türkiye'de cumhurbaşkanlığı makamı diye bir makam kalmadı. İkinci AKP genel başkanlığı makamı oldu. İkinci başbakanlık ve hükümet makamı oldu. Cumhurbaşkanlığı makamının anlamını, işlevini berhava ettiler."
Adana ve Mersin'deki merkezlerine düzenlenen bombalı saldırıları da hatırlatan Yüksekdağ, "Saldırının faili olarak yakalanan kişi kim biliyor musunuz? Önce bir sol partiye mensup olduğunu söylediler. Çok kısa süre sonra bunun yalan olduğu ortaya çıktı. Gerçek ne biliyor musunuz? O saldırıyı düzenleyen şüpheli fail IŞİD bağlantısı olan, kamplarında yer alan bir şahıs. IŞİD'in Türkiye kollarını da bize karşı harekete geçirdiler. IŞİD ile bu zamana kadar işbirliği içerisinde olan, TIR TIR silah, malzeme gönderen, her yerde özellikle Kobani kuşatması döneminde destekleyen kimdi? AKP'den başkası değildi. Bugüne kadar IŞİD'i donatan, silahlandıran, eğiten AKP hükümetidir. Kobani'de çıktı dedi ki Kobani ha düştü, ha düşecek. Onun arkasından bütün dünya kimin düştüğünü gördü. O katliam ordusu orada nasıl düştü ise Türkiye'de de binalarımızı bombalayan, bombalamaya gönderilen o IŞİD çetesi de öyle düşecek." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı'nın Diyanet İşleri Başkanı'na Mercedes vermesi ve Maliye Bakanı'nın, bunun değerinin bütçede çerez parası olduğu şeklindeki ifadeye tepki gösteren Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Artık Cumhurbaşkanı rahat olsun, artık iade ettiği Mercedes'le uğraşmıyoruz, bu sefer sarayı iade ettireceğiz. Halkın parasıyla, vergisiyle kurumlara jest yapma hakkını kendisinde bulabiliyor olabilir Cumnurbaşkanı ama bu hakkı biz ona helal etmiyoruz. Türkiye halkları Cumhurbaşkanı'na haklarını helal etmiyor. Maliya Bakanı çıkmış diyor ki ya bir Mercedes'in parası nedir ki 1 milyon 200 bin, çerez parası diyebiliyor, bunu bir maliye bakanı utanmadan söyleyebiliyor. Halkın bütün zenginliklerini demek ki çerez gibi yediniz. Çerez gibi yiyorsunuz hala. 1 milyon 200 bin onlar için çerez parası bile değilmiş. Size o çerez paraları haram olsun. Zenginlik saltanatı kurdunuz. Dün bir ceketiyle yola çıkanlar bugün saraylar kurdu, holdingler kurdu, halkımızın manevi değerlerini de bu soygunculuğunuza alet etmeye kalkıştınız. Bundan da utanmadınız. 13 yıl sonra Türkiye'nin en büyük zenginleri haline geldiniz. Türkiye'nin en büyük zenginlerinden 5'i AKP'nin yeni yetme zenginleri. Bunlar, son düzenlemeyle vergiden muaf tutuldu, vergi borçları silindi. Bir haramiler saltanı kurdular."
CİHAN