Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Ölülerimize saygı istiyoruz. Bir halkın ölülerine saygı göstermiyorsanız, bu halkın size saygı duymasını beklemeyin. Miray bebek, sokakta oynayamadan, güneşi göremeden öldü." dedi.

Figen Yüksekdağ, partisinin TBMM'deki haftalık grup toplantısında konuştu. Gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yüksekdağ, Uludere olayının 4. yıldönümde sorumluların hala hesap vermediğini, katliamların bugün tank ve toplarla şehirlerde devam ettiğini söyledi.

Bölgedeki olaylar sırasında ölenlerin defnedilmesini izin verilmediğini dile getiren Yüksekdağ, "Sadece katlederek öldürmüyorlar, aynı zamanda hesap verilmemesi, adaletsizlik ve hukuksuzlukla insanlarımızı bir kez daha öldürüyorlar. Roboski'de evladını kaybeden Besna Öncü de Gezi'de evladını yitiren Fadime anamız gibi hayatını kaybetti. 7 Hazirandan, 20 Temmuz'dan bu yana sürdürülen şiddet sonucu 360 sivil, 61'i çocuk, 73'ü kadın vatandaşımız hayatını kaybetti." diye konuştu.

"Önce Roboski'de çocukları vurdular, şimdi çocukları tanklarla toplarla vuruyorlar." diyen Yüksekdağ, "Bölgedeki 7 ilçede şimdi evleri, işyerlerini tanklarla vuruyorlar. Bugün 10 bin kişilik orduyla, 7 küçük ilçedeki insanları hedef alıyorlar." şeklinde konuştu

"YAŞAYANLARI İNCİTTİKLERİ YETMİYORMUŞ GİBİ ÖLÜLERİMİZİ İNCİTİYORLAR"

Bilinçli ve sistematik olarak halka karşı özel bir savaş konsepti uygulandığını söyleyen Yüksekdağ, "Taybet İnan'ın cenazesi Silopi'de 7 gün sokakta bırakıldı. Milletvekilleri, sivil toplum örgütleri ve halkın çabasına rağmen İnan'ın cenazesi 7 gün sokakta bırakıldı. Nusaybin'de 10 kişinin cenazesi morgda bekletiliyor, defin izni verilmiyor. Politika şu, yaşı tutanları devlet öldürmüş olabilir, yaşı tutmayanları kadınları, çocukları örgüt öldürmüştür diyorlar. Söyledikleri yalanlara inanmayanları linç ediyorlar. Bunları yapanlar bu dünyada da öbür dünyada da hesap veremeyecekler. Bu operasyonlar sözde halkın güvenliği sağlamak için yapılıyor. Orada öldürülen kadınlar, çocuklar, sivil yurttaşlar kamu kavramından sayılmıyor. Hatta öldürülmeleri yetmez bunların cenazelerini bile gömdürmeyeceğim diyor. 16 kişi üst üstü o morgda bekletiliyor. Öldürülen, katledilen çocuklar, oradaki cenazelerin koynunda kucağında bekletiliyor. Şırnak'taki sivil toplum örgütleri milletvekilleri sayısız başvuruda bulundu. Morgdaki cenazeleri soğuk hava konteynerine nakletmeye bile izin vermiyorlar. Bunlar Gazze'de Saraybosna'da yaşandığı zaman vahşetti ama Türkiye'de bunun varlığı bile kabul edilmiyor. Ölülerimize saygı istiyoruz. Bir halkın ölülerine saygı göstermiyorsanız, bu halkın size saygı duymasını beklemeyin. Allah'tan korkmuyorlar, yaşayanları incittikleri yetmiyormuş gibi ölülerimizi incitiyorlar." ifadelerini kullandı.

"61 ÇOCUK NUFÜS CÜZDANINA KİMLİĞİNE FOTOĞRAFI YAPIŞTIRILMADAN ÖLDÜRÜLÜYOR"

Miray bebeğin sokağa çıkma yasağı döneminde doğduğunu ve 3 aylıkken öldüğünü söyleyen Yüksekdağ, kürsüden Miray bebeğin kimliğini gösterdi."O coğrafyadaki çocuklar sokağa çıkmadan, güneşi görmeden öldürülüyor." diyen Yüksekdağ, "Bu halktan mı saygı bekliyorsunuz. Diz çökmedikleri için, kendi topraklarında özgürce yaşamak istedikleri için bu zulüm halka reva görülüyor. Bu topraklarda doğan çocukların nufüs cüzdanına resmi bile yapıştırılmadan öldürülüyor. 61 çocuk nufüs cüzdanına kimliğine fotoğrafı yapıştırılmadan öldürülüyor." şeklinde konuştu. CİHAN