Yunanistan'da yayın yapan Ta Nea gazetesinin haberine göre parlamento seçimlerine sayılı aylar kala muhafazakar Yeni Demokrasi iktidarı, ülkenin karasularını genişletmeye hazırlanıyor. Gazetede çıkan haberde "Önümüzdeki dönemde karasularının Girit'in güney ve batısında 12 deniz miline kadar genişletilmesi hükümet tarafından değerlendiriliyor" denildi.

Habere göre Dışişleri Bakanlığı, karasularının 12 deniz miline genişletilmesi amacıyla haritaların işlenmesine, koyların "kapatılmasına" ve Girit'in güneyinde baz hatlarının çizilmesine başlamış durumda. Atina'daki son bilgilere göre Kiriakos Miçotakis hükümeti sürecin mart ayına kadar tamamlanmasını hedefliyor.

Gazete, hükümetin bu politikasını, "Libya ile Münhasır Ekonomik Bölgenin sınırlandırılması ve yasadışı Türk-Libya mutabakatının etkin bir şekilde feshedilmesiyle ilgili çok önemli bir adım" olarak tanımladı.

Uzmanlara göre böylesi bir adım Girit'in genel sınırını Gavdos'unki ile birleştirecek ve bölge Libya ile sınırlandırılacak kıta sahanlığına kadar uzanacak. Miçotakis Hükümeti, bu hamlenin gerek Türkiye'ye gerekse de Yunanistan'a yönelik bölgede gerilime yol açmayacak hamleler yapılması çağrısında bulunan ABD'yi kızdırmayacağı görüşünde. Ayrıca bu hamlenin yaklaşana seçimler öncesinde muhalefette yankı uyandıracağı ve böylece Yeni Demokrasi Partisi'ne "puan" kazandıracağı tahmin ediliyor.

Gazete, yetkili kaynakların verdiği bilgiye göre Rafale tipi uçakların sayısının da mart ayına kadar 12'ye ulaşacağını ve Ege'deki denkleme dâhil edilmesinin beklendiğini belirtti. Buna göre Fransız yapımı gelişmiş savaş uçaklarının Yunanistan Hava Kuvvetleri'ne katılımı Ege'deki askeri dengeleri Atina lehine etkileyecek ve mart sonrası Ege'deki olası bir silahlı gerilimde ülkenin pozisyonunu sağlamlaştıracak.

Kıbrıs'ta ise Rum tarafının yeni doğalgaz kaynağı keşfettiğini açıklaması Türk tarafının tepkisine neden oldu. 

KKTC Dışişleri Bakanlığı yayımladığı açıklamada, "Rum yönetimi Doğu Akdeniz’deki tek yanlı faaliyetlerine, Kıbrıs Adasının ortak sahibi olan Kıbrıs Türk tarafının tüm itirazlarına ve yapıcı iş birliği önerilerine rağmen devam etmektedir. Bu faaliyetlere, Kıbrıs Adası üzerinde ve çevresindeki tüm doğal kaynakların eşit sahibi olan Kıbrıs Türk Halkı’nın müktesep hakları hilafına devam etmesi, Rum tarafının hâkimiyetçi ve paylaşımdan uzak zihniyetini bir kez daha ortaya koymaktadır" denildi.

Açıklamada ayrıca, "Doğu Akdeniz’de gerilimi yükselten adımlar atmaktan kaçınmayan Rum yönetimi Kıbrıs Türk Halkının haklarını gasp etmeye devam ettikçe, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile meşru hak ve çıkarlarımızın korunması için gerekli tedbirleri almaya devam edeceğiz" mesajı yer aldı.