Yunan Belgeselci Türkiye'de yaşanan zulmü belgesel yaptı....

Yunan belgeselci Thomas Sideris’in, Türkiye’de yaşanan baskı ve düşünce özgürlüğü ihlallerini anlattığı film festivallerin ardından izleyici ile buluştu. “? ????? – The Noose – İlmik” adlı belgeseli, ilk kez Mart ayında 20. Selanik Uluslararası Film Festivali’nde tanıtıldı. Girit, İskeçe ve Petra gibi kentleri dolaştıktan sonra, bu hafta da Atina’da gösterime girdi.

Özgür düşünlerin boynuna geçirilen “İlmik” gösterime girdi...



Aynı zamanda Türkiye’deki insan hakları ihlalleri üzerine çalışmalar yapan ödüllü Yunan gazeteci Sideris, Erdoğan yönetimi ve partisi AKP ile muhalif seslere artık tahammül edilemez olduğunu söylüyor:

“Erdoğan, kendisine muhalefet eden herkesin boynuna bir ilmik geçirmeye çalışıyor. Çünkü özgür düşünceden nefret ediyor. Türkiye’yi yöneten AKP ile en küçük bir uyuşmazlıktan nefret ediyor. Öteki tarafa ya da görüşe dayanamıyor.”

104 dakikalık belgesele Yunanistan’daki gazeteci, öğretmen, akademisyen, tüccar ve farklı siyasi görüşten Türk ve Kürt sığınmacıların yanı sıra, Yunan izleyici de ilgi gösterdi.

“ÇALIŞMAMI TÜRKİYE’NİN BASKILANMIŞ İNSANLARINA ADADIM”
“İlmik” belgeselinin yapımcı ve yönetmeni Thomas Sideris, tanıtım gösteriminde çalışmasını, bir kısmı hayatını kaybetmiş, bir kısmı hapiste, bir kısmı da sürgünde bulunan, Türkiye’nin baskılanmış tüm insanlarına adadığını söyledi.

Belgeselde Türk gazetecilerle, hapse girmeden önce yapılmış özel röportajlar öne çıkıyor. Birçok akademisyen, iş adamı da Yunanistan’ın prestijli ’34 Botsi Enstitüsü Ödülü’nün sahibi “İlmek”te düşüncelerini ve yaşadıklarını aktarıyor.

“TÜRKİYE’NİN BASKILANMIŞ ÜÇ KİMLİĞİNİ FİLME ALDIM”
“İlmik,” Türk toplumunun hemen her kesimine mikrofon uzatıyor. Öldürülen, linç edilen, ayrımcılığa uğrayan, işkence edilen insanlara. Kürtlerin, Gülenistlerin, solcuların, homoseksüellerin yaşadıklarına içeriden bakıyor.

İzleyiciyi, Türkiye’nin yakın geçmişinde yaşanan Hrant Dink suikastı, Gezi direnişi, İpek Medya’ya polis baskını gibi olaylara geri götürüyor “İlmik.”



Çalışmasının arka planını IPA’ya anlatan Sideris, “Sosyal olarak dışlanmış üç kesimi incelemeye çalıştım. Türkiye bu kesimleri baskılıyor. Hrant Dink, ulusal kimliğinden ötürü öldürüldü. Güler Zere, siyasi görüşü için, ve trans kadın Falcı Kader, cinsel kimliğinden dolayı katledildi. Bu insanların ortak noktasını bulmaya ve bunu seyirciye göstermeye çalıştım” diyor.

TÜRKİYE YAKIN TARİHİNİN İÇİNDEN BİR SESSİZ TANIK
“İlmek”i izleyen biri, Sideris’i, Türkiye’nin son dönemdeki önemli olaylarının içinde yürüyen sessiz bir tanık olarak düşünebilir. Zira filmde onu Gezi direnişinde, şarkılarla direnen gençlerin arasında buluyorsunuz. Ya da İpek Medya’nın matbaasında, gazetenin kayyım atanmadan önceki son “özgür” baskını incelerken. Veya, İstanbul Tarlabaşı’nda nefretin farklı bir biçimini filme alırken, homoseksüellerin arasında görebiliyorsunuz.

CEZAEVİNE GİRMEDEN ÖNCEKİ SON RÖPORTAJLAR…
“İlmik” izleyicisi ayrıca, yaklaşık 20 aydır cezaevinde tutulan ve müebbet hapis cezasına çarptırılan Türkiye’nin önde gelen gazetecilerinden Nazlı Ilıcak’ın hapse girmeden önce verdiği son röportaja da tanık oluyor.

Susturulmuş Türk medyasında kendisine yer bulamasa da, sadece televizyon konuşmaları ve gazete yazıları nedeniyle demir parmaklıklar ardında tutulan bir gazetecinin söyledikleri, Yunanistan’da büyük etki uyandırıyor. Bir diğer tutuklu gazeteci Büşra Erdal’ın tutuklanmadan önce yaptığı ve demokrasiyi savunan son konuşması da Yunan belgeselci tarafından beyaz perdeye aktarılıyor.



MAHPUS BAŞKAN ADAYI DA İLMİK’TE
Sideris’in mikrofon uzattığı gazeteciler arasında kapatılan Nokta Dergisi’nin son yayın yönetmeni Cevheri Güven de var. Güven, cezaevi günlerini anlatıyor Sideris’e. Taraf gazetesinin adliye muhabiri Arzu Yıldız da, gazetecilik yapabildiği “o eski günlerde” verdiği demokrasi mücadelesini aktarıyor.

Türkiye’nin “mahpus Başkan adayı,” HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, cezaevine girmeden önce Sideris’e konuşanlardan.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) Başkanı Antony Bellanger, Türkiye Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, gazeteciler Ekrem Dumanlı, Sevgi Akarçeşme, Erkan Akkuş, Tuba Güven, Barış İnce, Neşe Özgen de belgesele katkı veren isimler arasında.

Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopoulos tarafından bir ödülle onurlandırılan “İlmik” belgeseli, önümüzdeki dönemde Avrupa’nın farklı şehirlerinde de görücüye çıkmaya hazırlanıyor.

AVRUPALI SİYASETÇİLERE TÜRKİYE ELEŞTİRİSİ
Avrupa turnesi öncesinde Avrupalı siyasetçilere sert eleştiriler getiriyor Yunan belgeselci. “Belgeselimde yer alan bir işkence mağdurunu dinlediğimde, bunun bir demokraside nasıl yaşanabileceğine inanamadım” diyor ve devam ediyor:

“Alman pasaportlu Deniz Yücel gibi gazetecilere avukatlık yapan Avrupalı liderlerin duruşları problemli. Cezaevinde daha birçok kişi var. Ve pek çoğu işini kaybetti, hayatlarına devam edemiyorlar. Diğer taraftan Türkiye Basın Konseyi de, yalnızca seküler gazetecilerin durumlarını duyuruyor. Gülen hareketiyle yakın olduğu düşünülen gazeteciler tamamen unutulmuş durumda.”

“TÜRKİYE’YE GİTMEKTEN KORKUYORUM”
Sideris, bu yüzden Türkiye’deki “unutulan” gazetecileri de cezaevinde ziyaret etmek istediğini söylüyor. “Türkiye’ye gitmekten korkuyor musunuz?” sorusuna, hem kendisi hem de ailesi adına çekindiğini belirtiyor.



<< Önceki Haber Yunan Belgeselci Türkiye'de yaşanan zulmü belgesel yaptı.... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER