Türkiye’de son yıllarda genç ve eğitimli nüfusun yurt dışına göçünde artış gözlemlendi. 25-29 yaş aralığındaki vatandaşların 2019’da yurtdışına en fazla göç edenler arasında olduğu belirtildi. CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre ve partililerin hazırladığı çalışmada, beyin göçünün ülkeler arasındaki rekabetin en ciddi konusu ve ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ve devamlılığında belirleyici olduğuna dikkat çekildi.
Ülkenin geleceğini etkileyen beyin göçü, Meclis gündemine taşındı. Türkiye’nin risk altında olduğu belirtildi. Araştırma önergesinde, en fazla beyin göçü veren ülkeler arasında Türkiye’nin 24’üncü sırada olduğu ifade edildi. Uluslararası rekabet ve işbirliklerinin ön plana çıktığı kaydedilen araştırma önergesinde şu ifadeler dikkat çekti:
*Bir ülkenin ‘öz gücü’, coğrafi ve stratejik konumundan yer altı ve yer üstü zenginliklerine, tarihine kadar çeşitli etkenlerle ifade edilmekle birlikte tartışmasız asıl etken, eğitimli genç insan kaynağıdır.
*Dünya nüfusunun her geçen yıl yaşlandığı; Birleşmiş Milletler’in gelecek 30 yılda dünya genelinde yaşlıların (65 yaş ve üstü ) sayısının iki katından fazla artarak 2050’de 1,5 milyarı aşacağı verisi göz önüne alındığında genç ve eğitimli insan kaynağı daha da fazla önem kazanmıştır.
*Bu bağlamda uluslararası alandaki rekabetin keskinleştiği başlıklardan biri, ‘beyin göçü’ olarak tanımlanan genç ve eğitimli nüfustur.
*Bilhassa yaşlı nüfusa sahip gelişmiş batı ülkelerinin, eğitimli genç nüfus açığını, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerden sağlama yoluna gittiği bilinen bir gerçektir.
*Araştırmalara göre; İsveç, Almanya, ABD, Norveç ve Kanada, dünyada en fazla beyin göçü alan ülkelerdir. Bu ülkelerin ortak özelliği, uluslararası düzeyde yükseköğretim kurumlarına sahip olmak ve iş imkanları sağmaktır.
*Beyin göçü verenler içinde öne çıkanlar ise aralarında bizim de yer aldığımız gelişmekte olan ya da gelişmemiş ülkelerdir. Ülkemizin, en fazla beyin göçü veren 32 ülke içinde 24’üncü sırada yer aldığı kaydedilmekte.
*Başka bir araştırmanın sonuçları ise; Türkiye’nin, ABD’de en fazla öğrenci okutan 10’uncu ülke olduğunu göstermektedir.
*Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinde, toplam nüfusumuzun yüzde 15’ini oluşturan 13 milyon gençle 20 AB üyesi ülkenin nüfusunu geride bırakmamıza karşın bu avantajımızı doğru kullanamadığımız ortada. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in geçen yıl açıkladığı verilere göre, 2019’da Türkiye’den en çok göçün yaşandığı yaş grubu 25-29.
*Ülkeden yurt dışına giden 330 bin 289 kişiden 50 bin 154’ünü, 25-29 yaş grubunun oluşturduğu belirtilmekte.
*Eğitim kurumlarımızda, siyasi etki başta olmak üzere çeşitli nedenlerden kaynaklı yaşanan niteliksel erozyon ve yüzde 30’lara varan genç işsizlik oranı, çok sayıda başarılı öğrenciyi, lise eğitimi sonrası yurt dışına göç ettirmekte.
*Liseye Geçiş Sistemi (LGS)’de tüm soruları doğru yanıtlayıp, 500 tam puan alan yüzde 1’lik dilimdeki öğrencilerin eğitim aldığı İstanbul Erkek’in yanı sıra Galatasaray, Alman Lisesi gibi asırlık okulları kazanan öğrenciler, ‘işsizlik korkusu’ ve ‘niteliksiz üniversiteler’ gerekçesiyle eğitimlerini yurtdışında sürdürmekte.
*İstanbul Erkek Lisesi’nden 2019 mezunlarının yüzde 52.6’sının, Alman Lisesi’nde yüzde 94.7’sinin, Galatasaray Lisesi’nden yüzde 32.6’sının yükseköğrenim için Almanya, ABD, Kanada ya da Fransa gittiği kaydedilmekte.