Gürer, Rusya ve Ukrayna'ya ihraç edilen domates ve çileğin iade edildiğini belirterek, "Kendi insanımıza 7 liraya yedirdiğimiz domatesin ihraç edilip geri gelmesi kabul edilebilir bir şey değil. İadeler konusunda alınması gereken tedbirler var” dedi.

Türkiye'nin ihraç ettiği yaş sebze meyvelerin iadelerinin son aylarda artmaya başladığına dikkat çeken Gürer, Rusya ve Ukrayna'ya ihraç edilen domates ile Rusya'ya ihraç edilen çileğin çeşitli nedenlerle geri gönderildiğini hatırlattı.

Rusya ve Ukrayna'da yapılan incelemelerde, Türkiye'den gönderilen ürünlerde "domates güvesi" adlı bir hastalığın tespit edildiğini belirten Gürer, aslında bu hastalığın ithal ürünlerde görüldüğünü ifade etti.

Gürer, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin, konuyla ilgili soru önergesine verdiği yanıtta, bu hastalığa karşı önlem alındığını söylediğini aktarırken, iadelerin artmasının, yeterince tedbir alınmadığını ortaya koyduğunu belirtti.

Yurt dışından iade edilen sebze ve meyvelerin imha edilmesi gerektiğini vurgulayan Gürer, bu ürünlerin yurt içinde piyasaya sürüldüğü iddialarının dile getirildiğini söyledi. Gürer, şöyle devam etti:

"Rusya ve Ukrayna'ya ihraç ettiğimiz domates ve çileklerimiz iade edildi. Kendi insanımıza 7 liraya yedirdiğimiz domatesin ihraç edilip geri gelmesi kabul edilebilir bir şey değil. İadeler konusunda alınması gereken tedbirler var. Bizlere 'bu konuları konuşmayalım zarar veriyor’ diyorlar ama çözüm üretmiyorsunuz, takibe almıyorsunuz, laboratuvar incelemelerini doğru yapmıyorsunuz ve ürünler iade ediliyor. Bunlar Türkiye'nin zarar hanesine yazılıyor. Çilek de 10 liranın üzerinde satışa sunuluyor.”

Son olarak Rusya'ya ihraç ettiğimiz 20 bin ton çilek de iade edildi. Ülkemizde Bakanlığa bağlı 23 ve özel sektör tarafından işletilen 38 gıda laboratuvarı var. Bunlara akredite bu şirketler. Buna rağmen nasıl oluyor da ürünler burada incelenirken bulunamayan iade gerektirecek unsurlar, ihraç ettiğimiz ülkede bulunuyor?"

CHP'li Gürer, Bakan Pakdemirli'nin göreve geldiği yaklaşık bir yıldır taklit ve tağşiş tespit edilen ürünlerin duyurulmadığını belirterek, vatandaşların denetim sonuçlarını öğrenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bakanlığın gıda denetimlerini artırması gerektiğini vurgulayan Gürer, Bakanlığı, yaklaşık bir yıldır yapılan denetim sonuçlarını da açıklamaya çağırdı.

Türkiye İstatistik Kurumunun açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığını soran Gürer, kürsüde çay, salça, sıvı yağ, pirinç, bulgur, nohut, makarna, zeytin, un, toz şeker, reçel gibi ürünlerden oluşan ramazan gıda paketini gösterdi.

Gürer, "Bu ramazan kolisinin fiyatı geçen sene 49,9 lirayken bu yıl 99,9 lira. Yüzde 100 artış. Bunun içinde peynir, ekmek, et ve sebze yok. Enflasyonu neye göre hesaplayacağız? Ramazan paketinde yüzde 100'e yakın artış olarak yansıdığı bir dönemde enflasyonun düştüğünü söylemek mümkün değil." diye konuştu.

Ömer Fethi Gürer ayrıca, Türkiye'de uzun vadede tarımsal sorunların çözümünün, ortaokul, lise ve üniversitede çiftçi çocuklarının sınavsız alınacağı ve mezun olduktan sonra bu insanlara devlet arazilerinin ücretsiz tahsis edileceği bir sistem kurulmasıyla mümkün olabileceğini söyledi.