1 Kasım seçimlerinde partisini yüzde 49,5 oyla iktidar yapan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine görevini bırakıyor. Ağustos 2014’te olağanüstü kongre ile başbakanlık koltuğuna oturan Davutoğlu, 22 Mayıs’ta yapılacak yine bir olağanüstü kongre ile görevine veda edecek. “6 ayda Esad devrilir.” diyen Davutoğlu, Esad’dan önce gitmiş olacak. İlk defa bir başbakan seçim veya gensoru ile değil de cumhurbaşkanının müdahalesi ile değişecek. Bir başbakanın istifaya zorlanması ‘hükümete darbeye teşebbüs’ olduğu için, yaşananlar ‘4 Mayıs darbesi’ veya ‘Saray darbesi’ olarak niteleniyor. Artık Erdoğan’a tam bağımlı bir başbakan ve genel başkan olacak ve ülke fiilen başkanlık sistemi ile yönetilecek. Ufukta, başkanlık sisteminin anayasal ayağını oluşturacak 367 vekilin hedeflendiği erken seçim gözüküyor.
‘Başkanlık sistemi’ krizi büyüttü
Peki işler bu noktaya nasıl geldi? Davutoğlu, Erdoğan’a hiç bir zaman yüzde 100 biat etmedi. Erdoğan’ın şidetle istediği başkanlık sistemine soğuk bakıyordu. Kameralar önünde yaptığı ‘destek’ açıklamaları Saray tarafından samimi bulunmadı. Zira “Başkanlık sistemini istiyorum.” dese de ‘denge ve denetim mekanizmalarından’ hiç vazgeçmedi. Erdoğan ise denge ve kontrol mekanizmelerinin olmadğı ‘Türk tipi blir başkanlık’ istiyordu.
‘Hakan Fidan’ rahatsızlığı
Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki görüş ayrılığı MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın milletvekili adaylığı ile gün yüzüne çıktı. Davutoğlu, Fidan’ın 7 Haziran seçimleri için aday olmasını isterken Cumhurbaşkanı buna karşı çıktı. Fidan, Cumhurbaşkanı’nın tepkisi üzerine adaylığını geri çekti ve yeniden MİT’teki görevine döndü.
Şeffaflık paketine sert tepki
Davutoğlu’nun zaman zaman ‘yolsuzluk’, ‘şeffaflık’, ‘siyasi etik’ ve ‘siyasetin finansmanı’ üzerine yaptığı çıkışlar da 17 ve 25 Aralık soruşturmalarında kafası çok ağrıyan Saray’ı rahatsız etti. Erdoğan’a danışmadan ‘şeffaflık paketi’ açıklayan Davutoğlu, tüm siyasilerin mal bildiriminde bulunmasının yanı sıra bakanlıklarla belediyelerin imar kararlarında bazı düzenlemeler yapmak istedi. Cumhurbaşkanı, “Mal bildirimini il ve ilçe başkanları düzeyine indirirseniz, bu görevi üstlenecek kişiyi bulamazsınız.” diye pakete tepki gösterdi. Paket geri çekildi.
4 bakan için Yüce Divan krizi
Yolsuzluk ve rüşvet iddiasında bulunulan dört eski bakanla ilgili Meclis’te kurulan yolsuzluk komisyonunun kararı da ikilinin arasını açtı. Erdoğan, bakanların komisyonda aklanmasını isterken Davutoğlu, bakanların Yüce Divan’da aklanmasını istedi. Davutoğlu, bakanlarla ilgili oylamanın yapıldığı Genel Kurul’a bile katılmadı.
Davutoğlu koalisyon, Saray erken seçim istedi
7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında 13 yıllık tek başına iktidarı kaybeden AKP’de Ahmet Davutoğlu koalisyon kurulması taraftarı iken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan erken seçim istedi. Aylar süren koalisyon görüşmeleri sonrasında partiler arasında bir uzlaşma sağlanamadı ve yeniden seçime gidildi.
Tutuksuz yargılansınlar çıkışı
Davutoğlu ile Erdoğan arasındaki görüş ayrılıkları ‘tutuklu yargılama’ konusunda da yaşandı. İmzaladıkları bir bildiri ile PKK’ya yönelik operasyonları ‘biz bu suça ortak olmayacağız’ diye eleştiren akademisyenlerin tutuklu yargılanmalarıyla ilgiliydi. Başbakan, akademisyenlerin tutuksuz yargılanmasını istedi. Cumhurbaşkanı ise buna açıktan karşı çıktı.
Yetkisiz başbakan
İkili arasındaki köprülerin atıldığını gösteren son gelişme ise Davutoğlu’nun ‘teşkilat atamalarıyla ilgili yetkisinin alınması’ oldu. ‘Artık genel başkan değilsin’ anlamına gelen bu yetki MKYK’ya geri alındı.
Kendisine yakın medya kurdu
Saray’a yakın bakanlıklardaki bürokrat atamalarını geciktirmesi; AB ile vize anlaşmasından kendisi için zafer çıkarmaya çalışması, kendisine yakın bir basın oluşturması da Saray’ın gözünden kaçmadı. Milletvekili listeleri hazırlanırken kendisine yakın bazı isimleri listeye koyması, alınan yüzde 49,5 oyu kendine mal etmesi de Erdoğan’ın tepkisini çekti.
Binali Yıldırım, demokles’in kılıcı
Ahmet Davutoğlu’nun genel başkan seçilmesinden sonra yapacağı ilk olağan kongresi ise büyük bir krize neden oldu. 50 asil ve 25 yedek üyeden oluşan MKYK listesinin nasıl şekilleneceği konusunda Erdoğan ile Davutoğlu arasında anlaşmazlık yaşandı. Davutoğlu’nun kendi hazırladığı listede ısrarcı olması üzerine Saray, Binali Yıldırım’ı devreye soktu. Yıldırım, delegelerden 900 civarında imza bile topladı. Bu durumu gören Davutoğlu geri adım attı ve Saray’ın tüm taleplerini yerine getirdi.
Dolmabahçe mutabakatından caydılar
Çözüm sürecinde HDP’lilerle Dolmabahçe’de varılan mutabakat da ikilinin arasında görüş ayrılığına neden oldu. HDP’lilerin, “Her detayından Erdoğan’ın haberi vardı.” dediği görüşmeden haftalar sonra Erdoğan, bu görüşmeyi doğru bulmadığını söyledi.
Kaynak: Yeni Hayat Gazetesi