Feza Gazetecilik'e atanan kayyımlardan sonra tirajı 600 binden 3 bine düşen Zaman Gazetesi'nin tüm temsilcilikleri kapatıldı. Doğu, Güneydoğu, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu'daki bölge temsilciliklerinde çalışan gazetecilerin işine son verildi.

65 gazeteci, Basın Kanunu'nun 11. maddesine göre tazminatsız şekilde işten çıkarıldığını maille öğrendi. Daha önce atılanlarla birlikte 350 gazeteci daha işsiz kaldı.

Türkiye'nin dört bir yanında kar kış demeden gazeteleri okurlara dağıtan Cihan Medya Dağıtım (CMD) çalışanları da kayyım zulmüne uğradı. Kayyımlar önce Özgür Düşünce, Meydan, Yarına Bakış ve Yeni Asya gazetelerinin dağıtımını engelledi. Ardından bin 500 kişilik CMD personelinden asgari ücretle çalışan bin 350'sinin işine son verdi. Yöneticiler de tazminat ve işsizlik maaşı hakları gasp edilerek işten atıldı.

Zaman Gazetesi'nde tüm birim yöneticilerinin işine son verildi. Yerlerine ise havuz medyasından isimler getirildi. Gazetenin Genel Yayın Yönetmenliği'ne Akit Haber Müdürü Kenan Kıran, Haber Müdürü görevine de Akşam gazetesinden Ahmet Dinç getirildi. Zaman'ın Spor Haber Müdürü de kayyımın batırdığı Bugün Gazetesi çalışanı Suat Vilgen yapıldı. Zaman'ın Ankara bürosunda muhabir olarak çalışan Tuğba Mezararkalı, doğum izninde işten atıldı. Mezararkalı, “1 Mayıs'ta işe başlayacaktım. Hiç görmediğim kayyım maille işten çıkardı” dedi.

Zaman Gazetesi Diyarbakır Temsilcisi Aziz İstegün, hukuksuzluğa sert tepki gösterdi. İstegün, “Bir mail ile işsiz kaldığımızı öğrendik. Daha demokrat insan hakları ve basın özgürlüklerinin daha ileri seviyeye geldiği bir ülke hayal etmiştik. Bugün, baskı ve zulmün hüküm sürdüğü bir rejim altında inleyen konuma geldik.

Biz gazeteciler işimizi yapamaz haldeyiz. 2 binden fazla gazeteci işsiz kaldı. Kayyımlar el koyduğu bu kurumları yaşatmak için değil batırmak ve ortadan kaldırmak için gayret sarf ediyor” şeklinde konuştu. Gazetecilerin işsizlik maaşı dahi alamayacak şekilde işten atılmasının oluşturduğu mağduriyete dikkat çeken İstegün acı tabloyu şöyle özetledi: “Türkiye'de gazeteciler zor şartlarda çalışıyor. Ama özellikle Doğu ve Güneydoğu'da çalışan gazeteciler adeta ateş altında gazetecilik yapıyor.

Çok kez hayati tehlikeler yaşadık, şantajlar gördük. Meslek için canımızı tehlikeye attık. Bunun bedeli bu olmamalıydı. 21 yıllık bütün haklarım gasp edildi. Beni işten çıkardıkları gibi tazminatı vermediler o da yetmedi işsizlik maaşı dahi almamı engellediler. Bunun adı zulümdür. Çocuğuna akşam bir mama götüremeyecek ve kiralarını ödeyemeyecek durumda olan gazeteci arkadaşlarımız var. Hepimiz öyleyiz aslında. 21 yıldır çalışıyorum ama hala kiracıyım.”

Kayyım atanmasından sonra işten atılan 15 yıllık gazete dağıtımcısı H.T. işsiz kalmasıyla ilgili yaşadıklarını şöyle anlattı: “Her gün okuyuculara gazeteyi ulaştırmak için Mersin'i karış karış geziyorduk. Bir gün bize artık dağıtım yapmayacaksınız dendi. Sonra da işimize son verildi.

15 yılın ardından mesleğe böyle veda etmek çok zor. İşten atıldıktan sonra gazete bıraktığım kapıları tek tek çalıp herkesten helallik istedim. Çünkü onlara gazetelerini veremediğim zaman uykularım kaçıyor. Biz kar kış demeden gecenin bir yarısı bu işi severek yapıyorduk. Bunu bile bize çok gördüler. Şimdi işsiz bir şekilde çaresizce bekliyoruz. Evim kira çocukların okulları var.”

Aksiyon muhabiri Murat Tokay, diğer gazeteciler gibi tazminatsız şekilde işten atıldı. Tokay, “20 yıl çalıştığım kurumdan 10 dakikada atıldım. Kayyım kitap kapaklarına, isimlere bile müdahale ediyordu. Evim kabul ettiğim Zaman binasına polis nezaretinde girmek ayrı bir acıydı. Atılmak şereftir” dedi.

Özgür DÜşünce