Zaman'dan Yakup Çetin'in haber yorumuna göre, Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcılar hakkındaki yakalama kararında hukuksuzluklar dikkat çekiyor. 4 bakanın istifa etmek zorunda kaldığı yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcılarla ilgili ihraç kararı kesinleşmediği için haklarında yakalama, gözaltına alınma, arama işlemi uygulanamıyor. Ancak bu yasa ihlal edilerek yakalama kararı çıkarıldı. Savcı Celal Kara hakkında yasalara aykırı olmasına rağmen aynı dosyadan ikinci bir soruşturma açıldı. Savcı Mehmet Yüzgeç hakkında HSYK'nın oybirliğiyle verdiği ‘davaya gerek yok' kararı yok sayılarak yakalama çıkarıldı.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sonrası Egemen Bağış, Zafer Çağlayan, Muammer Güler ve Erdoğan Bayraktar'ın da aralarında olduğu 4 bakan istifa etmek zorunda kalmıştı. TBMM'de yapılan oylamada 38'i AKP'li olmak üzere 242 milletvekili, bakanların Yüce Divan'a gitmesi yönünde oy kullanmıştı. O dönem kulislere Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun aynı yönde düşündüğü yansımıştı. Seçim meydanlarda bütün muhalefet partileri iktidara gelmeleri halinde 17-25 Aralık dosyalarını yeniden açacaklarını vaat etmişti. Siyasi partilerin koalisyon görüşmelerindeki şartlardan birisi de yolsuzluk dosyalarının yeniden açılmasıydı.
Ancak koalisyon görüşmelerinin yapıldığı gün yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcılar hakkında yakalama talebi gündeme geldi. Bu süreçte birçok hukuksuzluğa imza atıldı. Savcılar hakkındaki yargılama usullerine uyulmadı. Yolsuzluk soruşturması darbe girişimi olarak nitelendirildi. Buna delil olarak ise savcıların 17 Aralık'tan bir yıl sonra açığa alınmalarına tepki gösteren tweet'leri gösterildi. Dosyada delil olarak konulan bir diğer belge de yolsuzluk soruşturması şüphelilerinin ifadeleri oldu. Bu kişilerin kendileri hakkında soruşturma yürüten savcıları suçlayıcı beyanları darbe delili olarak sunuldu.
HSYK ‘KOVUŞTURMAYA GEREK YOK' DEMİŞTİ
Dosyada yer alan bir diğer hukuksuz detay ise 17 Aralık'ın TOKİ ayağını yürüten Savcı Mehmet Yüzgeç'e ilişkin. Daha önce HSYK, Savcı Yüzgeç hakkında dava açılmasını gerektirecek bir durum olmadığına karar vermişti. Üstelik bu karar oybirliğiyle çıkmıştı. Kararda “İstanbul eski halen Kahramanmaraş savcısı Mehmet Yüzgeç'e isnat olunan eyleme ilişkin soruşturma dosyasının incelenmesi sonucunda, soruşturmaya konu eylemler yönünden kovuşturma yapılmasına yer olmadığına oybirliği ile karar verildi.” ifadeleri yer almıştı. HSYK'nın bu kararına rağmen çıkan tutuklama talebi siyasi iradenin baskısını ortaya koyuyor.
ZARRAB'A ÖDÜL VERİLDİĞİ YERDE BUNLAR NORMAL
Savcı Celal Kara hakkında daha önce 17 Aralık soruşturması nedeniyle ‘görevi kötüye kullanma' suçlamasıyla iddianame düzenlenmişti. Bu iddianame geçtiğimiz günlerde Yargıtay tarafından kabul edilmişti. Yasalara göre aynı suçtan 2 soruşturma yürütülemiyor. Ancak bu kural ihlal edilerek ikinci soruşturma açıldı. Kara'nın avukatı Niyazi Atasoy, müvekkilinin nerede olduğunu bilmediğini belirtti. Kendilerine resmi yazı tebliğ edilmediğini vurgulayan Atasoy, savcılar hakkındaki ihraç kararı kesinleşmediği için görevlerinin devam ettiğini hatırlattı. Yakalama kararı çıkarılamayacağını vurgulayan Avukat Atasoy “Müvekkilimin kaçtığı iddiası doğru değil. Hakkındaki karardan haberdar olduğu zaman gereğini yapar. Müvekkilimin yürüttüğü yolsuzluk soruşturmasının 1 numaralı şüphelisi Reza Zarrab'a bakanların ödül verdiği bir ortamda yolsuzluk soruşturmasını yürüten Savcı Celal Kara'nın başına bunların gelmesi normal.” dedi. Öte yandan savcılar Zekeriya Öz ile Celal Kara'nın Sarp Sınır Kapısı'ndan Gürcistan'a geçtikleri iddia edildi. Artvin Valisi Kemal Cirit, çıkış tarihleri itibarıyla haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmadığı için geçişlerin engellenemeyeceğini belirtti.ZAMAN