Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 14 Haziran 2017’de yaşlılık maaşını almak için geldiği ilçe merkezinde trafiğe kapalı Mümin Ağa Caddesi’ndeki PTT binası önünde Kirpi tipi zırhlı aracın ezmesi sonucu yaşamını yitiren 85 yaşındaki Pakize Hazar’ın ölüm anına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri dava dosyasına girdi. Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında zırhlı aracın sürücüsü uzman çavuş S.K. ifadesi alındıktan serbest bırakılmıştı. Başsavcılık, sanık S.K. hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçunu işlediği iddiasıyla 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle tek paragraflık iddianame hazırlamıştı. Şu ana kadar 2 duruşması görülen dava Lice Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.

Olayın yaşandığı PTT binasının karşısındaki askeri bölgeye ait olduğu anlaşılan güvenlik kamerası görüntüleri olayı net biçimde gözler önüne seriyor. Görüntülerde, elinde baston bulunan Hazar, PTT şubesi önünde park halindeki Kirpi aracının sol tarafından geliyor. Hazar, aracın önünden geçip tam sağ ön tekerleğini geçeceği sırada araç bir anda hareket ediyor. Bu sırada aracın sağ tarafında bulunan ve aracın Hazar’a çarpacağını fark eden bir yurttaş, zırhlı araca 2 metreye kadar yanaşarak elleriyle aracın içindeki askerlere işaret ederek durmaları konusunda uyarıda bulunuyor. Buna rağmen durmayan aracın sağ tekerleği altında kalan Hazar, feci şekilde can veriyor. 

Lice Cumhuriyet Başsavcılığı, olayda tarafların kusurunun tespit edilerek, rapor hazırlanması için görevlendirdiği Lice Jandarma Komutanlığı hazırladığı raporda skandala imza attı. Raporda, trafiğe kapalı caddede zırhlı aracı süren sanık uzman çavuş S.K.’nin olayda yüzde 100 “kusursuz”, Pakize Hazar’ın “dikkatsiz ve tedbirsiz olduğu” ileri sürülerek yüzde 100 (tam kusurlu) olarak gösterildi. Hazar ailesi avukatı Serdar Yel, yaptığı itiraz üzerine rapor Ankara Adli Tıp Kurumu (ATK) Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildi. ATK, olaya ilişkin hazırladığı kusur raporunda, Lice Jandarma Komutanlığı’nın aksine zırhlı araç şoförü S.K.’yi yüzde 100 kusurlu buldu. ATK, raporunda zırhlı aracın görüş alanını ve Pakize Hazar’ın geçtiği alan dikkate alındığı, yolda yürüyen Hazar’ın aracın şoförü S.K.’nin görüş alanına girdiğini ve caddenin trafiğe kapalı olduğu gerekçesiyle S.K.’nin yüzde 100 kusurlu olduğunu yönünde görüş bildirdi.

Sanık askerse, olaya ilişkin verdiği ifadesinde o gün zırhlı aracı PTT şubesine çapraz şekilde park ettiğini belirterek, “Araç hareket ettiği esnada ben vefat eden Pakize Hazar’ı görmedim. Kendisine aracın sağ ön tarafı ile çarpmanın neticesinde Pakize Hazar hayatını kaybetmiştir. O gün kullandığım zırhlı araç içerisinde dışarıyı gösteren sadece bir tane kamera vardı. O da aracın arka tarafını göstermektedir ve aracı geri vitese alınca bu kamera devreye girmektedir. Bunun dışında aracın dışarısını gösteren başka bir kamera araç içerisinde yoktur. Ayrıca Pakize Hazar’a çarptığım esnada aracın kör noktasında bulunuyordu, ben şahsı görmedim. Daha sonra askerin bana dur ihtarı yapması üzerine durdum ve durduğumda Pakize Hazar’a çarpmıştım. Ayrıca olayın olduğu tarihte olayın olduğu yer trafiğe kapalı değildi. Olayın olduğu yer yaklaşık 1-2 ay önce trafiğe kapatıldı. Olay bir kazaydı suç işleme kastım ve kusurum da yoktur. Bu olaydan dolayı ben de üzüntü duymaktayım. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde ifade verdi.