23 yıl sonra
İngiltere'ye resmi ziyarette bulunan ilk Türk Cumhurbaşkanı olan
Abdullah Gül, programının dördüncü gününde düşünce kuruluşları, işadamları ve politikacılarla bir araya gelirken,
Türkiye'nin dış politikasına ilişkin önemli mesajlar verdi. Gül'ün
Suriye ve
İsrail'e ilişkin olarak sert ifadelere başvurması dikkat çekti. Gül, dün günün ilk programında İngiltere
Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Wilton Park'ta “
Ortadoğu'da tarihi değişim ve bunun küresel siyasete etkisi” konulu bir konuşma yaptı. Ortadoğu ve
Kuzey Afrika'da “tarihi değişim” yaşandığını söyleyen Gül, Türkiye'nin
bölgede yaşanan değişimlere ilişkin görüşlerini sıraladı.
Kan gölü olur
Suriye yönetiminin demokratik değişim taleplerine rağmen kendi halkına şiddet uygulamayı sürdürdüğünü söyleyen Gül, “
Şiddet şiddeti besler. Ne yazık ki şimdi, Suriye dönüşü olmayan bir noktaya gelmiştir” dedi.
İslam dünyasında Şii-
Sünni ayrımının keskinleştirilmeye çalışıldığı uyarısında bulunan Gül, Suriye muhalefetinin de “ülkenin tüm kesimlerini, etnik ve dini azınlıklarını dikkate alması” gerektiğini kaydetti, “Demokratik mücadeleyi din, mezhep ve etnik çizgilere taşımak bütün bölgeyi kargaşaya itebilir ve kan gölüne dönüştürebilir” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında İsrail-
Filistin meselesine de değindi. Bölgenin güvenli olmasının önemine dikkati çeken Gül, “Araplar ve İsrailliler arasında kapsamlı bir
anlaşma olmadan bölgedeki hiçbir bahar yaza kadar dayanamaz” diyen Gül, İsrail'in bölgedeki yeni siyasi ortama uyum sağlaması gerektiğini vurguladı. Gül bu çerçevede, “İsrailli yetkilileri barış sürecine ileriyi göremeyen taktiksel hareketlerde bulunmak yerine, stratejik bir zihniyetle yaklaşmaya çağırdığını” ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, “İsrail, adil, geçerli ve kapsamlı bir barışa yönelik uzlaşmaz tavır sergiledikçe ve uluslararası hukuka saygı göstermemeye devam ettikçe, daha fazla izole olacaktır” dedi.
Mikrofon kazası
Gül,
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin önündeki
mikrofonun açık olduğunu fark etmeyip ABD Başkanı Barack Obama'ya İsrail Başbakanı Netanyahu'nun “Yalancı” olduğunu söylemesine de dolaylı olarak değindi. Gül, İsrail'e yönelik eleştirilerini yöneltirken “Bir yandan barış sağlansın derken, bir yandan toplu konut yapmak samimiyetsizliğin en büyük örneğidir. İsrail bugünkü politikalarıyla müttefiklerine de çok büyük yük oluyor. Herkes belki vicdanından geçeni söylemiyor ama mikrofon kazaları olduğunda en güvendiği müttefiklerinin bile kendileriyle ilgili neler düşündüğünü herkes görüyor” diye konuştu.
Samimi olsunlar
Cumhurbaşkanı Gül, İran'ın nükleer programıyla ilgili bir soru üzerine de sorunun diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini belirterek, “İran'ın çok daha şeffaf, Batı'nın da samimi yaklaşım sergilemesi önemli mesafe kat ettirecektir” dedi.
Parlamentoda konuştu
Cumhurbaşkanı Gül,
İngiliz parlamentosunda milletvekillerine hitap etti. Afrika'dan Asya'ya, Avrupa'dan Ortadoğu'ya eski düzenlerin değişmek üzere olduğunun altını çizen Gül, “Gerçekten keşfedilmemiş denizlere doğru yol alıyoruz. Türkiye ve İngiltere hepimizin içinde bulunduğu geminin doğru yolda ilerlemesi için dümenin
kontrol edilmesine yardımcı olabilir” diye konuştu. Kıbrıs'taki ‘yarım devletin' 2012'de AB Dönem Başkanlığı yapacak olması AB'nin zayıflığını gösterdiğini belirten Gül, “Bu şartlar altında AB'nin Kıbrıs'ın bütünlüğünü tamamen imkansız hale getirecek sürecin başlamasına sebep olacağından endişeliyim. Böyle bir sürecin sonuçlarına er ya da geç herkes katlanır” dedi.