Yolsuzlukla mücadelede dünyanın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International), 1995’ten bu yana her yıl yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi’nin 2015 sonuçlarını kamuoyuna açıkladı.
Türkiye merkezli Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin açıkladığı verilere göre, Türkiye’nin Yolsuzluk Algı Endeksi’ndeki notu, 2015 yılında 3 puan birden düşerek 45 puandan 42’ye geriledi. Yolsuzluk Algı Endeksi’nin başlatıldığı 1995 yılında Türkiye’nin notu 41 düzeyindeydi.
Türkiye, 2014 yılında yaşadığı dramatik düşüşle son 6 yıldaki ilerlemesini sıfırlamasının ardından, bu yeni düşüşle de olumsuz konumunu sürdürmüş oldu. Puanı yanında ülke sıralamasında da 2 sıra daha düşüş yaşayan Türkiye, 2014 yılı Endeks’inde 64. sıradan 66. sıraya düştü. Açıklamaya göre, Yolsuzluk Algı Endeksi sıralamasındaki bu düşüş, son yıllarda ilerleme olarak belirtilen tüm reformlarda bunların tersine ve olumsuz olarak değerlendirilen bir gerilemeye işaret ediyor.
“Veriler, Türkiye’nin gittikçe Avrupa’dan uzaklaştığını gösteriyor”
Yolsuzluk Algı Endeksi verileri, Türkiye, bu yılki puan ve sıralamaya göre tüm Avrupa Birliği ülkelerinin gerisinde kalarak gittikçe Avrupa’dan uzaklaştığını gösteriyor. Toplam 19 Doğu Avrupa & Orta Asya ülkesi arasında geçtiğimiz yıl tapeli skandallarla sarsılan Makedonya ile birlikte 3. sırada yer alan Türkiye, G20 ülkeleri arasında ise 10. sıradan 12. sıraya geriledi. Ayrıca Türkiye’nin ismi Endeks’te, Libya ya da skandallarla sarsılan Brezilya gibi geçtiğimiz dört yıl içinde dünya üzerinde en kötü performansı gösteren ülkelerin bulunduğu liste içinde de geçiyor.
Endeks verilerine göre, 2015 Yolsuzluk Algı Endeksi'nde küresel ölçekte ülkelerin yüzde 68’i 50 puanın altında kalıyor. Yolsuzluk algısının en az görüldüğü ülke olarak Danimarka 91 puan ile en üst sırada yer alırken, Finlandiya 90 puan ve İsveç 89 puan ile onu izliyor. Kuzey Kore ve Somali ise 8 puanla yolsuzluk algısının en yüksek olduğu ülkeler olarak belirlendi.
Açıklamada, "Bu sonuçlar, dünya genelinde kamu kuruluşlarının ve yetkililerin daha şeffaf, dürüst ve hesap verebilir politikalar geliştirmeleri gerektiğini açıkça gösteriyor" denildi.
"Yolsuzluk skandallarının yargılanamadan kapanması, yargılama sürecine müdahaleler"
Endeks sonuçlarını değerlendiren Uluslararası Şeffaflık Derneği Başkanı Oya Özarslan, “Yolsuzluk skandallarının yargılanamadan kapanması ve yargılama sürecine yapılan müdahaleler ülkemizde 'cezasızlık' kültürünün yerleşik hale gelmesine ve yolsuzluk fiillerinin yargılanamayacağı algısına yol açtı" dedi ve ekledi:
"Bu toplumsal yapıda öğrenilmiş çaresizlik benzeri bir hal yaratmakta ve halk arasında yolsuzluğa karşı bir şey yapılamayacağı şeklinde olumsuz bir kanıya ve son aşamada duyarsızlık ve umursamazlığa yol açıyor. Ayrıca yolsuzluğu önlemek için çok uzunca bir süredir herhangi bir reform yapılmadığı gerçeğiyle bu toplumsal umarsızlık ve ilgisizlik durumunu birleştirirsek, bu durum yolsuzluk konusunda herhangi bir şekilde mücadele etmek için olumsuz ön koşulları oluşturuyor.”
"Yolsuzluk sorunu ile birlikte düşünce ve ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar"
Özarslan, "Türkiye’nin puanındaki bu süregiden düşüş ayrıca, yolsuzluk sorunu ile birlikte düşünce ve ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar, basın ve internete getirilen sınırlamalar, yargı üzerinde belirgin hale gelen baskı ve açık bir şekilde hukuka aykırı bazı uygulamaların küresel ölçekte uyandırdığı tepki olarak da yorumlanabilir" dedi ve şöyle açıkladı:
"Toplumsal ve siyasal anlamda Endeks’in sonuçları, yolsuzluk sorununun aslında bir demokrasi, düşünce ve ifade özgürlüğü sorunu haline geldiğine de vurgu yapıyor. Bu bağlamda, Uluslararası Şeffaflık Örgütü, Türkiye’nin de içinde bulunduğu hızlı büyüyen ekonomilerin yolsuzluğun artmasına neden olan bir cezasızlık ve dokunulmazlık kültürü yarattığını belirtiyor ve onları demokratik ve hesap verilebilir toplumun bir vazgeçilmezi olan “şeffaflık kültürünü” benimsemeye davet ediyor."
"Bu verilerin Türkiye’ye yapılan ekonomik yatırımlar açısından da etkisi devam eder"
Bu uluslararası verilerin Türkiye’ye yapılan ekonomik yatırımlar açısından da etkisinin devam edeceğine işaret eden Özarslan, "Türkiye, ekonomik anlamda sıkı işbirliği ve rekabet içinde olduğu ülkelerle kıyaslandığında uluslararası standartlara göre bir düşüş daha kaydetmiş oluyor. Bu durum, Türkiye’nin ülke riskini yükselttiği için Türkiye’de operasyonlarını gerçekleştiren yerli veya çok uluslu şirketlerin doğrudan etkilenmesine sebep olabilecektir. Unutmamak gerekir ki, yolsuzluk algısı yüksek, şeffaflık kültürüne sahip olmayan ülkelerde, sağlıksız ekonomik büyüme ve yüksek maliyetli üretim kaçınılmazdır ve bu durum tüm ülke ekonomisine ve halka zarar verir" uyarısında bulundu.
"Bu konularda yetkililer tarafından bir an önce somut adımlar atılmalıdır."
Değerlendirmesini, "1995 yılından bu yana açıklanan Yolsuzluk Algı Endekslerine bakıldığında, Türkiye’nin sıralamadaki yeri ve puanı bakımından, son 21 yıldır yerinde saydığını söyleyebiliriz" diye sürdüren Özarslan, "Bu durum, Türkiye’de kamu sektörü özelinde, yolsuzlukla mücadele ve şeffaflık sorununun bunca yıldır kronikleşmiş hale geldiğini, ilerleme ve iyileşme adına yeterli adımların atılmadığını ortaya koyuyor" dedi ve şu çağrıyı yaptı:
"2015 Endeksi sonuçları Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal gelişmişlik düzeyini artırabilmesi için 'şeffaflık' alanında önemli eksikliklerinin varlığına dikkat çekiyor. Bu bağlamda Endeks’in sonuçları Türkiye’nin yolsuzlukla mücadele ve şeffaflık konusunda ilerleme kaydetmesi gerektiği şeklinde yorumlanmalı ve bu konularda yetkililer tarafından bir an önce somut adımlar atılmalıdır."
Yolsuzluk Algı Endeksinin Metodolojisi
168 ülkede gerçekleştirilen, 11 farklı uluslararası kurumun 12 farklı araştırmasının bulguları incelenerek hazırlanan Yolsuzluk Algı Endeksi, uzmanlar ve iş dünyasının kamu sektörüne ilişkin yolsuzluk algılarını yansıtıyor. Endeks'teki metodoloji ile 0-100 değerleri arasında bir sıralama gerçekleştirilmekte olup, “0” en yüksek yolsuzluk algısı, “100” ise en düşük yolsuzluk algısına karşılık geliyor.
Türkiye’nin puanı belirlenirken bu şu araştırmalar kullanıldı: Dünya Ekonomik Forumu Yönetici Görüş Araştırması (World Economic Forum Executive Opinion Survey EOS), Bertelsmann Vakfı Dönüşüm Endeksi (Bertelsmann Foundation Transformation Index TI), IMD Dünya Rekabet Yıllığı – İsviçre (IMD World Competitiveness Yearbook), Bertelsmann Vakfı Sürdürülebilir Yönetim Göstergeleri (Bertelsmann Foundation SGI), Dünya Adalet Projesi Hukukun Üstünlüğü Araştırması (World Justice Project ROL), Politik Risk Hizmetleri Uluslar arası Ülke Risk Rehberi (PRS International Country Risk Guide), Economist Intelligence Unit, Ekonomik ve Ülke Risk Çözümleri Küresel Anlayış (IHS Global Insight).
DHA